Anıl Tetik, 'Survivor'da birinci olmasa da, yarışmayla birlikte büyük bir hayran kitlesi edindi, Twitter'da takipçi sayısı 40 bine ulaştı. Yakışıklılığıyla, kadınların ilgisini çekmeyi başaran Tetik, şimdi oyunculuk yaparak kendini ispat etme peşinde...
- 'Survivor'a katılmak için ailenizi ikna etmeniz gerekti mi?
'Survivor' için birtakım elemelere ve toplantılara katıldım. Bunlardan sonra aranmamam, seçilmediğimi gösteriyordu. Daha sonra yarışmacılardan biri adadan ayrıldı. Yedekte olduğum için, Acun Ilıcalı beni gece 4'te aradı. Gelmek isteyip istemediğimi ve vize durumumu sordu. İki saat sonra uçaktaydım. Ailemi ikna etmeye fırsatım bile olmadı.
- Anneniz ve babanızla aranız nasıl?
Arkadaş gibiyiz. Örneğin, kız arkadaşımla ilgili bir sorunum olduğunda onlarla dertleşirim.
- Her şeyi onlara danışıyorsunuz galiba... Motor sporları yapmanıza ne dediler?
Tehlikeli bir spor olduğu için başta istemediler. Önyargılı davrandılar. Babam, "Bu kiloyla olmaz. Önce kilo ver" dedi. O zamanlar 100 kiloydum. Dört buçuk ayda 25 kilo verdim. Fit bir şekilde tekrar babamın karşısına çıktığımda motoru aldı. Sonra antrenmanlara başladım. Yarışların ilk sezonunda 600 cc'de Türkiye şampiyonu oldum. 2011 yılında da birinciliklerim oldu. Doğu Avrupa Şampiyonası'nda İstiklal Marşı'nı okutan tek yarışçıydım.
- Arabayla hız yapmayı seviyor musunuz?
Ben hıza dayalı her şeyi seviyorum. Hızı sadece pistlerde yapıyorum. İstanbul'da arabayla hız yapmanın artık imkanı yok zaten. Bu trafik sıkıntısından dolayı arabayı bırakıp her an bisiklete binmeye başlayabilirim, o derece!
- Ailenizle birlikte yaşıyorsunuz, değil mi?
Evet, şimdilik onlarla yaşıyorum.
- Adada en çok neyin eksikliğini hissettiniz? En çok neyi özlediniz?
Yarışmada iki zor nokta var: Biri açlıkla mücadele, ikincisi sevdiklerine olan özlem. Adaya gitmeye karar verdiğim gün annem ameliyat olmuştu. Onu görememek bana çok koydu. Kumsalda oturup ağladığımı bilirim.
- Yarışmadan sonra eve döner dönmez ilk olarak ne yaptınız?
Eve gelir gelmez ilk iş mercimek çorbası içtim çünkü çok severim. Survivor'dan döndükten sonra hayatımda çok şey değişti. Haftanın üç günü ekranda olmak, tanınmak açısından yararlıydı. Çıktıktan sonra insanların bakışı çok farklı oldu.
- Oyunculuk teklifleri alıyor musunuz?
Bazı teklifler geliyor. Güzel bir projede yer almayı ve kamera önünde olmayı çok istiyorum.
- Bir kadını elde edebilmek için uzun süre peşinden koştuğunuz oldu mu?
Bir kere oldu. Aylar, yıllar boyunca uğraşmadım ama bir hafta peşinden koştum.
- Normalde kadınları çok mu çabuk elde edersiniz?
İddialı olmak istemem ama karşı taraftan pozitif elektrik aldıktan sonra harekete geçerim. O enerjiyi hissetmedikçe hamlede bulunmam. Karşımdaki kadın bana karşı bir duygu beslemiyorsa, neden uğraşayım ki?
- Belki biraz uğraşsanız, olacak ama...
İşte o bir kez oldu. Ona karşı hislerim vardı, ilk başta karşılığını alamadım. Ama bir hafta sonra istediğim oldu.
"Sadakat benim için önemli"
- Şu an bir kız arkadaşınız var mı?
Hayır, yok. İnternette bu konuda hakkımda çok fazla haber gördüm. Bazı fotoğraflar var. Survivor'a katılmadan önce bir kız arkadaşım vardı. Onunla fotoğraflarımı da orada burada gördüm ve üzüldüm.
- Nasıl kadınlardan hoşlanıyorsunuz?
Belli bir tipim yok. Bana yakışacak biri olmasını isterim. İlk bakışta hanımefendi olmalı. Belki kulağa biraz klişe gelebilir ama benim için bir kadının sadık olması çok önemli. Eğer sadıksa, sadece benimle birlikte olmak istiyorsa ne ala. Ayrıldığının ertesi günü başkasıyla beraber olanları görüyorum.
"Aynaya bakmayı çok seviyorum"
- Görünümünüze özen gösterdiğinizi söyleyebilir misiniz?
Evet, özen göstermeye çalışırım. Hatta bunun için uğraşırım. Gerek giyimimle gerekse duruşumla. Aynayla hep haşır neşirim zaten. Kendime bakmayı ve şık olmayı severim.
- En çok neye para harcarsınız?
Kıyafete harcıyorum. Modayı yakından takip ediyorum, geri kalmak istemiyorum.
- Şimdiye kadar aldığınız en güzel iltifat neydi?
'Gönüllerin şampiyonusun.'