Hindiba kahvesini duydunuz mu?
1000 yıla yakın geçmişi olan bir içecek düşünün. Her masaya eşlik edebilen, 40 yıl hatırı olan bir içecek. Evet doğru tahmin ettiniz: Kahve. Bir efsaneye göre, M.S. 9. yüzyılda yaşayan Etiyopyalı bir çoban, koyunlarının kahve ağaçlarının meyvelerini yemesi sonucu enerjik olduklarını fark etti ve bu meyveleri kendisi de denedi. Beslenme ve Diyet Uzmanı Mehlika Öktem yazdı.
- Sağlık
- Giriş Tarihi: 01 Ekim 2023
Yaklaşık 1000 yıla yakın geçmişi olan bir içecek düşünün. Her masaya eşlik edebilen, 40 yıl hatırı olan bir içecek. Evet doğru tahmin ettiniz: Kahve. Bir efsaneye göre, M.S. 9. yüzyılda yaşayan Etiyopyalı bir çoban, koyunlarının kahve ağaçlarının meyvelerini yemesi sonucu enerjik olduklarını fark etti ve bu meyveleri kendisi de denedi. Kahvenin keşif yolculuğu ise böyle başlamış oldu. Keşfedildikten sonra hızla Arap Yarımadası'nda popülerlik kazandı. Yemen'de, kahve meyveleri öğütülerek içilmeye başlandı ve bu içecek zamanla diğer Orta Doğu ülkelerine yayıldı. 16. yüzyılda İstanbul'da ve ardından Avrupa'daydı. Bugün, kahve dünya genelinde birçok farklı şekilde hazırlanıyor ve tüketiliyor. Hatta kahve dünya çapında o kadar önemli hale geldi ki her yıl bugün, 1 Ekim Dünya Kahve Günü olarak kutlanıyor. Bu kadar sevildiği için zamanla ona alternatif lezzetler de aranmaya başladı. Bunlardan birisi de Hindiba kahvesi!
HİNDİBA KAHVESİ NEDİR?
HİNDİBA, karahindiba familyasından çiçekli bir bitkidir. Sert, tüylü bir sapı, açık mor çiçekleri ve salatalarda yaygın olarak kullanılan yapraklarıyla bilinir. Hindiba kahvesi ise bu bitkinin köklerinin kavrulması, öğütülmesi ve demlenmesiyle yapılır. Tadı kahveye benzer, genellikle hafif ve ceviz aromalı tanımlanan bir tada sahiptir. Ancak kafein içermez ve kahve gibi asidik değildir. Hindiba kahvesinin tarihi tam olarak belli olmasa da 1800'lü yıllarda Fransa'da kahve kıtlığı sırasında ortaya çıktığı düşünülüyor. Kahve çekirdeğinin yerini alacak bir alternatif arayan ya da kahve çekirdeklerini daha uzun süre kullanmak isteyen insanlar, hindiba köklerini kahvelerine karıştırmaya başladı. Yıllar sonra, İç Savaş sırasında, kahve sıkıntısı yaşanması üzerine New Orleans'ta da popüler hale geldi. Günümüzde hindiba kahvesi hala dünyanın birçok yerinde bulunabilmekte ve sıklıkla normal kahveye kafeinsiz bir alternatif olarak kullanılmaktadır.
UYKUNUZU KAÇIRMAZ
HİNDİBA kahvesi, kafein alımınızı azaltmanın bir yolu olabilir. Klasik bir fincan kahve yaklaşık 92 mg kafein içerir, ancak bu miktar kullanılan kahve çekirdeklerinin türü, porsiyon boyutu gibi faktörlere göre değişir. Yüksek miktarda kafein tüketmek mide bulantısı, kaygı, kalp çarpıntısı, huzursuzluk ve uykusuzluk gibi yan etkiler yapabilmektedir. Fakat hindiba kökü doğal olarak kafeinsizdir, bu nedenle kafein alımınızı azaltmak istiyorsanız güzel bir kahve alternatifidir. Daha az kafeinli bir içeceğin tadını çıkarmak için de bunu az miktarda normal kahveye karıştırabilirsiniz.
