Şehirlerin ruhuna giren filmler

BÜLENT GÜRLÜK

Bazen bir film izlersiniz ve eserin konusundan çok olayların geçtiği coğrafyadan etkilenirsiniz... O toprakların kültürü, sokakları, evleri, tarihi ve insanları ufkunuza bambaşka bir pencere açar çünkü.
Sanırsınız ki o şehirler birer 'film platosu' olarak kurulmuştur sanki.
Sosyal yapısı, tarihteki yeri, o bölgeye özgü gelenekleri ve insan ilişkileriyle adeta film karelerine girmek için yaratılmışlardır.
Bu hafta, böyle filmlere yer verelim istedik. Senaristlerin, yönetmenlerin ve yapımcıların büyüsünden ilham aldıkları bir kenti filmin ön yüzü haline getirdikleri, hatta filme doğrudan olayların geçtiği yerin ismini verdikleri klasiklerden bahsediyorum.
Dünya sinemasında iz bırakan bu filmlerin en önemli özelliği, sadece adlarını değil, ruhlarını da o şehirlerin sokaklarından almış olmalarıdır.
CASABLANCA:
Yönetmenliğini Michael Curtiz'in üstlendiği film, 2'nci Dünya Savaşı'nda Avrupalıların kaçış güzergahı olan Casablanca'da imkansız bir aşk hikayesini konu alıyor. 1942 yapımı filmde, Humphrey Bogart, Ingrid Bergman, Claude Rains ve Paul Henreid gibi dönemin en usta oyuncuları başrolü paylaşıyor.
'Casablanca', gösterime girdiği 1943'te En İyi Film, En İyi Yönetmen ve En İyi Senaryo Oscar'larını aldı.
PHILADELPHIA:
Jonathan Demme'ın yönettiği 1993 yapımı filmde, eşcinsel avukat (Tom Hanks), AIDS'li olduğu anlaşılınca çalıştığı hukuk bürosundaki işine son verilir. Şirketin patronuyla arasının iyi olmasından dolayı buna çok şaşıran avukat, şirketi ve patronu aleyhine dava açar. Böylece AIDS kurbanı birinin toplumdaki yerini sorgulayan bir dava başlar. Ve ona bu hukuk savaşında arkadaşı (Denzel Washington) yardımcı olur.
NOTTING HILL:
Roger Michell'in yönettiği 1999 yılı İngiliz yapımı romantik komedi filminde başrolleri Julia Roberts ve Hugh Grant paylaşıyor.
Will Thacker Londra'nın prestij semtlerinden Notting Hill'de seyahat kitapları satan bir kitabevi sahibidir. Bir gün dünyaca ünlü Hollywood yıldızı ABD'li Anna Scott dükkana Türkiye hakkında bir kitap almaya girer. Bir süre sonra ikili arasında engel tanımaz bir aşk başlayacaktır.
INDOCHINA (Hind için):
Regis Wargnier'in 1992 Fransız yapımı filminde, Vincent Perez, Catherine Deneuve, Linh Dan Pham başrolleri paylaşıyor. Indochine;
Kamboçya, Laos, Malezya, Myanmar, Singapur, Tayland ve Vietnam'ı kapsayan bölgeyi tarif eden bir terimdir. Film, Vietnam'da yaşayan Eliane ile aralarında ana-kız ilişkisi kurulan Camille'nin öyküsünü anlatıyor.
Eser bir Oscar, bir Altın Küre ve 5 dalda Cesar ödüllerini aldı.
BABİL:
Meksikalı Alejandro Gonzalez Inyarritu'nun yönettiği, 2006 ABD-Meksika ortak yapımı filmde Brad Pitt ve Cate Blanchett'i izliyoruz. Üç ayrı kıtada, dört farklı konuyu birbirine bağlayan filmin ana teması, 'iletişimsizlik'.
