Her yıl 15 Kasım Dünya Diyabet Günü nedeniyle bir takım uyarılar aktiviteler anlatılır, sağlık çevreleri bu konuda ciddi uyarılarda bulunurlar.
Bu yıl da başta İzmir İl Sağlık Müdürlüğü öncülüğünde diyabet hakkında koşular, seminerler yapılıyor.
Peki diyabet denen illet nasıl vucüdümüza yerleşir ve bir çok hastalıklarıda beraberinde getirir? Diyabetle ilgili önce bir bilenden aldığım bilgileri sizlerle paylaşayım istedim. Öncelikle diyabet ciddi bir sorun.
HAZIR GIDA TÜKETİMİ
Vücudumuzda pankreas salgı bezinin yeterince insülin hormonu üretmemesi yada ürettiği insülin hormonunu yeterince kullanmaması durumlarında ömür boyu süren bir hastalıktır.
Kişilerin aldığı besinlerin kana karışan şekerin kana karışması ile kan şekerinin yükselmesidir. Yediğimiz besinlerin özellikle karbonhidrat içeren besinlerin çoğu vücutta enerji için kullanılmak üzere glukoza dönüştürülür.
Midemizin arka yüzeyinde yerleşik bir organ olan pankreas kaslarımızın ve diğer dokuların kandan glukozu alıp enerji olarak kullanmasını sağlar, hücreler glukozu bir yakıt olarak kullanır. Eğer glukoz miktarı ihtiyaçtan fazla olur ise karaciğerde şeker depolar.
Bu da yağ deposuna dönüşür. Aslında bu hastalığın nedenleri ve oluşumu ilkokul çağında anlatılmaya başlanmalı.
Özellikle hazır gıda tüketimi küçük yaşlarda başlıyor.
Başlıca nedeni aslında hazır gıda ve şekerli içeceklerde.
Bu anlamda ailelere de ciddi bir görev düşüyor.
Hazır gıda tüketiminde ilerki yaşlarında ne gibi hastalıklarla karşı karşıya geleceklerini çocuklara anlatmalılar. Bir çok hastalıkların başlangıcı ve sebebi olan diyabet tedavi edilebilir mi? Son dönemlerde özellikle gelişmiş Avrupa ülkelerinde bu alanda çok sayıda hasta ülkemizde tedavi ediliyor. Bu alanda hekimlerimiz son derece başarılı amaliyatlarla dünyada sayılı cerrahlara da örnek oluyor.
ÖMRÜNÜ UZAT
İzmir'deki özel hastanelerimiz de sağlık turizmi alanı içinde çok sayıda hastaya ev sahipliği yaparak hem ülke ekonomisine katkı sağlıyor, hem de ciddi gelir elde ediliyor. Bunun da başlıca nedeni hastanelerimizin ileri teknik ve hekimlerin başarılı amaliyatlarından kaynaklı.
Bu işin aslı düzenli beslenme, tuz, un, şekerden mümkün derece uzak durmak.
Size önerim sabah kahvaltısını kendiniz için, öğle yemeğini dostlarınızla, akşam yemeğini düşmanınıza yedirin. Mutlaka düzenli spor, en önemlisi ise zamanında hiç ihmal etmeden hekim kontrollerinizi yaptırın.
ÇARPINTI NEDEN OLUR?
Yaşanan her kalp çarpıntısının altında yatan sebeplerin kalp damar hastalıklarına bağlı bir durum olmayabileceğini bu konuda işin uzmanı Akut Kalp Damar Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Doktor Uğur Hepçivici'nin anlatımı ile aktarayım: "Kalp çarpıntısı her zaman kalp hastalıklarına bağlı olarak gelişmeyebilir. Kalp çarpıntıları bazen psikolojik sebeplerle olabileceği gibi anemi, tiroit bozuklukları gibi başka nedenlerle de olabilir. Bu nedenle tedavide öncelikle çarpıntını sebebi belirlenmeli.
Kalp çarpıntısının kişinin kalp atışını hissetmesi olarak tanımladığı hastanın şikayeti anlamındadır. Her çarpıntı şikayeti kalple ilgili bir problem olduğunu göstermez. Bir çok sebepten dolayı çarpıntı hissedebilir. Kalp irade dışında çalışan bir organdır, kendi çalışma şekli vardır, dakikada 60 - 100 arasında uyarı üreterek kasılmasını sağlar, kanın vücut içinde dolaşmasını sağlar.
Çarpıntı durumunda genelde nabız hızlanır bu hızlanma bazen normal ritimde, koşma heycanlanma durumarında genelde nabızın hızlandığı olur."