Eylül ayı ile çocukların yeni eğitim öğretim dönemi başlamış oldu. Ancak okulların açılması ne yazık ki, birçok çocuğun hayatında fiziksel aktivitenin azalmasına ve hareketsizliğin artmasına yol açıyor. Çocukların hareketsiz bir yaşam tarzına doğru yönelmesi, sağlık sorunlarının artmasına ve obezitenin sık görülmesine neden oluyor. Peki, çocuklarda okulla beraber başlayan hareketsizlik neden bu kadar endişe vericidir ve nasıl önlenmelidir?
Modern yaşam tarzının getirdiği teknolojik gelişmeler, çocukların dikkatini ekranlara çekiyor.
Bilgisayarlar, tabletler, akıllı telefonlar ve video oyunları, çocukları fiziksel aktivitelerinden uzaklaştırıyor. Aynı zamanda okulda artan öğrenme talepleri, çocukların masa başında daha fazla zaman geçirmelerine yol açıyor. Bu durum çocukların hareketsiz bir yaşam tarzına doğru itilmesine katkı sağlıyor.
HAREKET EDEN ÇOCUKLAR DAHA MUTLU
Hareketsiz bir yaşam, çocukların fiziksel ve zihinsel sağlığı üzerinde olumsuz etkilere sahiptir. Biliyoruz ki fiziksel aktivite eksikliği; obezite, kalp-damar hastalıkları, tip 2 diyabet gibi sağlık sorunlarının gelişme olasılığını artırmaktadır.
Ayrıca, çocukların kas ve kemik gelişimi için gereken hareketi alamamaları, büyüme süreçlerini olumsuz etkileyebilmektedir.
Zihinsel sağlık açısından da hareketsizlik, stres ve kaygı gibi sorunların artmasına neden olabilir. Fiziksel aktivite, endorfin dediğimiz mutluluk hormonu salınımını teşvik eder ve çocukların duygusal dengeyi korumalarına yardımcı olabilir. Hareket etmeyen çocuklar, sıkıcı ve monoton bir yaşam tarzına alıştıklarında motivasyon eksikliği yaşayabilmektedirler.
ÇOCUKLARIN ZİHİNSEL SAĞLIĞINI ETKİLİYOR
Fiziksel aktivitenin ve beslenme durumunun çocukların zihin sağlığı üzerine etkisini değerlendirmek için yapılan ve 2 yıl süren bir çalışma yakın zamanda bir dergide yayımlandı.
Çalışmanın sonuçlarına göre; okumaya ve takım sporlarına daha fazla zaman ayıran çocuklar, akranlarına göre daha iyi muhakeme becerileri gösterdiler.
Öte yandan, bilgisayarda geçirilen uzun zaman ve hareketsiz saatler, daha zayıf muhakeme becerileriyle ilişkili bulundu.
Bazı yaşam tarzı faktörlerinde 2 yıl boyunca meydana gelen değişiklikler yine bilişsel gelişim üzerinde etkiliydi. Daha fazla az yağlı süt tüketimi, daha az kırmızı et ve işlenmiş et ürünleri tüketimi daha iyi bir biliş düzeyi ile ilişkilendirildi.
HAREKETSİZLİK KALP HASARIYLA BAĞLANTILI!
Avrupa Kardiyoloji Derneği 2023'te sunulan araştırmaya göre çocukluk döneminde geçirilen saatlerce hareketsizlik, yaşamın ilerleyen dönemlerinde kalp krizlerine ve felçlere zemin hazırlayabilmektedir. Yapılan bu araştırma çocuklarda hareketsiz geçirilen sürenin yaşamın ilerleyen dönemlerindeki kalp hasarına etkisini araştıran ilk çalışmadır.
Çalışma, 11 yaşında 766 çocuk üzerinde yapılmış ve çocuklara 7 gün boyunca etkinlik takibi yapan bir akıllı saat takılmıştır. Aynı süreç, çocuklar 15 ve 24 yaşlarına geldiğinde tekrarlanmıştır. Çocuklar 11 yaşındayken günde ortalama 6 saat hareketsizken, 15 yaşında 8 saat, 24 yaşında geldiklerinde ise hareketsizlik süreleri yaklaşık 9 saate yükselmiştir. Araştırma sonuçlarına göre çocuklar yetişkinliğinde ideal kiloda ve normal kan basıncına sahip bireyler bile olsalar hareketsiz geçirdikleri sürenin uzaması artan kalp hasarıyla ilişki bulunmuştur.
Bu araştırmaya göre çocukların ve gençlerin uzun vadeli sağlıklarını korumak için kesinlikle daha fazla hareket etmeleri gerekiyor.
HAREKETİ NASIL ARTIRABİLİRSİNİZ?
ABD Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezi'ne (CDC) göre, 6 ila 17 yaş arası çocukların günde yaklaşık bir saat fiziksel aktiviteye ihtiyacı var. Bu süreyi sağlamak için aslında birçok seçeneğiniz var. Öncelikle okulda sunulan imkanlardan yararlanabilirsiniz. Okullarda açılan kurslar, çocukların hem sosyalleşmesini hem de okuldaki ders dışı faaliyetlerle motivasyonunun artmasını sağlayacaktır.
Evdeki ekran süresi eğer gereğinden fazla ise buna sınırlama getirerek çocuklarınızı beraber yapabileceğiniz fiziksel aktivitelere teşvik edebilirsiniz.
Eğer imkânınız varsa çocuğunuzun ilgi alanına göre bir spor, dans, sanat gibi farklı dallardan kurslara yönlendirirseniz hem ekran süresini azaltmış hem de çocuğunuzun daha aktif bir dönem geçirmesini sağlamış olursunuz. Son olarak ebeveynler de eğer egzersizi hayatının bir bölümüne dahil edebilirse çocuklarına en doğru rol model olacaklardır.
Martin Luther King Jr.'ın bir zamanlar dediği gibi, 'Uçamıyorsan koş. Koşamıyorsan yürü. Yürüyemiyorsan sürün.
Ama kesinlikle hareket etmeye devam et.'"