Varis tedavisini ertelemeyin

Özel Akut Kalp Damar Hastanesi'nden Kalp Damar Cerrahisi Uzmanı Op. Dr. Engin Tulukoğlu, tedavisi geciken varisler için günümüzde daha çok ameliyatsız damar içi yöntemlerle tedavi edilen güncel tedavi yöntemlerinin uygulanmasını zorlaştığını, bu varislerin daha çok klasik cerrahi yöntemlerle tedavi edilebildiğini söyledi. Op. Dr. Tulukoğlu, "Bu nedenle, varisleri estetik bir sorun olarak görmemeli; önemsenmediği takdirde ciddi sağlık sorunlarına neden olabileceği göz önünde bulundurulmalı ve tedavileri, ameliyatsız tedavi yöntemlerini kaçırmamak adına geciktirilmemelidir" dedi.
HAYATİ TEHDİT
Tedavisi geciktirilmiş varislerin neden olduğu en önemli sağlık sorunlarının başında genişlemiş bu toplardamarların içinde pıhtı oluşması geldiğini söyleyen Op. Dr. Engin Tulukoğlu, "Ciltten kabarık ve genişlemiş damarların içinde kan akımının yavaşlaması sonucunda pıhtı oluşur ve buna tromboflebit denir. Varisli bölgede şiddetli ağrı, kızarıklık ve hassasiyetle karşımıza çıkar. Hastanın günlük aktivitelerini oldukça kısıtlayan bir durumdur. Bazen varislerin içinde oluşan bu pıhtı bacağın iç kısmı görünmeyen kısmındaki toplardamarlara kadar uzanabilir ki bu durum derin ven trombozu olarak adlandırılır. Derin ven trombozu durumunda oluşan pıhtı ana toplardamarlarda oluştuğu için bacakta şişme ve ağrıya neden olur. Bazen bu pıhtı bulunduğu yerden hareketlenip kalbe ve oradan da akciğer damarlarına gidebilir. Ciddi, hayatı tehdit edici sağlık sorunlarına neden olur. Yoğun kan sulandırıcı tedaviye gereksinim duyulur. Bu tedavi uzun sürelidir ve bazen bir süre hastanın hastanede kalmasına neden olabilir" diye konuştu.
AYAK BİLEĞİNDE YARALAR
Tedavisi geciktirilmiş varislerin neden olduğu diğer önemli sağlık sorununun ayak bileği seviyesinde oluşan yaralar olduğunu kaydeden Op. Dr. Engin Tulukoğlu, "Varisleşmiş damarların kirli kanı kalbe taşıyamaması nedeni ile kirli kan bacaklarda birikir. Biriken kirli kan toplardamarların içerisinde basınç artışına neden olur (venöz hipertansiyon). Artmış olan basınç nedeni ile kan daha çok yer çekimi etkisi ile ayak bileklerinde şişmeye neden olur. Oluşan ödem zaman içerisinde o canlı dokulara temiz, oksijenli kanın gelmesini kısıtlar. Beslenmesi bozulan doku kendini tamir etmeye çalışan hücrelerin etkisi ile kahverengi rengine dönmeye başlar. Bir süre sonra deride kalınlaşma oluşur ve deri beslenmesi ciddi oranda bozulunca yaralar açılır. Dönem dönem kapanıp tekrar açılan bu yaralar bir süre sonra yıllar boyu kapanmayacak şekilde kalır. Genellikle ayak bileği iç kısmında; çoğunlukla akıntılı, kötü kokulu bir açık yara şeklinde karşımıza çıkar" diye konuştu.