BESİM KAZADO
Havaalanına Erkan, Neslihan ve Enrico Macias'ı karşılamaya gittiğimde Ajda ile telefonda 1 gece evvelki ödül törenini konuşuyorduk. Çok güzel geçtiğini ve 18 Aralık'taki New York konserine hazırlandığını anlatıyordu ki misafirlerim uçaktan çıkmışlardı bile... Macias'la ilk kez geçen yaz Ajda'yla beraber verdikleri Park Orman konserinde tanışmıştım. Geçtiğimiz Pazar Dario Moreno Sokağı açılışına Erkan (Özerman)aracılığıyla İzmir'e davet ettiğimde bu denli cana yakın, samimi ve kültürlü bir beyefendi ile görüşeceğimi düşünmemiştim. Dario Moreno Sokağı'nın başında Sayın Konak Belediye Başkanı Hakan Tartan ile buluşmak üzere yola koyulduğumuzda sizin için yaptığım söyleşiye başlamıştık bile...
Biraz ara vermek gerektiğini hisettiğimde İzmir manzarası da muhteşemdi.
MÜEZZİNLE EZAN OKUDU
"Hakikaten burası kıyı şehri, çok da güzel anılarım var" dedi. Bu arada ezan sesi geldi. Macias, Müezzini aynı tonda takip ederek eşlik etti. Neslihan ile acayip hislendik.
Dario Moreno Sokağı'na varıyoruz coşku içinde. Muhteşem bir kalabalık ile Hakan Tartan da zarif hanımıyla kortejde... Ünlü sanatcı Enrico Macias bütün yol yorgunluğunu (Birgün evvel Fransa'dan gelmiş Fransız Konsolosluğu'nda ödül töreni, Ortaköy Lavanta'da akşam yemeği, protokol, Okan Bayülgen TV programı, sabah 03.00'da otel, 3 saat uyku ve İzmir) Evet yorgunluğunu unutuyor ve sıcak İzmirlilerin arasına karışıyor... Pamuk helva yiyor konuşmalar yapıyor. İzmir'in tüm dünya din kültürlerinin birleştiği mutlu bir şehir olduğunu vurguluyor. Şarkı bile söylüyor. Asansörle yukarı çıkıyor. Görgü ile hazırlanan Türk sofrası ile ağırlanıyor...
Otele döndüğümüzde ise otelin çay ve kurabiyeleri o kadar iyi geldiki Macias, Neslihan ve ben dinlenmek yerine fıkra yarışına girdik. Akşam Lavanta'da keyifli menüden risotto yedi. Herkesle sohbet etti, fotograf çektirdi. Sabah da uğurlamak üzere otele geçtim. Kahvaltıda röportajın son sorularını sordum.
Besim Kazado: Dün televizyonda 71 yaşında olduğunu söyledin...
Enrico Macias: Doğru. 11 Aralık 1938'de doğdum. Önümüzdeki cuma yaşgünüm.
Neslihan Yargıcı: Benim de doğum günüm aynı tarihte. O zaman yemekte beraber kutluyoruz. Besim biliyor musun doğum günümü 2. kez Enrico ile beraber kutluyoruz.
E.M: Tamam harika olur. Cezayir'de Costantin'de doğdum. Yahudi bir ailenin cocuğuyum. Ailem ülkenizdeki yahudiler gibi İspanya yerine O zaman Osmanlı'nın yönetiminde olan Cezayir'e geçtiler. 1962'de Cezayir bağımsızlığını ilan edince Fransa'ya göç ettik. O zamanlar gitar çalardım.
B.K: Kaç yaşındaydın?
E.M: 10 yaşındaydım ama bir özelliğim vardı. Gitarı ut gibi çalardım.
B.K: İlk şarkını hatırlıyor musun?
E.M: Tabii ki. Senin tanıdığın ilk meşhur olan şarkı j'ai quitte mon pays (ülkemi terk ettim). Ama maalesef bu şarkı ve diğerleri Cezayir'de yasaklanmıştı. Bu beni kahrediyordu. 1987'de Le monde a besoin d'amour ve Le grand pardon şarkılarını lanse ettim. Bu şarkılar Arap İsrail barışı içindi. Hatta Sarkozy, barış elçisi olarak Cezayir'e gitmem için çok çaba verdi.