Dram türündeki film; Oscar, Altın Küre ve 2006 Cannes Film Festivali de dahil olmak üzere birçok uluslararası sinema festivalinde değişik dallarda ödüller kazandı.
RAPA-NUI:
Kevin Reynolds'un 1994 yapımı aksiyon ve drama filminde, Jason Scott Lee, Esai Morales, Sandrine Holt başrolleri paylaşıyor. Şili Paskalya Efsanesi hikayelerine dayanan eserde, adaya hakim olan güçlü kabilenin bir savaşçısı, alt sınıftan bir kıza aşık olur. Adada büyük bir iç karışıklığa neden olduğu gibi kendi pozisyonunu da zora sokar.
ANTARTIDA:
Manuel Huerga'nın yönettiği 1995 İspanyol yapımı filmde Ariadna Gil, John Cale, Angel De Andres Lopez, Joan Crosas ve Marc Martinez rol alıyor. Filmde bir rock yıldızı, geçmişiyle ilgili hiçbir fikri olmayan bir yankesiciye aşık olur. Bu ilişki ünlü rock yıldızı ile sevgilisinin kendini uyuşturucu madde kaçakçılığı içinde bulmasına yol açar. İki sevgili olaylardan sıyrılmanın yolunu bulmaya çalışırlar.
STOCKHOLM:
RodrIgo Sorogoyen'in yönettiği 2013 yılı İspanyol yapımı filmde, Aura Garrido, Javier Pereira ve Jesus Caba başrolleri paylaştı. Film, 'Goya En İyi Çıkış Yapan Erkek Oyuncu' ve 'TIFF Award for Best Performance' ödüllerini kazandı. Bir partide tanıştığı ve hoşlandığı kadının ilk başta ilgisini çekemeyen bir adamın, onun gönlünü çalmak için verdiği uğraş, Stockholm'de insanı romantizmin yolculuğuna çıkarıyor.
BARCELONA:
WhIt Stillman'ın yönettiği 1994 yapımı film, soğuk savaş döneminde geçiyor. Ted Boynton (Taylor Nichols), kadınlarla sorunları olan ve Barselona'da oturan Amerikalı bir satış elemanıdır. Reddedilmekten bıkan Ted'in hayatı bir gün ABD Deniz Kuvvetleri'nde görevli kuzeni Fred (Chris Eigeman) ile kesişir. Barselona'da iki kuzenden biri aşk yaşayabileceği, diğeriyse beraber olabileceği bir kız arayışına çıkarlar.
AVUSTRALYA:
Başroller inde Nicole Kidman ve Hugh Jackman'ın oynadığı, yönetmenliğini Baz Luhrmann'ın yaptığı 2008 yılı tarihi-romantik film, Avustralya tarihinin en fazla hasılat yapan ikinci prodüksiyonudur.
II. Dünya Savaşı sırasında Kuzey Avustralya'da, küçük bir liman kenti olan Darwin'in bombalanmasını dramatize eden bir zeminde geçer. Filmin setleri Sidney, Darwin, Kununurra ve Bowen'de kurulmuştur.
DİĞER FİLMLER
Munich (Steven Spielberg, 2005), Liverpool (Lisandro Alonso, 2008), Obaba (Montxo Armendariz, 2005), Genova (Michael Winterbottom, 2008), Rio (Carlos Saldanha, 2011), Fargo (Joel Coen, 1996), Shutter Island (Martin Scorsese, 2010), Ajami (Scandar Copti & Yaron Shani, 2009), Lizbon (Antonio Hernandez, 1999), Paris, Teksas (Wim Wenders, 1984), Marsilya (Belen Macias, 2014), Pleasentville (Gary Ross, 1998), Chinatown (Roman Polanski, 1974), Chicago (Rob Marshall, 2002), Manhattan (Woody Allen, 1979), New York New York (Martin Scorsese, 1977), Hollywoodland (Allen Coulter, 2006), Hierro (Gabe Ibanez, 2009), Kalifornia (Dominic Sena, 1993).