"Sevgiliye değil Marksizm'e yazıldı"
1969 yılında gazetede, fabrikada tütün saran bir kadın fotoğrafı gördüğünü ve bundan çok etkilendiği için şarkıyı yazdığını söyleyen Ayanoğlu: Fabrika Kızı, bir aşk şarkısı değil Marksizm'in tanımdır
- Sarmaşık
- Giriş Tarihi: 18 Ağustos 2009 16:59
Müzik, sinema ve tiyatro sanatçısı, oyun müziği yazarı ve bestecisi 63 yaşındaki Bora Ayanoğlu, Marmaris'te Kalimerhaba Derneği'nce düzenlenen şiir gecesine katıldı. Gecede sevilen şarkılarını seslendiren Ayanoğlu, gazetecilerle yaptığı sohbette, çarpıcı açıklamalarda bulundu.
Bora Ayanoğlu, söz yazarı ve bestecisi olduğu Türk popüler müziğinin son 40 yılına damgasını vuran şarkılardan biri olan 'Fabrika Kızı'nın doğuş hikayesini ilk kez anlattı. Bora Ayanoğlu, dillerden düşmeyen "Fabrika Kızı" şarkısının aşk şarkısı değil, "Marksizm'in tanımı" olduğunu söyledi. Ayanoğlu, şarkıyı izinsiz kasetine alarak okuyan, söz yazarı ve besteci olarak kendi adını yazan Ahmet Kaya için de, "Allah Rahmet eylesin ama ben hakkımı helal etmiyorum" ifadesini kullandı.
- Fabrika Kızı şarkısını kime yazdınız?
Şarkı ilk kez 1969'da Alpay tarafından söylendi. Daha sonra sırası ile Ahmet Kaya, Haluk Levent ve Haramiler de seslendirdi. Fabrika Kızı aslında bir sevgiliye yazılmadı. Komünizmin fikir babası Karl Marx'ın ürettiği düşünce akımı olan Marksizm'in tanımıdır şarkının sözleri.
- Peki nereden ilham aldınız?
Yıl 1969'du, bir gazetede, fabrikada tütün saran bir kadın fotoğrafı gördüm. Fotoğraftan çok etkilendim, 'Fabrika Kızı'nı yazıp besteledim. Fabrika Kızı, bir aşk şarkısı değil Marksizm'in tanımdır. Daha sonra şarkıyı Alpay'a verdim. Alpay, tutmasını beklemiyordu. Ama o dönemlerde tutulan 45'likler 1000-1500 arası satarken, Fabrika Kızı' 1970'te 30 bin sattı.
- Ahmet Kaya sizin yazdığınız bu şarkının altına imzasını koymuştu.
'Fabrika Kızı'nı izin almadan, hem de söz yazarı ve bestecisi olarak kendini gösterdi. Kasetinde potbori türü bir parça yapmış ve bu şarkıyı da okumuş. Şarkımı söyleyip kasetine aldığı yetmiyormuş gibi bir de güfte ve bestecisi olarak kendisini göstermişti. Tazminat davası açtım ve kazandım.
- Televizyonlardaki dizi furyası için neler söyleyebilirsiniz?
Bu akım oyunculuk mesleğinin kalitesini düşürdü ve tiyatroya olan ilgiyi azalttı. Dizi setlerinde oyunculara mesleği ile ilgili sorduğum sorular karşısında öyle yanıtlar alıyorum ki, şaşırıyorum. Mesela yıllarca taksisine bindiğim bir arkadaşa bir gün emekli olunca ne yaptığını sordum, dizi oyuncusu olduğunu söyledi. Daha ne örnekler var bilseniz. Bu arada tiyatrocular da dizilerde oynamayı tercih ediyor. Buna rağmen oyunculukla ilgisi olmayanlar yüzünden dizilerde iş bulamayan tiyatrocular da var.
- Peki müzik sektörü nasıl?
Müzik dünyası, önce kaliteden ödün verdi şimdilerde ise büyük bir durgunluk yaşıyor. Bir ara sabah erken kalkan kaset yapıyordu. Artık onlar da yok.
FABRİKA KIZI
Gün doğarken her sabah
Bir kız geçer kapımdan
Köşeyi dönüp kaybolur
Başı önde yorgunca
Fabrikada tütün sarar
Sanki kendi içer gibi
Saraken de hayal kurar
Bütün insanlar gibi
Bir evi olsun ister
Bir de içmeyen kocası
Tanrı ne verirse geçinir gider
yeter ki mutlu olsun yuvası
Dışarıda yağmur başalar
yüreğinde derin sızı
Gözlerinden yaşlar akar
Ağlar fabrika kızı
oysa yatağında bile
bir gün olsun uyku girmez
ihtiyar anası gibi
kadınlığını bilemez
Makinalar diken gibi
Batar her gün kalbine
Yün örecek eller
Her gün geçim derdinde