Fetullahçı Terör Örgütü'nün yıllar içinde devletin her kademesine sızarak ülkenin kalkınmasının nasıl önüne geçmeye çalıştığını çarpıcı bir dille anlatan Yalnız Kurt, bu hafta 9'uncu bölümüyle ekrana geldi. Bu bölümde, Altay, Kumandan'ın kendisine bıraktığı mektubu bulur. 'Sen menziline varana kadar ben yokum' diyen Kumandan, 'Bir kere daha ayrıldı yolumuz. Şu anda durduğun odada haritan gizli. Ben daha derine iniyorum. Görevim senin engellerini temizlemek. Ne zaman başın dara düşse ipin ucunu takip et Kurdoğlu. O seni doğru yola götürecek' diye yazar. Altay, ise Fettah Dahhak'ın dosyasını bulup okumaya başlar...
'HAVAYI HAPSEDEMEZSİN'
1971'de Kumandan'ın genç bir subayken cezaevine giriş yaptığı sahnede, demir parmaklıklar ardında Fettah Dahhak'la konuşmalarını gösterir. Dahhak'ın, "Ziyaretinizi bekliyordum" dediği Kumandan, "Ziyarete değil sefaletini görmeye geldim. 10 yıla yakındır peşindeyim, çok şey öğrendim. İnsanı dehşete düşürecek kadar büyük bir ihanet içindesin. Kirli bağlantıların, çıkar ilişkilerin... Sen değil misin vaizlik yaparken Sabetay Sevi'nin 300 yıl önceki evini ziyaret eden? Aynı yolda olduğunuzu biliyorum. Sabetay Sevi de 22 yaşındayken mesih olduğunu söylemişti. Her yerde ihanete devam ettin. Edirne'de, Kırklareli'nde, İzmir Kestane Pazarı'na atandığında da..." der. Dahhak ise, kurduğu kirli ağın kendini o delikten çıkaracağından emin, "Hür olan parmaklıkların öte tarafındaki sen misin yoksa ben mi? Hangimiz içeride hangimiz dışarıda mahkemede göreceğiz. Biz hava gibiyiz, demiştim sana. Havayı hapsedemezsin" diye cevap verir.
Dahhak'ın 5 Kasım 1971'de yapılan duruşmasında Kumandan da bulunur. Hakim, "Propaganda yapmak suçundan sanık Fettah Dahhak yargılanmasına başlandı" diyerek mahkemeyi başlatır ve savcıya söz verir. Savcı, "Sayın hakim şahsın kanuna aykırı hareketleri dava dosyasında listelenmiştir" dediğinde Hakim şok edici bir cevap verir: "Bu kadar mı, başka bir şey?" Savcı, "Kendisinin İzmir'de toplantılar tertip ettiği, cemaat gruplaşması oluşturduğu, gençlere Atatürk'ün din düşmanı olduğunu anlattığı..." diye devam ederken Hakim araya girer ve, "Tamam tamam, bunlar dosyada var. Elinde başka kayda değer delil var mı onu soruyorum" der.
"Fettah Dahhak'ın asıl amacı dava dosyasında belgeleriyle açıkça ifade edilmiştir sayın hakim" diyen Savcı'nın sözünü kesen Hakim, "Ne diyorsun sen, ben okuduğumu anlamıyor muyum? Burada safsata iddialardan başka bir şey yok" der. Gerçeklerin gün yüzüne çıkmasını isteyen Savcı, "Sayın hakim iddialar oldukça ciddi. Dava dosyası içindeki tüm belgelerin detaylıca araştırılmasını, kendisinin tutukluluk halinin devamını sizden talep ediyoruz. Ayrıca devlete ve vatana ihanet suçları işlediğine dair kuvvetli şepheler olduğu da bir gerçektir" diye cevap verir.
KRİPTOLAR YİNE İŞ BAŞINDA
Hakim, bu kirli kumpasın içinde kendisinin de olduğunu kanıtlarcasına, "Sen kim oluyorsun da böyle zırvalarla, böyle şerefli bir insana çamur atıyorsun" der ve kararı açıklar: "Türk milleti adına, sanık Fettah Dahhak'ın 5 Mayıs 1971 tarihinden 5 Kasım 1971 tarihine kadar tutuklu kaldığı 6 aylık süre göz önünde bulundurularak tutuksuz yargılanmasına karar verilmiştir." Mahkeme sonrası Savcı, Kumandan Davut Bahadır'a olacakları anlatır: "Sıkı yönetim dönemi. Davalar birkaç yıl sürer. Sonunda bir temyiz, Fettah tertemiz..."
YILDIRIM PROJESİ TEHLİKEDE
ÇALIŞMALARI gizlilikle yürütülen Yıldırım Projesi'ni engellemeye çalışan hain örgüt, Selçuklu Alüminyum Fabrika'sına sızmak için her yolu dener. Bomba uzman Nazar'ı fabrikaya sokma planını ise emir astsubayı Akın yapar. Ulvi Paşa ve Akın Astsubay, Gündüz Selçuklu'yla görüşür. Akın, havalandırma sistemi bakımlarında aksama olduğunu ve bakım için geleceklerini iletir. Gündüz de kabul eder. Nazar iki adamıyla fabrikada keşif yapar. Bir sonraki gelişlerinde ise fabrikaya iki palet bırakırlar. Gece fabrika kapandıktan sonra paletlerin içinde gizlenmiş Nazar ortaya çıkar ve Yıldırım Projesi'ni bulur...