"Evlilik sıcak baktığım bir kurum değil. Neyse ki çocuklarım da hiç yadırgamıyorlar. Hatta 'babamızla sakın barışma, istemiyoruz' bile dedikleri oldu
SIRMA GÜVEN
Öncelikle Sarah Jessica Parker'ı gözünüzde canlandırın... Biraz Kate Moss katın... Şimdi başka bir karede beşinci çocuğunu doğurmak isteyen dört erkek çocuğu annesi hayal edin... Hayalinizdeki kişinin üzerine başarılı bir fotoğrafçı, yaratıcı masal kitabı yazarı ve aksesuvar tasarımcısı sıfatlarını ekleyin. Şimdi de elinde ki "Panama" yazılı bavula bakın; çok uzun bir yolculuğa çıkıyor... "Survivor" ekibiyle Panama'ya doğru... İşte o kadın Bennu Gerede...
- Fotoğrafçılığa nasıl başladınız?
Fotoğrafçılığa 13 yaşında büyükbabamın hediye etiği fotoğraf makinasıyla başladım daha sonra "Parsons School of Art and Design Paris"de fotoğrafçılık üzerine eğitim aldım.
MASAL KİTABI
- Her şeyden biraz mı yoksa sadece fotoğrafçı kimliğinizle mi tanımlarsınız kendinizi?
Neredeyse 30 yıldır fotoğrafçılık yapıyorum. Bazen "artık yeter" diyorum. Zaten herkes de yapmaya başladı. Özelliği kalmadı. Çok yönlü bir kişiliğim var. Bir sanat dalıyla bile ilgilenmek inanın bana yetmiyor ve beni tatmin etmiyor. Mesela bu sıralar aksesuvar tasarlıyorum. Bazı istediğim takıları ve aksesuvarları bulamadığım için "en iyisi bunları ben yapayım" diye düşünerek yola çıktım. Kendime tasarımcı diyemem tabi ki, ama ufak tefek de olsa aksesuvarlar yapıyorum. Sanatın her dalına dokunmayı seven biriyim. Yazı yazmaya bayılıyorum. Bir tane masal kitabı yazdım. Bu aralar hiç vaktim olamayacak ama Survivor'dan sonra yayınlamayı düşünüyorum. Büyük oğlum da kitabın resimlerini yaptı.
- Çocuklarla bu yoğun tempoya nasıl uyum sağlıyorsunuz?
Artık onlar benim bir parçam oldular. Hiç zor gelmiyor. Çok alıştım. Çocuklarım bana asla yük değiller.
YOLCULUK VAR
- Okulları var, ödevleri var, aktiviteleri var.
Ben okul, ödev kısmına, notlarına pek karışmadığım için çok da sorun olmuyor. Şimdiye kadar hiçbir sorunla karşılaşmadım. Umarım böyle de devam eder.
- Nasıl karar verdiniz Survivor'a katılmaya?
Survivor bir yıldır hep aklımdaydı. Bunu da sık sık dile getiriyordum. Acun da galiba benim ilginç olabileceğimi düşündü.
- Survivor'a katılmanızı çocuklarınız destekledi mi?
Kesinlikle çok heyecanlılar. Geçen seneden beri katılmam konusunda ısrar ediyorlardı. Dediğim gibi ben de hep istedim bir yandan aslında.
- Yolculuk ne zaman?
12 Mart'ta yola çıkıyoruz. 15 Mart'ta da program başlayacak sanırım.
- Survivor için özel bir hazırlığınız var mı?
Bence en önemli hazırlık kendini psikolojik olarak hazırlayabilmektir. Ekolojik yaşamı seçen bir tanıdığımız var ona bu tip konuları danışıyorum. Şimdiden adada ateş nasıl yakılır diye araştırmalara başladım bile. Spor zaten her gün hayatımın içinde. Sporumu asla ihmal etmiyorum. İstanbul'da herhalde kadın olarak bisiklet sadece bende var. Yağmur çamur demeden yürüyemediğim yerlere bisikletimle gidiyorum.
- Bunun tamamen Avrupa geçmişinize bağlı gelişen bir alışkanlık olduğunu düşünüyorum.
Kesinlikle doğru. Okula da hep bisikletimle giderdim. İstanbul'da yollar maalesef bisiklet kullanımına hiç uygun değil ve korkunç bir de trafik var. Mümkün olduğunca yürümeyi ve bisiklete binmeyi tercih ediyorum. Hem yürürken hem de bisikletle kendimi daha bir özgür hissediyorum.
- Panama'da kaldığınız süre boyunca sporcu olmanızın artıları mutlaka olacaktır.
Gerçekten hiç bilemiyorum. Bence sporcu kişilik yetmiyor. Açlıktan psikolojin bozuluyor. Kafa dengi insanlar lazım. Çok sakin olmak gerek. Diğer mahrumiyetlerin beni negatif yönde etkileyeceğini sanmıyorum. Mesela Peru'dayken sabunsuz yıkanmaya alışmıştım; benim için pek sorun olmayacaktır. Zaten mis gibi deniz suyu var. Denizle aram muhteşem.
- Çocuklar bu süreçte nerede kalacak?
Yarı zamanlarını anneanneyle geçirecek, yarı zamanlarında da babalarıyla olacaklar.
