SELİN GÜLER
Turizm ülkemizde olduğu gibi dünyada da en önemli sektörlerden biri. Gerek istihdam ettiği kişi sayısı gerekse ekonomiye sağladığı girdi açısından önemli potansiyele sahip bu alan, kariyer olanakları bakımından da fırsatlarla dolu.
Meslek yaşamına bellboy'luktan başlayıp genel müdürlüğe ve patronluğa kadar kariyer basamaklarını hızla tırmanan Özgür Ardil de turizm sektörüne yıllarını vermiş bir isim. Yaklaşık 3 aydır ortağı, avukat Zafer Aksoy'la Walk in Otel'i işletmeye başlayan Özgür Ardil bu sektöre girmek isteyen gençlere tavsiyelerde de bulunarak kendi kariyer hikayesini anlattı...
"Liseden sonra o zamanki ailevi nedenlerden dolayı üniversiteye devam etmedim. İzmir'de, Turizm Bakanlığı'nın turizm okuluna girdim. Şimdiki İl Kültür ve Turizm Müdürü Abdülaziz Ediz hem kursta müdürüm hem de hocamdı. Bana mesleği sevdiren kişilerden biridir" diye sözlerine başlayan Ardil, "Kursla birlikte hızlı bir şekilde mesleğe ilk adımımı attım. 1988'de Balçova Termal Tesisleri'nde ilk stajımı yaparken bellboy olarak part time çalışma hayatına ilk adımımı attım. Bir yandan da okuyordum" dedi.
Almanya'da doğup büyüyen Ardil, akabinde Almanya'da özel bir turizm otelcilik yüksekokuluna kaydolduğunu belirterek şöyle devam etti: "Niyetim tekrar Almanya'da iş hayatına atılmaktı. O dönemde eşimle tanıştım. Onlar Türkiye'ye kesin dönüş yapıyorlardı. Ben de okul bittikten sonra 1994'te döndüm. Askerlikten sonra da Yumukoğlu Otel'de önbüro müdürü olarak işbaşı yaptım."
HER İŞİ YAPTIM
Almanya'ya gitmeden önce bellboy olarak çalıştığı Balçova Termal Tesisi'nde resepsiyonistliğe terfi eden Ardil, önbüro müdürü olduktan sonra da Karaca Otel'de önbüro müdürlüğü ve genel müdürlük yaptı. Önbüro, bellboy, resepsiyonistlik, resepsiyon şefliği, önbüro müdürlüğü ve genel müdürülük gibi pek çok farklı görevler yaptığını anlatan Ardil, "Her departmanda çalıştım. Özellikle staj döneminde kat hizmetleri, meydancılık, restoran, aklınıza neresi gelirse, mutfak ve teknik servis haricide her alanda çalıştım. 25 senedir bu meslekteyim. Yaklaşık iki yıldır kendi işimi yapıyorum. 2011'de Alaçatı Casaoliva Otel'i işlettim. Bu yıl da Zafer Aksoy'la burayı açtık. Casaoliva'nın işletmesini zorunluluktan bıraktık" dedi.
Kendi işini yapmaya başlamasıyla birlikte artık geceleri eskisi kadar rahat uyuyamadığını anlatan Ardil, "Trilyonluk bir yatırım var. Çalışanlar, girdisi çıktısı... Tüm operasyon kafanızda 24 saat sanal olarak dönüyor. Genel müdürken de böyleydi ama arkanızda bir yatırımcı firmanın varlığı ya da sorumluluğu paylaşması varken bugün siz hem onu paylaşıyorsunuz hem de yönetiyorsunuz. Tamamen sıfırdan kısıtlı imkanlarla birşeyler yapmaya çalışıyoruz. Geceleri dahat uyuyamıyoruz dedik ama gündüzleri de daha keyifliyiz" dedi.
