8 yıl geçmiş...
Hafta içinde gazete ilanını görünce anılara dalıp yıllar öncesine gittim. İlan, dostlarını mezarı başında Ercan Arıklı'yı anmaya davet ediyordu. Anmaya gidemedim ama sevgili patronumla ortak anılarımı yazıp sizlerle paylaşmak istedim.
***
Arıklı'yı 3 Haziran 2003'te bir trafik kazasında kaybetmiştik. Üzerinden sekiz yıl geçmiş. Tanıdığım en klas insanlardan biri, gerçek bir dost, yeri doldurulamayacak bir yayıncı, bir yaratıcıydı...
Yakışıklı ve karizmatikti... Yaşadığı felaketlere rağmen dimdik ayakta kalabilmeyi başarmış hem de bunu tek başına gerçekleştirmiş bir insan modeliydi...
Ölümünden sonra yakın mesai arkadaşları hayatının bir kitap olarak da yayınlanması gerektiğini düşündüler. Araştırma ve yazma görevi yıllarca Arıklı'nın Nokta Dergisi'ni yöneten Arda Uskan'a verildi... Ve Arda onlarca kişiyle birebir görüşüp kitabı yazdı.
Ne yazık ki kitap yayınlandıktan sonra özel hayatı medya patronluğunun önüne geçti. Zamanında Arıklı'ya ters düşmüş ya da başarılarını kıskanmış gazeteciler özel hayatındaki fantazileri, kadın ilişkilerini pek de hoş olmayan bir uslupla manşetlere taşıyıp haber yaptılar. Ercan Arıklı'ya sempati duymayanların kitapta yazılanları kullanma biçimi bana hiç de etik gelmemişti.
***
Ercan Arıklı'yı Hıncal Uluç'un beni Erkekçe'nin yazı işleri müdürü olarak göreve getirmesiyle tanıdım. Hıncal'a çok güvenmesine rağmen bana uzun süre şüpheyle baktı.
Arkadaşlığımız ilerledikçe ve Erkekçe çok başarılı olunca bana kanı kaynadı ve inandı. O, yakışıklılığı, karizması ve ekonomik gücüyle, ben de sanatçı kimliğim ve popülaritemle iki bekar erkek olarak birlikte çok çapkınlık yaptık... Hatta zaman zaman rekabet içinde de olduk...
Teknesiyle çıktığı gezilerden bazılarında ben de yanında oldum. "Heyamola" adlı şarkımı 5 Eylül 1982'de Gökova'da onun teknesi Cafer Reis'te yazıp besteledim.
***
Aysun'la nişanlanırken yanımdaydı ve yüzüklerimizi o taktı. Evlendiğimizde beni bir kenara çekip "Beş yıl çocuk yapmayın" diyerek tavsiyede de bulundu. Onu dinledik ve Aysun, İlkyaz'ı evliliğimizin beşinci yılında doğurdu...
Bodrum'daki yazlığında da ağırladı Aysun'la beni. Ercan Arıklı hayatımda güvendiğim insanlardan biriydi...
Sekiz yıl görev yaptığım Erkekçe'den ayrıldıktan sonra da görüşmeye devam ettik.
***
Sevgili patronum sekiz yıl önce yaya geçidinde bir halk otobüsünün altında kaldı. Kazanın dehşetine bakar mısınız? Yaşasaydı bugün 71 yaşında olacaktı.
Yıllar sonra medyanın geldiği durumu gözlemlediğimizde Ercan Arıklı'nın yayıncılık anlayışını, yaratıcılığını daha net bir biçimde görüyor ve eksikliğini daha iyi anlıyoruz.
Nokta, Erkekçe, Kadınca, Onyedi, Gelişim Spor, Bilim Dergisi, Ekonomik Panaroma, Marie Claire, Gelişim Çocuk, Hıbır, Aktüel, Cosmopolitan, Gezi ve son olarak Haftalık dergileri onun eseriydi.
