Attila İlhan 1925 yılında Menemen'de doğdu, hayatının büyük ve önemli bölümünü Karşıyaka'da yaşadı. Babası Muharrem Bedrettin Bey İzmir Vali Yardımcısıydı, kızkardeşi Çolpan İlhan da Türk sinema ve tiyatrosunun yıldızı. Ailesi o 4 yaşındayken Karşıyaka'ya geldi, o geliş. İlhan bir daha da Karşıyaka sevdasını ölümüne dek terk etmedi. Attila İlhan'ı, 1950'li yıllarda Karataş'ta yaşayan yine İzmir'in büyük yazarı Kemal Bilbaşar, o devirde İzmir'in ses getiren gazetelerinden Demokrat İzmir'e götürdü. 8 yıllık dönemde o derecede başarılıydı ki, kısa zamanda gazetenin genel yayın müdürlüğü görevine getirildi.
EKMEK PARASI
Attila İlhan'ın bir ayağı da İstanbulda'ydı, ekmek parası oradaydı ve yaşamak için kazanmak da gerekiyordu. Dört arkadaş, İzmirli Attila İlhan, Tarık Dursun K, Metin Erksan ve Halit Refiğ Yeşilçam'a yenilik getirmek üzere toplandılar. Ama İlhan'la Kakınç İstanbul'da kalamadı, İzmir'e döndü, Metin Erksan ile Halit Refiğ, sinema devleri olarak yıldızlarını parlattı. İlhan'ın Kartallar Yüksek Uçar senaryosu, TV'de uzun yıllar oynayan bir muhteşem yapıt olarak kayıtlara geçti.
'O BENİM İZMİRİM NEREDE?'
Attila İlhan İzmir'e aşıktı. Hele o Karşıyaka, Alsancak, Karataş ve Kordonboyu'ndaki tek katlı, cumbalı evlere... Yaşamının son yıllarında kahreden değişikliklere isyan ederek şöyle demişti:"Yazık. İzmir'i İzmir yapan eski özelliklerinin hiçbirisi kalmamış. Minareleri kaldırın, herhangi bir Hristiyan şehri de olabilir rahatlıkla. Birtakım iri iri binalarla, gökdelenlerle dolu". İzmir'i anlatan "Hoca Hanım Vay" diye bir roman yazmıştı, İzmir'de geçen roman, işgal dönemini anlatıyordu. İlhan, İzmir'i İtalyan yapısına benzeyen bir Akdeniz kenti olarak değerlendiriyordu. Avrupa turunda Napoli'yi, Pire'yi, Barcelona'yı görmüş, "Hah işte bunlar İzmir'in tıpkısı" demişti ve Karşıyaka, Bornova ve Buca'yı, Levantenlerin kendilerine ayırdığı özel semtler olarak değerlendiriyordu. Ama sonradan o devirdeki Belediye Başkanı Osman Kibar'ı Birinci Kordon'a 9 kat imar vererek İzmir'in imbatını kestiği için eleştirmiş, "Koca İstanbul'da 15 milyon insan yaşıyor, Boğaz hala eski güzelliğini, villa ve köşklerini koruyor" demişti.
BATI-TÜRKİYE SENTEZİ
Attilâ İlhan, romanlarında şehir insanını, Türkiye'nin yakın dönem tarihini siyasal, ekonomik ve sosyal yanlarıyla ele alan bir yapı içerisinde işledi.
Sadece İstanbul, İzmir gibi Türkiye'nin büyük şehirlerini, işlediği dönemin yaşam tarzını, ekonomik ve sosyal sorunlarını kahramanlarının gözüyle yansıtmakla yetinmedi; aynı zamanda, batı kültürünün Türkiye'ye ne şekilde yansıdığını, olumlu ve olumsuz etkilerini, çizdiği karakterlerle ve Avrupa'daki şehirlerle örtüşen bir yapı içerisinde irdeledi. Adının İzmir Körfezi'nde işleyen bir vapura verilmesi Karşıyaka- İzmir ve deniz sevdalısı büyük sanatçıya yakıştı.
GÜRKAN ERTAÇ