- Kazanırım diyor musunuz?
Hiç öyle hırslarım yok. Katılmak ve o heyecanı yaşamak benim için önemli. Denemiş ve yapmış olmak esas olan.
- Grupta kafa dengi gözüken kim var peki?
Nazenin'i (Nazenin Tokuşoğlu) çok severim. Bir o var, onun dışında başka kimseyi tanımıyorum henüz.
- Pek polemiğe girmezsiniz diye düşünüyorum.
Aynen, kesinlikle polemiklerden kaçan biriyim. Düz cevap yönüm var, o kısmı biraz kötü ama göreceğiz artık.
SOKAK DEĞİŞTİRİYOR
- Söylenenlerden yıpranır, kafaya takar üzülür müsünüz?
Kafaya takıp üzülmeyeceğim çünkü o zaman yıpranırsın ve bitersin.
- Survivor'dan sonra gelecek yoğun ilgi sizce sizi nasıl etkileyecek?
Belki de gelmez nereden biliyorsunuz. Her Survivor'a giren büyük bir ünle çıkmıyor; çoğu normal hayatını sürdürüyor. Zaten Nişantaşı'nda her köşe başından bir fotoğrafçı çıkıp sizin fotoğrafınızı çekmek istemesi bile çok sıkıcı. Öyle bir duruma geldim ki fotoğrafımı çekmesinler diye sokak değiştiriyorum. Ben bunları yaşıyorsam siz bir de Beren Saat'i, Azra Akın'ı düşünün.
- Evlilik ve aşk konusunda neler söyleyeceksiniz?
Aşk kadınıyım ben. Evlilikler biter ama aşk hep vardır.
- Şimdilerde de aşıksınız yani.
Evet ama artık medyatik olma devri bitti. Aşkımı gizli saklı yaşıyorum.
- Peki çocuklar nasıl karşılıyor tekrar aşık olmanızı? Size kızmıyorlar mı?
Evlilik zaten sıcak baktığım bir kurum değil. Onlar da neyse ki hiç yadırgamıyorlar. Hatta "babamızla sakın barışma, istemiyoruz" bile dedikleri oldu. Koray'ı çok seviyorlar ama benimle de yaşamaya alıştılar. Beraber çok gülüyor ve çok eğleniyoruz. Onlarla her şeyi açık açık konuşabiliyorum. Geçen gün sevgilim bana "Yılın Sevgilisi Oscar"ı almış. Eve getirdim. Çocukların çok hoşuna gitti.
- Çocukları rahat yetiştiriyorsunuz.
Kendi şahsiyetlerini kendileri geliştirsinler. Ben sadece uzaktan izleyeyim istiyorum. Bazı anneler var not uğruna hep çocuklarının boğazında. Ben rahatım ama tabii aynı zamanda disiplinliyim de. Notlarını pek umursamam ama yatma saatleri dokuz buçuğu geçmeyecek, yemek kesinlikle düzgün yenecek, abur cubur asla yenmeyecek gibi kesin kurallarım var. Sağlıklı beslenme benim için en önemlisi.
- Rahat olmak sizin açınızdan da daha kolay olmalı.
Tabii yoksa dört çocukla nasıl yaparsın.
- Gelecek projeleriniz nelerdir?
Masal kitabımın üzerine yoğunlaşmak istiyorum. Bunun dışında kişisel bir sergi açmak istiyorum. "Ekonomide Kadın Gücü" adlı bir projeyi üstlendim. Her hafta birkaç gün değişik şehirleri geziyorum. Hatay, Urfa gibi şehirlere gittim. Çeşitli dallarda başarıları olan Burcu Çetinkaya, Begüm Şen, Deniz Akkaya, Sumru Yavrucuk gibi kadın ünlülerle birlikte Anadolu'daki Girişimci Kadın Dernekleri üyeleriyle buluşup fotoğraflar çekiyorum. Survivor dönüşü bu fotoğraflardan oluşan bir sergi açacağım.
Doğum muhteşem
- Beşinci çocuğu da düşünüyor muşsunuz?
Evet çok istiyorum. Bana göre iki çocuklu bir aile kalabalık bir aile değildir. Ben hep çok kardeşim olsun, bir abim olsun isterdim ama olmadı maalesef. Sadece tek bir kız kardeşim var. Bayılırım kalabalık ailelere.
- Peki vücudum deforme olacak, ben çok kilo alacağım gibi dertleriniz hiç olmuyor mu?
Doğum muhteşem bir şey. Vücudu, hormonları, hücreleri tamamen yeniliyor. Hamilelik ve doğum benim için çok eğlenceli bir süreç. Zaten çok enerjik bir insanım ve o dönem daha da enerjik oluyorum. Hamileliklerimde son saniyeye kadar hep çalıştım. Tabii ki ister istemez vücudunuzda ağırlık oluyor ama beni hiç rahatsız etmiyor.
- Çok kilo almışsınız hamileliklerinizde peki nasıl verdiniz tüm doğum kilolarınızı?
Aslında normal bir süreci var. Kilolar yavaş yavaş gitmeye başlıyor; aceleci olmamak gerek. Kilolardan tamamen kurtulabilmek için tam bir yıl gerekiyor, ama tabii ki dikkat de ediyorsun yediklerine, yoksa olmaz.