Ölüm yıldönümünde hatırlatmak ve yayıcılığa verdiği hizmetler için bir kez daha teşekkür etmek istedim.
***
Arıklı'yı 3 Haziran 2003'te bir trafik kazasında kaybetmiştik. Üzerinden sekiz yıl geçmiş. Tanıdığım en klas insanlardan biri, gerçek bir dost, yeri doldurulamayacak bir yayıncı, bir yaratıcıydı...
Yakışıklı ve karizmatikti... Yaşadığı felaketlere rağmen dimdik ayakta kalabilmeyi başarmış hem de bunu tek başına gerçekleştirmiş bir insan modeliydi...
Ölümünden sonra yakın mesai arkadaşları hayatının bir kitap olarak da yayınlanması gerektiğini düşündüler. Araştırma ve yazma görevi yıllarca Arıklı'nın Nokta Dergisi'ni yöneten Arda Uskan'a verildi... Ve Arda onlarca kişiyle birebir görüşüp kitabı yazdı.
Ne yazık ki kitap yayınlandıktan sonra özel hayatı medya patronluğunun önüne geçti. Zamanında Arıklı'ya ters düşmüş ya da başarılarını kıskanmış gazeteciler özel hayatındaki fantazileri, kadın ilişkilerini pek de hoş olmayan bir uslupla manşetlere taşıyıp haber yaptılar. Ercan Arıklı'ya sempati duymayanların kitapta yazılanları kullanma biçimi bana hiç de etik gelmemişti.
***
Ercan Arıklı'yı Hıncal Uluç'un beni Erkekçe'nin yazı işleri müdürü olarak göreve getirmesiyle tanıdım. Hıncal'a çok güvenmesine rağmen bana uzun süre şüpheyle baktı.
Arkadaşlığımız ilerledikçe ve Erkekçe çok başarılı olunca bana kanı kaynadı ve inandı. O, yakışıklılığı, karizması ve ekonomik gücüyle, ben de sanatçı kimliğim ve popülaritemle iki bekar erkek olarak birlikte çok çapkınlık yaptık... Hatta zaman zaman rekabet içinde de olduk...
Teknesiyle çıktığı gezilerden bazılarında ben de yanında oldum. "Heyamola" adlı şarkımı 5 Eylül 1982'de Gökova'da onun teknesi Cafer Reis'te yazıp besteledim.
***
Aysun'la nişanlanırken yanımdaydı ve yüzüklerimizi o taktı. Evlendiğimizde beni bir kenara çekip "Beş yıl çocuk yapmayın" diyerek tavsiyede de bulundu. Onu dinledik ve Aysun, İlkyaz'ı evliliğimizin beşinci yılında doğurdu...
Bodrum'daki yazlığında da ağırladı Aysun'la beni. Ercan Arıklı hayatımda güvendiğim insanlardan biriydi...
Sekiz yıl görev yaptığım Erkekçe'den ayrıldıktan sonra da görüşmeye devam ettik.
***
Sevgili patronum sekiz yıl önce yaya geçidinde bir halk otobüsünün altında kaldı. Kazanın dehşetine bakar mısınız? Yaşasaydı bugün 71 yaşında olacaktı.
Yıllar sonra medyanın geldiği durumu gözlemlediğimizde Ercan Arıklı'nın yayıncılık anlayışını, yaratıcılığını daha net bir biçimde görüyor ve eksikliğini daha iyi anlıyoruz.
Nokta, Erkekçe, Kadınca, Onyedi, Gelişim Spor, Bilim Dergisi, Ekonomik Panaroma, Marie Claire, Gelişim Çocuk, Hıbır, Aktüel, Cosmopolitan, Gezi ve son olarak Haftalık dergileri onun eseriydi.
Ölüm yıldönümünde hatırlatmak ve yayıcılığa verdiği hizmetler için bir kez daha teşekkür etmek istedim.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.