Müzeyyen Senar'dan Zeki Müren'e kadar pek çok şarkıcının repertuvarında yer alan Agora Meyhanesi adlı eserin sahibi olan Dr. Onur Şenli, İzmir'deki evinde o şarkının hikayesini anlattı. Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi mezunu olan ve uzun yıllar hekimlik yapan Dr. Onur Şenli, "Agora Meyhanesi"ni henüz 19 yaşındaşken kaleme aldı.
Ege Üniversitesi Ege Ajans Sorumlu Haber Merkezi Müdürü Yrd. Doç. Dr. A. Oğuzhan Kavaklı'ya şiirin hikâyesini anlatan Şenli, "Mersin'de dayımın yanında kaldığım sıralarda babam yıllık izne geldi ve akşam yemeğinde aile dostlarımızla görüştük. Babamın arkadaşının kızıyla olan göz aşkım orada başladı. Annem ve kız kardeşimin 'Onur'un sesi çok güzeldir' demesi üzerine kalktım ve Selahattin Pınar'dan:
'Anladım sevmeyeceksin beni nazlı çiçek
Hasta gönlüm yine hicranını yalnız çekecek
Belki ruhum seni çılgınca severken ölecek
Yine sensin beni bir lahza şifayab edecek' dörtlüğünü söyledim" dedi.
TANGO İLE YANIT VERDİ
Aile dostlarının bu dörtlüğe karşılık "Bizim kızın da sesi güzeldir" dediğini ve bunun üzerine adına daha sonra Agora Mehyanesi'ni yazacağı kızın da tango ile karşılık verdiğini belirten Dr. Şenli,
"Seni sevmem de haksız,
Sevdim demem de haksız,
Fakat ne çok insafsız
Simsiyah bakışların" dediğini anlattı.
Şenli şöyle devam etti: "Sürekli pencereye çıkmasını bekledim ama çıkmadı. Bir gün yine mahallede yürürken önüme bir kağıt düştü. Kağıtta "Onur Bey sizi saat 14.20'de Sisi Pastanesi'nde bekliyorum" yazıyordu ve 14.20'de Sisi Pastanesi'ndeydim ama gelen o değildi arkadaşı Ülkü'ydü. Beni sevdiğini söyledi o an çok üzüldüm "Ama ben başkasına merhaba diyorum' dedim. Gönlünü almaya çalıştım ve oradan ayrıldım sanırım bu buluşma yanlış anlaşılmış olacak ki sevdiğim kızı bir daha hiç göremedim. Eve gittim. Artık ona bir şekilde ulaşmalıydım. Mektup yazmayı kafama koydum ve başladım. Sana bu satırları bir sonbahar gecesinin felç olmuş köşesinden yazıyorum..." diye.
'ŞİİR KELİME CİMRİLİĞİDİR'
Agora Meyhanesi'ni kaleme aldıktan sonra o dönem moda olduğu için yabancı bir isim koymayı tercih ettiğini belirten Dr. Şenli, "Daha sonra şiiri Oktay Dikmen'e (sınıf arkadaşı) Neşter Dergisi'nde yayınlanması için verdim ama öncesinde Şadan Gökovalı'nın hazırladığı Gençlerle Başbaşa programında yayınlandı" diye konuştu.
Bornova'da yaşamını sürdüren Şenli, bugüne kadar hiç şiir kitabı yayınlamadı. Bu yüzden sürekli "Neden şiir kitabı çıkarmıyorsunuz?" sorusuyla karşılaştığını ifade eden Şenli "Şiirlerimi 3-5 lira fiyatla görmek istemem. Şiirlerimi okumak isteyen arar bulur. Şiir kelime cimriliğidir. En az kelimeyle laf anlatma sanatıdır. Ben, mecburum, sana kelimelerini herkes kullanılır ama Atilla İlhan çıkar 'Ben sana mecburum' der şiir olur. İnsanoğlu Homeros'tan beri şiir yazıyor. Dolayısı ile gök kubbenin altında söylenmemiş şey kalmamış. Söylenmemiş olan edadır, üsluptur. Bugün hiçbir yerde yayınlanmamış bir Atilla İlhan şiiri gösterseniz bu Atilla İlhan derim. Çünkü şiirine mühür vurmuştur. Sanatta önemli olan mühür vurmaktır. İşte bu yüzden çıkarmıyorum şiir kitabını. Beni okuyan, seven bu Onur Şenli diyebilmelidir" dedi.
AGORA MEYHANESİ
Sana bu satırları
Bir sonbahar gecesinin
Felç olmuş köşesinden yazıyorum
Beş yüz mumluk ampullerin karanlığında
Saatlerdir boşalan kadehlere
Şarkılarını dolduruyorum
Tabağımdaki her zeytin tanesine
'Simsiyah bakışlarını koyuyorum
Ve kaldırıp kadehimi
Bu rezilcesine yaşamaların şerefine içiyorum.
Burası Agora Meyhanesi
Burada yaşar aşkların en madarası
Ve en şahanesi
Burada saçların her teline bir galon içilir
Gözlerin her rengine bir şarkı seçilir
Sen bu sekiz köşeli meyhaneyi bilmezsin
Bu sekiz köşeli meyhane seni bilir
Burası Agora Meyhanesi
Burası arzularını yitirmiş insanların dünyası...
Şimdi içimde sokak fenerlerinin yalnızlığı
Boşalan ellerimde kahreden bir hafiflik
*
Bu akşam umutlarımı meze yapıp içiyorsam
Elimde değil
Bu da bir nevi namuslu serserilik
Dışarda hafiften bir yağmur var
Bu gece benim gecem
Kadehlerde alaim-i semaların raks ettiği
Gönlümde bütün dertlerin hora teptiği gece bu
Camlara vuran her damlada seni hatırlıyorum
Ve sana susuzluğumu
*
Birazdan plaklarda şarkılar susar, kadehler boşalır
Umutlar tükenir, mezeler biter
Biraz sonra bir mavi ay doğar tepelerden
Bu sarhoş şehrin üstüne
Birazdan bu yağmur da diner
Sen bakma benim böyle delice efkarlandığıma
Mendilimdeki o kızıl lekeye de boş ver
Yarın gelir çamaşırcı kadın
Her şeyden habersiz onu da yıkar
Sen mesut ol yeter ki ben olmasam ne çıkar?
*
Dedim ya burası Agora Meyhanesi
Bir tek iyiliğin tüm kötülüklere meydan okuduğu yer
Burası Agora Meyhanesi Burası kan tüküren mesut insanların dünyası
(İzmir/Agora, Kasım 1959) Onur Şenli
