Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde düzenlenen 30 Ağustos Zafer Bayramı Özel Konseri ve 100. Yıl Marşı Tanıtım Programı'nda, 100. Yıl Marşı Yarışması'nda eseriyle birinciliğe layık görülen ve ödülü Başkan Recep Tayyip Erdoğan tarafından takdim edilen Doç. Dr. İlker Kömürcü, Yeni Asır Magazin'e duygularını anlattı. Muhteşem bir çalışma olmuş... Cumhuriyetimizin 100. Yılına sözünüz ve bestenizle imza atmak nasıl bir duygu? Neler hissediyorsunuz? Öncelikle şu an hissettiğim duyguların kelimelerle anlatılabilecek bir tarifi yok. Gurur, onur, mutluluk gibi kelimeler kullanmak istiyorum ama bunlar hislerimi tarif etmekte çok yetersiz kalır.
■ Çalışmanız ne kadar sürdü?
Çalışmamın net süresini bilmem pek mümkün değil. Ne zaman başladığımı da hatırlamıyorum. Çünkü örneğin marşımın ilk satırı "Parlayan yıldızı Anadolu'nun" neredeyse 3-4 yıldır sürekli dilimde olan, penceremin karşısındaki bayrağın güzelliğini her gördüğümde kendi kendime mırıldandığım bir sözdü. Ancak şunu söyleyebilirim çalışmamın süresinden çok yoğunluğu önemli. Çünkü bazen 3-4 satır müziğiyle birlikte arka arkaya geldi. Bazen ise haftalarca yazdım-sildim, yazdım- sildim en nihayetinde iki ayda bir satır yazdığım zamanlar da oldu. Genellikle çalışırken kendimi dış dünyaya kapatır ve hiçbir şey duymam. O an, ürettiğim şeyle aramda yüksek düzeyde bir bağ, karşılıklı bir etkileşim olur. 100. Yıl Marşı'nda da böyle bir motivasyonla çalıştım. Marşın sözleri ve müziği şekillendikçe içimdeki coşku arttı. Bu coşku arttıkça daha çok yazma ve besteleme isteği geldi. Eser tamamlandığında ise gerçekten çok güçlü bir marş ortaya çıktı.
'MİLYONLARCA KİŞİDE BİR KİŞİYE NASİP OLACAK BİR OLAY'
■ Külliyede eserinizi hayata geçirmek neler hissettirdi?
Eserimin külliyedeki seslendirilişi heyecanımın zirve noktasıydı. Hem yüz yılda bir hem de milyonlarca kişide bir kişiye nasip olacak bir olay. Aşırı heyecan ve mutluluktan bazen başınız dönmeye başlar, ayağınızın altındaki yeri hissetmezsiniz ve gerçeklikten koparsınız işte böyle bir duyguydu.
'GELECEĞE UMUTLA BAKAN BİR MARŞ'
Çünkü sarsılmaz bir inançla kalbimde tutkudur. Marşımın ilk dörtlüğünü Türk bayrağına ithafen yazdım. İkinci dörtlüğü Anadolu'ya ithafen yazdım. "Bu toprak bu deniz bu bayrak bizim" diye başlar ve "Türklüğün yazgısı yazılıyor koynunda" diyerek Anadolu ile Türk milletinin kader ortaklığı vurgulanır. Üçüncü dörtlüğü Türk milletine ve Türk ordusuna ithafen yazdım. Son dörtlük ise Çanakkale ve Kurtuluş Savaşları'nın ruhunu yansıtır. Nakarat ise Gazi'nin açtığı kutlu yol olan Türkiye Cumhuriyeti'nin ilelebet yaşayacağını ve bu Cumhuriyet içinde Türk milletinin her zaman müreffeh bir yaşam süreceğine olan inancı anlatır. Tüm saydığım bu unsurların yanı sıra temel amacım öncelikle Türk milletinin coşkusunu, vatanına karşı duyduğu yüce duygularını, birlik ve beraberliğini ve Tük milletinin yüksek karakterini yansıtmak oldu. 100. Yıl Marşı gücünü Türk milletinin şanlı geçmişinden alan ve geleceğe umutla bakan bir marş oldu.
■ İlham kaynağınız neler oldu?
İlk ilham kaynağım hiç şüphesiz Türk bayrağıdır. 'Evimizin içinde canlı bir müzik hayatı vardı'
■ Müzik hayatınıza ne zaman girdi? Müziğin sizin için anlamı?
Babamın müzik öğretmeni olması nedeniyle müzikle çok küçük yaşlarda tanıştım. Aynı zamanda anne tarafım da müzisyendir. Dolayısı ile evimizde her zaman Türk Sanat Müziği ya da Türk Halk Müziği dinlenir, söylenir ve çalınırdı. Evimizin içinde ben kendimi bildim bileli çeşitli çalgılar ve canlı bir müzik hayatı vardı. Bu nedenle bir insan için su neyse benim için de müzik o.
■ Hedeflerinizde bundan sonra hangi başarılar var?
Bu nokta bir müzisyenin hayatında görebileceği en üst nokta. Ancak bundan sonrası için aslında hayata geçirmeyi çok arzu ettiğim ancak projelerin büyüklüğü nedeniyle imkânların el vermediği çok sayıda proje var. Kafamdaki bu büyük projeleri hayata geçirebilirsem vatana ve millete çok faydalı olabilirim diye düşünüyorum.
100.YIL MARŞI'NIN SÖZLERİ
"Parlayan yıldızı Anadolu'nun Çağlayan sel gibi şanlı ulusun
Türkiye Yüzyılı titretiyor dünyayı Sarsılmaz bir inançla kalpte tutkusun
Bu toprak bu deniz bu bayrak bizim Tarihe sığmayan destanlar bizim
Türklüğün yazgısı yazılıyor koynunda Kalplere kazınmış bu vatan bizim
Yüzyıllarca kutlanacak Cumhuriyetimiz Her zaman aydınlık mavi göklere uzanacak ellerimiz
Yüzyıllarca kutlanacak Cumhuriyetimiz Gazi'nin açtığı bu kutlu yolda yürüyeceğiz hepimiz
Özgürlük tutkusu damarlarımda Çelikten her nefer semalarımda
Sarmaşık dal gibi sarılmışız biz bize Tek yürek bu millet en zor anında
Düşmanlar bir olsa yağsa göklerden Denizler köpürse taşsa dağlardan
Kimseye eğmedik boynumuzu eğmeyiz Kahraman yarattı Türk'ü yaratan
Yüzyıllarca kutlanacak Cumhuriyetimiz Her zaman aydınlık mavi göklere uzanacak ellerimiz
Yüzyıllarca kutlanacak Cumhuriyetimiz Gazi'nin açtığı bu kutlu yolda yürüyeceğiz hepimiz.