"Gezgin ruhum var"
Walk in Otel'in diğer ortağı Zafer Aksoy ise avukat... 30 yılı aşkın meslek hayatı olan Aksoy, "Özgür'le aile dostuyuz. Avukatlığın yanında yatırımcı bir kişiliğim de var. Yurtdışı uygun proje yatırım kredileriyle ilgili çalışmalarım var. Bu tür kaynaklardan yararlanarak projeyi şahsi sermayemizle hayata geçirdik. Gezgin bir ruhum da var, tüm dünyayı gezdim. Bir ticari işletmem olsun hep isterdim. Özgür işin profesyoneli. Otelin işletmesi tamamen ona ait. Hukuki koruma işleri de bana... Böyle bir güçbirliğimiz var. Güzel bir marka yaratma amacındayız. Walk in markası altında danışmanlık ayağımız tur operatörlüğü ve otelcilik alanlarında çalışmalarımız var. Özgür projeleri hazırlıyor ben de yatırım yapmak isteyenlere yardımcı oluyorum" dedi.
Walk in Otel hem yeni bir otel hem yeni bir marka. Geçen yıl ağustos ayında otelin fizibilitesini yaptıklarını belirten Ardil şöyle konuştu: "Eylül sonu tadilata başladık. Ankara'da uygun yatırım kredilerini araştırıyorduk. Zafer o konularda uzmandır. Kendimize kullanalım diye yola çıktık sonra İzmir'de yatırımcılar bundan niye faydalanmıyorlar diye bir düşünce oluştu. Ortaklığımızın temelinin atılışının nedeni budur. Buraya 1.5 trilyon harcama yaptık. Devraldığımızda çok bakımsızdı. A'dan z'ye yeniledik. Hem Walk in markasının ve otelin oluşumunda hem de yatırım imkanlarını düzenleyip ihtiyaç duyanlara sunabilmek adına danışmanılık yaptığımız bir ortaklık oluşturduk. Bugün üzerinde çalıştığımız yeni projelerimiz var. Yeni bir marka oluşturuyoruz. Walk in Otel bunun ilk adımı. Acente kurma planımız var."
Çıraklık dönemini aşmak lazım
Mesleğe atılacak gençlere tavsiyelerde bulunan Ardil, "Olmazsa olmaz iyi yabancı dil bilmek" dedi ve ekledi: "Turizmde işin püf noktası mesleği çok sevmek ve hep en iyisini yapmak. Bizim işimiz 365 gün 24 saat. Zaman mevhumu olmaksızın çalışmayı göze almalısınız. Bir de bulunduğunuz departmanda en iyi olma arzunuz olmalı. İşinizi iyi yaptığınızda terfi, maaş artışı kendiliğinden geliyor. Bir şekilde üst kademelerden mesleğe başlayan arkadaşlarımız var ama 'ustayım' diyebilmek için çıraklık dönemini aşmanız lazım. Bunu yapmazsanız yönetici olduğunuzda diğer departmanları kontrol edemezsiniz. Bizim işimiz bire bir insanla. Oteli altın kaplayın iyi ilişkiler kuramazsanız başarı gelmez. Güleryüz de şart."
Kapıdan giren bereketli müşteri
'Walk in' uluslararası bir deyim ve kapıdan giren bereketli müşteri anlamında. 40 odalı butik otel havasında, 4 yıldızlı bir otelin sahip olduğu tüm özelliklere sahip bir şehir oteli olan Wal in Otel, Basmane Meydanı'nda fuarın hemen karşısında. "Eski bina olduğu için burayı yenilerken projenin aslına uygun çalıştık" diyen Ardil, "Bu oteli 30 yıl önce açsaydık kapıdan gelen, fuara gelen müşteriyi bekleyecektik, eşimiz dostumuza reklamımızı yaparak lokal bir otelcilik yapacaktık. Günümüzde nerede olursanız olun bu işi yapıyorsanız uluslararası standartlara uygun olarak yapmak zorundasınız. Kendinize güveniyorsanız avantajlısınız" dedi.
