Strabon'un "Tanrı uzun yaşamasını istediği kulunu Datça Yarımadası'na bırakır" dediği Datça, ömre ömür katan yerlerden biri...

YAZI VE FOTOĞRAFLAR: ADEM ÜLKER
Bir tarafı Ege'ye bir tarafı Akdeniz'e bakan Datça, ülkemizin nadide güzelliklerinden biri. Hem doğal güzelliği hem coğrafi konumu hem de nem oranının oldukça düşük olması Datça Yarımadası'nı bir cazibe merkezi yapıyor. Marmaris-Datça karayolunun 20. kilometresindeki, Ege ve Akdeniz arasındaki en dar mesafe olan Balıkaşıran mevkiinden koptu kopacak gibi görünen Datça Yarımadası yaz aylarında görülmesi gereken yerlerin başında geliyor. Marmaris'ten yola çıktıktan sonra, yaklaşık 20 kilometre sonra Balıkaşıran mevkiinde mola verip, Akdeniz'de Hisarönü, Ege'de de Gökova körfezlerini aynı anda görerek Datça'ya ulaşabilirsiniz.
İKLİMİ MUHTEŞEM
Strabon'un "Tanrı uzun yaşamasını istediği kulunu Datça Yarımadası'na bırakır" dediği, Fransızların ise "Oksijen Çadırı" olarak gördüğü Datça, ömre ömür katan yerlerden biri olarak biliniyor. Yılın neredeyse tamamına yakınının güneşli geçtiği Datça'da, kış aylarında sıcaklık 15-20 derece arasında değişiyor. Yazın ortalarında sıcaklık 30 dereceyi aşsa da denizden esen rüzgar, rutubeti dengeliyor. İl merkezi Muğla'ya 120, en yakın ilçe merkezi Marmaris'e 65 kilometre mesafedeki Datça, tatilcilerin yanı sıra, sörf tutkunlarının, tarih meraklılarının ve araştırmacılarının da gözdesi. Bölgenin en büyük terihi mekanı 35 metre uzaklıktaki Knidos antik kenti. İlçede tarihi eserler ve mekanlar Knidos'la sınırlı değil. Antik kentlerin yanı sıra, Kızlan köyündeki tarihi yel değirmenleri, Reşadiye mahallesindeki Mehmet Ali Ağa Konağı, Ilıca Gölü, Ilıca Su Değirmeni, Yerel Tarih Evi ve Eski Datça mahallesi buram buram tarih kokan yerlerin başında geliyor.
Datça'ya 10 kilometre yaklaştığınızda, doğa ve tarihle karşılaşmaya başlarsınız. Sizi, yolun sağ tarafında tarihi kalıntılar ve yeldeğirmenleri, sol tarafında da Yunanistan'ın Sömbeki adası karşılar. Datça'ya girmeden önce Kızlan köyünde, yolun hemen sağında göreceğiniz tarihi yel değirmenlerini ziyaret edip mola verebilirsiniz. Değirmenlerden biri geçtiğimiz yıllarda restore edildi ve turizmin hizmetine açıldı. Bahçesi düzenlenen ve alt katı kafeterya haline getirilen değirmende başta Datça bademi olmak üzere, Datça'ya özgü el sanatları ürünleri de bulabilirsiniz.
CAN YÜCEL'LE TANINIYOR
Kızlan'dan çıktıktan sonra ise, ilçe merkezine birkaç kilometre kala, Eski Datça mahallesine uğrayabilirsiniz. Adını son yıllarda daha çok Şair Can Yücel'le duyuran mahalle, denizden uzak olmasına rağmen ilçenin en çok ilgi gören yerlerinden biri. Eski adı Dadya olan Eski Datça, mimarisi günümüze kadar korunmuş; hem mimari doku hem de doğal güzelliğe sahip bir mahalle. Datça'ya gezmeye gelen birçok kişi burayı görmeden gitmez. Taş döşeli yollar, dar caddeler ve yemyeşil bahçeler Eski Datça'yı görenleri hayran bırakıyor. 1940 yılında inşa edilen eski okul binası, Kaymakamlık tarafından restore edildi ve El sanatları Merkezi'ne dönüştürüldü. Burada kadınların el emekleriyle üretilen kilim, dokuma ve oya işlemeler butiklerde, pazar yerlerinde satılıyor.
GÖL VE DENİZ BİR ARADA
İlçe merkezinde ise daha çok doğal güzellikler hakim. Kumluk Plajı yanındaki Ilıca Gölü tam bir doğa harikası. Denizle arasında yaklaşık 50 metre mesafe olan gölün kıyısında bulunan tarihi su değirmeni de restore edilerek Yerel Tarih Evi haline getirildi. Yerli ve yabancı misafirlerin uğrak yeri olan plaj ve hemen yanıbaşındaki göl görülmeye değer. Ayrıca Ilıca Gölü'nün suyunun şifalı olduğu öne sürülüyor. Denizden çıkıp bir dakika sonra kendinizi Ilıca'nın ılık sularına bırakabilirsiniz.
Reşadiye Mahallesi'ndeki tarihi Mehmet Ali Ağa Konağı da, ilçenin önemli eserlerinden biri. 1800'lü yılların başlarında Mehmet Halil Ağa tarafından yaptırılan ve yörede "Kocaev" olarak bilinen konağın en görkemli dönemi, oğlu Mehmet Ali Ağa'nın zamanında yaşanmış. Ev sahiplerinin ölümünden sonra birkaç kez el değiştiren mekan, tütün deposu, sinema, okul ve düğün salonu olarak kullanılmış. 2002 yılında Pir Turistik Tesisleri A.Ş adına Mehmet Pir tarafından satın alınan konak, tarihi yapıların restorasyonu ile kalem işleri konularında uzman bir mimari ekip tarafından aslına uygun şekilde, titizlikle restore edilerek turizme kazandırıldı.
KÖYLERİ DE BİR BAŞKA
Datça'nın Hızırşah, Sındı ve Yazı köyleri dışındaki bütün köyleri deniz kıyısında. Körmen Limanı'nın bulunduğu Karaköy, ilçenin Ege denizi kıyısındaki tek köyü. Başta Palamutbükü, Ovabükü, Hayıtbükü, Mesudiye, Kargı Koyu gibi köy ve mahalleler, hem denizin berrak suyu, hem de yemyeşil doğa ile iç içe olmasından dolayı tatilcilerin vazgeçemedikleri yerler.
NASIL GİDİLİR, NEREDE KALINIR?
Datça'ya denizden ya da karadan ulaşabilirsiniz. Marmaris'e 65 kilometre uzaklıktaki Datça'ya her yarım saatte minibüs ve otobüs seferi var. Yazın Bodrum'dan feribot seferleri yapılıyor. İlçede konaklamak için herkesin bütçesine uygun pansiyon, otel ve apartlar mevcut. İsterseniz yazlık da kiralayabilirsiniz.
