Hidrojenli su: Sağlık mucizesi mi, moda mı?
Beslenme ve Diyet Uzmanı Mehlika Öktem diyor ki.
- Sağlık
- Haber Merkezi
- Giriş Tarihi: 09 Haziran 2024
YAPILAN ÇALIŞMALAR
Hidrojenli su, normal içme suyuna ekstra moleküler hidrojen gazı (H2) eklenmesiyle elde edilir. Hidrojen, çeşitli bileşikler oluşturmak için oksijen, nitrojen ve karbon gibi diğer elementlere bağlanabilen renksiz, kokusuz, bir gazdır. Suya eklendiğinde, suyun yapısını veya tadını değiştirmeden çözünebilir ve bu da onu günlük tüketim için uygun hale getirir. Su molekülü bilindiği gibi iki hidrojen atomu ve bir oksijen atomundan oluşur. Normal suyun da hidrojeni varsa nedir bu suya hidrojen eklemek dediğinizi duyar gibiyim. İşte su molekülünde bu hidrojenler oksijene bağlı olduğu için vücut tarafından etkili bir şekilde kullanılamadığı ve Suya eklenen fazladan hidrojen moleküllerinin serbest olduğu ve vücutta antioksidan işlevi gördüğü düşünülmektedir. Peki yapılan çalışmalar bize ne söylüyor?
KRONİK HASTALIKLAR
Serbest radikaller, birçok kronik hastalığın temelinde yatan ve vücutta oksidatif strese neden olan kararsız moleküllerdir. Hidrojen molekülleri serbest radikallerle savaşan güçlü bir antioksidan olarak kabul edilir. Bu nedenle hidrojenli suyun oksidatif stresi azaltabilme konusunda etkili olacağı düşünülmektedir. Bu konuyla ilgili yapılan bir araştırmada karaciğer kanseri nedeniyle radyoterapi alan hastaların bir kısmına sekiz hafta boyunca 1,5-2 litre arası hidrojenle zenginleştirilmiş su içirilmiştir. İçmeyen grupla kıyaslandığında oksidatif stresin önemli bir göstergesi olan hiper oksit düzeylerinde önemli azalma gözlenmiştir. Ancak başka bir çalışmada dört hafta boyunca 600 ml hidrojenden zengin su tüketenlerin plasebo grubuna göre hidrojen peroksit gibi oksidatif stres belirteçlerinin azalmadığı görülmüştür. Çalışmalar çelişkili sonuçlar verdiği için hidrojenle zenginleştirilmiş suyun antioksidan etkilerini kanıtlamak için daha fazla çalışmaya ihtiyaç vardır.
METABOLİK SENDROM
Metabolik sendrom, obezite, yüksek kan şekeri, yüksek tansiyon ve anormal kolesterol seviyeleri gibi risk faktörlerinin bir araya gelmesiyle ortaya çıkan bir sendromdur. Yüksek oksidatif stres sonucu ortaya çıkan kronik inflamasyonun metabolik sendromun oluşmasında da etkili olduğu bilinmektedir. Kronik inflamasyon; diyabet, kardiyovasküler hastalık, artrit ve alerji gibi birçok hastalıkla ilişkilidir. Hidrojenli su, antioksidan etkileriyle bu inflamasyon belirteçlerini azaltarak metabolik sendromun iyileşmesine yardımcı olabilir. Yapılan bir çalışmada metabolik sendrom belirtileri olan kişilere 10 hafta boyunca günde bir litre hidrojenli su içirildiğinde LDL (kötü) ve total kolesterol düzeylerinde, TNF-α gibi inflamatuar belirteçlerinde azalmalar, HDL (iyi) kolesterol düzeylerinde artışlar görülmüştür. Hidrojenle zenginleştirilmiş su metabolik sendrom tedavisinde yaşam tarzı değişikliklerinin yanında yardımcı tedavi olarak tercih edilebilmektedir.
SPORCULAR İÇİN ETKİLİ
Birçok araştırma hidrojenli suyu atletik performansı artırmada etkili bir yol olarak görüyor. Hidrojenli su bu etkisini kandaki laktat birimini yavaşlatıp kas yorgunluğunu azaltarak gösteriyor. Futbolcular üzerinde yapılan bir araştırmada hidrojenle zenginleştirilmiş su içen sporcuların, içmeyenlere göre daha az kas yorgunluğu yaşadığı ve kan laktat seviyelerinin daha düşük olduğu görülmüştür. Bisikletçiler üzerinde yapılan başka bir araştırmada da hidrojenle zenginleştirilmiş su içmek, plaseboya göre daha iyi bisiklet sprint performansıyla sonuçlanmıştır.
SAKLAMA KOŞULLARI
Hidrojen suyu FDA tarafından genellikle "güvenli" olarak kabul edilmektedir; bu da insan tüketimi için onaylandığı ve zarar vermediğinin bilindiği anlamına gelir. Bu nedenle günlük tüketilmesi gereken su miktarı kadar alınmasında bir sakınca görünmemektedir. Hidrojenli suyun iki dezavantajı normal suya göre çok daha maliyetli olması ve depolama konusunda daha hassas davranmak gerekmesidir. Hidrojen oldukça küçük bir molekül olduğundan dışarı sızmaması için cam veya alüminyum hava geçirmez bir şişede saklanmalıdır. Ayrıca açıldıktan sonra birkaç saat içerisinde tüketilmelidir.
ARAŞTIRMALAR SINIRLI
Sonuç olarak, hidrojenli su, antioksidan özellikleri ve potansiyel sağlık faydaları ile dikkat çeken bir konudur. Ancak, hidrojenli suyun potansiyel faydaları ilgi çekici olsa da bu alandaki bilimsel araştırmalar hala sınırlıdır ve daha fazla çalışmaya ihtiyaç vardır. Bu alandaki araştırmaların devam etmesi ve daha fazla kanıtın toplanması, hidrojenli suyun gerçekten ne kadar etkili olduğunu anlamamız için gereklidir. Her yeni sağlık akımında olduğu gibi, hidrojenli suyun da şimdilik mucizevi bir çözüm olarak görülmesi yerine dengeli bir yaşam tarzının parçası olarak değerlendirilmesi önemlidir.