SLE hastalığı olan lupus hastalığı başlangıcında hastalarda yorgunluk ve eklem şişmesi gibi bir veya iki yakınma olur. Sonrasında ise SLE'nin diğer özellikleri gelişebilir. Lupus hastalığında tanı konduğunda çoğu hastada yorgunluk, ateş ve kilo kaybı gibi yakınmalar görülür. Peki, Lupus hastalığı ne demek? İşte, lupus hastalığı ile ilgili merak edilenler.
LUPUS HASTALIĞI (SLE) NEDİR?
Sistemik Lupus Eritematozus (SLE) (Systemical Lupus Erythematosus) ya da Yaygın Lupus Kızarıklığı, Sistemik Lupus Eritematozus (SLE, doktorlar arasında Lupus olarak da adlandırılır), sebebi bilinmeyen cilt, eklem, böbrek, kalp zarı (perikard), akciğer zarı (plevra) gibi birçok doku ve organ iltihabına bağlı çok sayıda bulgularla giden, değişik seyir gösteren ve bağışıklık sisteminin bozuk çalışması sonucu ortaya çıkan bir hastalıktır. Lupus sözcüğü, Latincede "kurt" anlamında olup ciltte çıkan yaraların tahrip edici özelliğini ifade eder. 1872 yılında Kaposi, hastalığın sadece cildi değil vücudun değişik organlarını etkileyen bir hastalık olduğunu fark etmiştir.
HASTALIK NASIL ORTAYA ÇIKAR?
SLE'nin başlamasında ve devam etmesinde genetik olarak yatkın bireylerde çevresel faktörlerin rolü olduğu düşünülmektedir. Siyah ırkta, uzak doğuda ve Amerikan yerlilerinde, bazı ailelerde SLE sıklığında artma olduğu gösterilmiştir. Eğer bir aile bireyinde SLE varsa, tek yumurta ikizlerinde SLE gelişme riski yaklaşık %30 ve diğer birinci derece akrabalar için %5 artmıştır.
Çevresel faktörlerin genetik yatkınlığı olan bireylerde tetikleyici rol oynadığı düşüncesi ağır basmaktadır. Bu faktörler içerisinde özellikle virüsler, ultraviyole ışığı ve ilaçlar sayılabilir. SLE gelişmesinde kadın cinsiyeti de önemli bir risk faktörüdür.
SLE NE SIKLIKLA GÖRÜLÜR?
Türkiye'de SLE'nin hangi sıklıkla görüldüğü araştırılmamıştır. Bu tür araştırmaların yapıldığı ülkelerde 100.000 kişide 40 ila 100 kişide görülür. Her yaşta ortaya çıkabilirse de, en sık 13-40 yaşları arasında görülür. Hastaların %90'ı doğurganlık yaşındaki kadınlardır. Kadın/Erkek oranı 9/1dir. SLE, çocuklarda ve yaşlılarda da görülür. Kız çocuklarında erkek çocuklarına oranla üç katı fazladır.