BAĞIRSAK DOSTU
HİNDİBA kökü, çok bir lif kaynağıdır. Lifli besinler sağlık ve hastalıkla güçlü bir şekilde bağlantılı olan bağırsak mikrobiyomunuzu destekler. Hindiba kökü de bağırsakta faydalı bakterilerin büyümesini destekleyen bir tür prebiyotik olan inülin lifi içerir. Çeşitli çalışmalar, inülin takviyesinin kolondaki belirli sağlıklı bakteri türlerinin konsantrasyonunu artırabildiğini göstermiştir. Araştırmalar ayrıca hindibanın bağırsak fonksiyonlarını iyileştirebileceğini ve kabızlığı azaltabileceğini gösteriyor 2017 yılında yapılan bir çalışmada kabızlığı olan 44 kişinin 4 hafta boyunca hindiba inülin takviyesi alması sağlandı. Plaseboyla karşılaştırıldığında dışkı sıklığını ve yumuşaklığını arttırdığı, böylece kabızlığı iyileştirdiği bulundu. Başka bir küçük çalışmada, 4 hafta boyunca günde 300 mL hindiba kökü ekstraktı içmek, kontrol grubuyla karşılaştırıldığında bağırsak düzenliliğini önemli ölçüde artırdı.
İLTİHABI AZALTABİLİR
ENFLAMASYON normal bir bağışıklık sistemi tepkisi olmasına rağmen, kronik enflamasyonun kalp hastalığı, tip 2 diyabet ve kanser gibi durumlara katkıda bulunduğu düşünülmektedir. Bazı hayvan çalışmaları hindiba kökünün antiinflamatuar özelliklere sahip olabileceğini bulmuştur. 2014 yılında sıçanlarda yapılan bir çalışmada hindiba kökü, hepsi inflamasyon belirteçleri olan tümör nekroz faktörü alfa, interlökin-6 ve interlökin- 1 düzeylerini azalttı. Başka bir çalışma da benzer şekilde domuz yavrularını kurutulmuş hindiba köküyle beslemenin iltihaplanma düzeylerini azalttığını gösterdi. Ancak bu konuyla ilgili güncel araştırmaların çoğu hayvan çalışmaları ile sınırlıdır. Hindiba kökünün insanlarda inflamasyonu nasıl etkileyebileceğini belirlemek için daha fazla çalışmaya ihtiyaç vardır.
HERKES İÇİN UYGUN MU?
HİNDİBA bazı insanlarda alerjik reaksiyonu tetikleyerek ağrı, şişlik ve ağızda karıncalanma gibi semptomlara neden olabilir. Yakup otu veya huş ağacı polenine alerjisi olan kişiler, olası olumsuz yan etkileri önlemek için hindibadan kaçınmalıdır. Hindiba kahvesi tükettikten sonra herhangi bir olumsuz belirti yaşarsanız, kullanmayı bırakmalısınız. Ayrıca, hamile veya emziren kişiler için hindiba kökünün güvenliği ve yan etkileri konusunda araştırmalar
sınırlıdır, tercih edilmemelidir. Sonuç olarak hindiba kahvesi çeşitli sağlık yararlarıyla ilişkilendirilebilir. Kafein alımınızı azaltmak istiyorsanız iyi bir kahve alternatifi olabilir. Ancak hindiba kahvesinin sağlığa potansiyel faydaları konusunda sınırlı araştırma var ve bunun normal kahveden çok daha
sağlıklı olduğunu gösteren hiçbir kanıt yok. Yine de tadını seviyorsanız ve alerjiniz yoksa diyetinize eklemekten çekinmeyin ve keyfini çıkarın.