Ali Kocatepe

'Nereden sevdim o zalim kadını'

Şubat ayı müzik dünyamızın bir çok değerli sanatçısını aramızdan alıp götüren bir ay. Barış Manço'dan, Cem Karaca'ya, Şerif Yüzbaşıoğlu'ndan, Yurdaer Doğulu'ya, Bülent Tarcan'dan, Selçuk Başar ve Nezahat Bayram'a...
O sanatçılar arasında bir de Türk Sanat Müziği'ne gönül vermiş ve ölümsüz eserler besteleyip hergün o ezgileriyle dillerimizde dolaşan bestekarlarımız var. Teoman Alpay (Gökyüzünde Yalnız Gezen Yıldızlar), Yorgo Bacanos (Gülmedim Güldürmedin Bilmem Kabahat Kimdedir), Sadeddin Kaynak (Tel Tel Taradım Zülfünü), Muzaffer İlkar (Aşiyan Yollarında), Cevdet Çağla (Şimdi Hatırda mıdır Aşık-ı Nalan Acaba) ve Selahattin Pınar (Bir Bahar Akşamı Rastladım Size) gibi...
***
Selahattin Pınar'ı hatırlayınca aklıma hemen Afife Jale düşüyor. Ve onların hazin aşk öyküsü...
Denizli doğumlu udi bestekar Selahattin Pınar'la, İstanbul Kadıköy doğumlu, sahnelerimizin ilk müslüman kadın tiyatro oyuncusu Afife Jale, 1928 yılında bir Hafız Burhan konserinde tanıştıklarında 26 yaşındaydılar.
Çocuklukları zor koşullar altında geçmişti.
Selahattin ailesiyle 3 yaşında İstanbul'a Altunizade'ye taşınmış, babasının karşı çıkmasına rağmen 12 yaşında ud çalarak musiki hayatına girmişti. Oysa babası eski Denizli milletvekili Sadık Bey, onun hukukçu olmasını istiyordu. Ticaret Mektebi'ni bıraktı, müzisyen oldu ve 18 yaşında beste yapmaya başladı.
Bir gün Denizli'den gelen eşraf için kurulumuş sofrada Sadık Bey oğlu için "Çalgıcı" dedi. Selahattin "Ben çalgıcı değil, sanatkarım" diye itiraz etti. Tartıştılar ve ceketini alıp masayı terkeden Selahattin öfkeyle babasına söylendi: "Bir gün gelecek benim adımla anılacaksınız."
Sadık Bey sinirlendi ve eline geçirdiği gaz lambasını oğluna fırlattı. Çıkan yangını güçlükle söndürdüler. Selahattin bir daha baba evine geri dönmedi.
Udi Selahattin Bey, tamburi Selahattin Pınar olmuştu. Efendiliği, temiz giyimi, güzel ve esprili konuşmasıyla sevilen, sayılan bir müzik adamıydı.
***
Afife, İstanbul Kız Sanayi Mektebi'nde okuduktan sonra içine tiyatro aşkı düşünce, 1918'de Darülbedai'nin (Şehir Tiyatroları) sınavlarına girdi ve kazandı. O dönemde sahnelerde sadece gayri müslim oyuncular yer almaktaydı. Müslüman kadın oyuncu hiç yoktu. Afife bir yıl boyunca provalara katıldı ve nihayet beklediği fırsat eline geçti. Jale takma adıyla ilk rolünü üstlendi.
İçişleri Bakanlığı'nın genelgesiyle müslüman kadınların sahneye çıkması yasaklanmıştı. Bir polis baskınında yakalanan Afife'yi "Dinini, milliyetini unutan kadın sen misin?" diyerek hırpaladılar. Zaten babası da tiyatroya karşıydı ve Afife'yi evlatlıktan reddetti...
1921 yılında Dahiliye Nezareti, Darülbedai yönetim kuruluna müslüman kadınların sahneye çıkamayacağı emrini yolluyor ve Afife'nin ücretli işine son veriliyordu.
19 yaşında, parasız, güvencesiz ve korumasız kalmıştı. Sinirleri yıpranmış ve şiddetli baş ağrıları başlamıştı. Suriyeli bir eczacı Afife'yi morfinle tedaviye kalktı. Bir süre sonra ne yazık ki uyuşturucuya alışmış ve morfinman olmuştu.
***
Mustafa Kemal Atatürk'ün liderliğindeki yeni Türkiye Cumhuriyeti kadınlara özgürlüklerini verince yasaklar kalktı. Afife'yi örnek alan Şaziye (Moral), Bedia (Muvahhit), gibi müslüman kızları da sahneye çıkmaya başladılar. Hepsinin öncüsü Afife Jale'ydi. Sağlığı günden güne bozulan Afife tiyatroyu bırakmak zorunda kaldı...
***
İşte Afife böyle bir zamanda tanıştı Selahattin Pınar'la. Birbirlerine aşık oldular ve 1929'da evlendiler. O güne kadar kaçırdıkları hayatın güzelliklerini keşfettiler. Bir süre sonra Selahattin Pınar eşinin morfin bağımlılığını öğrendi. Herşey tersine dönmüştü. Ve Selahattin Pınar, Yusuf Ziya Ortaç'ın dizelerini o günlerde besteledi:
"Nereden sevdim o zalim kadını
Bana zehretti hayatın tadını"
1935 yılında boşandılar. Musikimize 100'e yakın eser kazandıran bu önemli besteci daha sonra Seyyare Affet hanımla evlendi ve 6 Şubat 1960'ta Kadıköy'deki Todori'nin lokantasında yemek yerken bir kalp krizi sonucu aramızdan ayrıldı.
***
Afife Jale'ye gelince; boşandıktan sonra sefalet yılları başlamıştı. Parklarda yattı, aşevlerinde karnını doyurmaya çalıştı. Son günlerini Bakırköy Akıl ve Sinir Hastalıkları Hastanesi'nde geçirdi. 39 yaşında hayata veda etti...
İşte Selahattin Pınar'a "Nereden Sevdim O Zalim Kadını" şarkısını yazdıran aşkın öyküsü...
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.