Halk arasında 'kıl dönmesi' olarak bilinen 'pilonidal sinüs' hastalığının, özellikle genç erkeklerde sıkça görülen rahatsızlıklar arasında yer aldığını belirten Özel Gazi Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanı Op. Dr. İbrahim Karagülle, Pilonidal Sinüs (kıl dönmesi) hastalığının ağrı, akıntı ve hijyen bozukluğuna neden olarak yaşam konforunu ciddi derecede bozabilen bir hastalık olduğunu belirterek, kıl dönmesi hakkında bilgiler verdi ve tedavi yöntemlerini anlattı.
HİJYENE DİKKAT
Kıl dönmesinin oluşumu için vücudun kıllı olması ve dökülen kıl miktarının fazlalığının önemli faktörlerden olduğunu belirten Op. Dr. İbrahim Karagülle, "Ayrıca kalça aralığının dar ve derin olması, derinin nemli kalması, bölgede çatlak ya da skar dokusunun bulunması, uzun süre oturarak çalışma ve kötü hijyen gibi koşulların risk faktörleri arasında sayılabilir" diye konuştu. Kıl dönmesinin cerrahi olarak tedavi edilebildiği gibi cerrahi yöntemi tercih etmeyen hastalarda da ameliyatsız yöntem olarak bilinen kristalize fenol tedavisinin uygulanabildiğini belirten Op. Dr. İbrahim Karagülle, "Cerrahi olarak uyguladığımız yöntemler pilonidal sinüsün evresine göre primer kapama, açık bırakma ve flep uygulamaları olarak sayılabilir. Uygulanacak cerrahi yöntem hastaya ve hastalığın evresine göre belirlenir. Cerrahi yöntem ameliyathane ve hastane ortamında gerçekleştirilirken kristalize fenol tedavisi ise lokal müdahale odası veya poliklinik koşullarında gerçekleştirilebilir. Bu yöntemde sinüs çevresi lokal anestezi ile uyuşturulduktan sonra ek kesi yapılmadan sinüs ağızlarından ince bir aletle girilerek sinüs içerisindeki kıllar ve epitelize doku temizlenir. Sonrasında sinüs içerisine kristalize fenol yerleştirilir. Kristalize fenol debridman etkisiyle sinuslerin içlerini temizler ve bu bölgedeki iyileşmeyi hızlandırır" diye konuştu.
UYGULAMA SONRASI
Uygulama sonrası yapılması gerekenler hakkında uyarlarda bulunan Op. Dr. İbrahim Karagülle şunları söyledi: "Kuyruk sokumu (sinüsün en az 3-4 cm yarıçapı uzaklıkta olacak kadar) kıldan arındırılmalı, her gün duş alınmalı, bölgede bulunan pamuk ve kıllar uzaklaştırılmalıdır, özellikle tedavinin erken dönemlerinde aşırı terlemeden kaçınılmalı, dar, sert ve sentetik kumaşlı kıyafetler bu süreçte giyilmemeli, otururken kaykılarak kuyruk sokumu üzerine oturulmamalıdır."