B.K: Seni en çok sevindiren ve üzen olaylar nedir?
E.M: En sevindiğim olay torunlarımın doğuşu. Güzel konser heyecanları da beni sevindiriyor. Beni en çok üzen şey ise geçen sene her şeyim karım Suzi'nin vefatıydı.(gözleri doluyor)
B.K: Türkiye ye kaç kere geldin?
E.M: İnsan sevince saymıyor kaç kere geldiğini.
B.K: Cezayir'de doğdun, Fransa'da yaşıyorsun. Çok ülke gezdin, nerede yaşamak isterdin?
E.M: Dünyada... Dünyanın her yerinde. Ben dünya adamıyım, dünyayı seviyorum. Mutlulukla parıldayan gözleri seviyorum.
B.K: Yapmayı çok istediğin bir şey var mı?
E.M: Çok şey.. Ama en çok müzikal yazmak isterdim.
B.K: Mama Mia gibi Abba'nın şarkıları yerine senin şarkılarınla dolu bir müzikal mi?
E.M: Hayır, yepyeni şarkılarla, yepyeni bir müzikal yazmak isterdim.
B.K: TV programı yaptın mı?
E.M: Çok. Bilhassa Fransa'da yıllar süren programım oldu.
KAYINPEDERİM HOCAMDI" B.K: Beraber şarkı söylemek istediğin şarkıcı var mı?
E.M: Nat King Cole, Ray Charles ve Muhammed Abdül Fahap (mısırlı)
Bir de neyi çok arzu ediyorum biliyor musun? Türk Sanat Müziği, Arapça Tv konseri vermek istiyorum. 47 senedir şarkı söylüyorum bu olayı yaşamayı çok isterdim.
B.K: İlk müzik eğitimini ne zaman aldın?
E.M: 10 yaşımdan beri babam, büyükbabam müzik ile çok yakındılar. Kayınpederim Cezayir Devlet Müzik Okulu'nda müdürdü ve benim müzik hocamdı. Babam da orada keman çalardı. Karım Suzi de orkestra şefiydi. Oğlum da müzikle uğraşıyor.
B.K: Kaç şarkı yazdın?
E.M: 800... Kendi söylediklerimin dışında Mireille Mathieu, Annie Cordie, Marcel Amant ve birçok şarkıcıya yüzlerce şarkı verdim. En sevdiğim şarkım "Ma raison de vivre"... Bu şarkıyı Piaf, Brel, Aznavour ve ünlü şarkıcı Charles Trene ile beraber yaptık.
OLYMPIA'DAKİ KIZ AJDA'YDI B.K: Türkiye'de beğendiğin şarkıcılar?
Çok şarkıcı ile tanıştım, dinledim ve beğendim. Çoğuna şarkı verdim. Gönül Yazar'a "Arkadaşımın Aşkısın", Yeliz'e "Bu Ne Dünya Kardeşim", Tanju Okan'a "Çal Çingene", Ajda Pekkan'a "Hoş Gör Sen", Seyyal Taner'e Son Verdim Kalbimin İşine" vs... 1976 Olympia konserimde bir kız vardı Türkiye'den... Onu seyretmeye kalabalık bir kitle gelmişti. Beraber Melisa'yı okuduk. Ardından kendi solosunu yaptı.. Fransızlar ağızları açık seyrediyorlardı. Yıllar sonra İstanbul'da yine aynı sahneyi paylaştık. Nutkum tutuldu. Olympia'daki kızdı ama daha güzel, çok daha büyük bir ses Ajda'ydı... O sadece Türkiye'nin yıldızı değil bir dünya starı...
B.K: Altın plağın var mı?
E.M: İlkini 1976' da aldım. Onu, birçokları takip etti. Plak ve CD satışım 35 milyonu aştı. 43 albüm ve 10'dan fazla single'ım var.
B.K: Senin için hayatta en önemli şey ne?
E.M: Sevdiklerim ve sağlık... Her şay gelir geçer... (Geçenlerde bir banka zincirinin çökmesi ile 20 milyon eurosu yok olmuştu) Para gelir, geçer. Sağlık ve dostlar kalır.
B.K: Son güldüğün şeyi anlatır mısın?
Dario Moreno ödülünün kime verileceği toplantısında juride olmadığıma çok üzülmüştüm. Meğerse adaylar arasındaymışım...
