Amerika'dan İzmir'e canlı bağlantı
Geçen akşam Mehveş'in (Koçak) tenis arkadaşının POD 39 Otel'de Top Roof'ta başlayan ve aşağıda devam eden doğum günü partisine gittik. Davette her milletten arkadaşlar vardı. Bu tanışmalar çok iyi ve ilginç oluyor. Değişik kültürlerden, değişik kişileri tanımak, sohbet etmek çok haz veriyor bana.
Bu davete doyamadan güzel sesli ve de harika keman çalan kızımız Gökçe Erem'in Erving Place 'Adalya'daki yaş günü toplantısına geçtik. Türk kardeşlerin ağırlıklı olduğu gece süperdi. Biz de böylece kapı kapı dolaşıp harika bir gece geçirmiş olduk.
Geçen Cumartesi gecesi Gökçe'nin 'Pasha Restoran'da verdiği mini konserin devamı olur sanmıştım ama ümitlerim olmadı. O kadar güzel bir sesi var ki... Söyledikleri içinde 'ahhh' çekerek 'Ah İstanbul...' diye şarkıya girince 'Senin İstanbul'un geldi' diye takıldık. Meğer önümüzdeki haftaya biletini almış bile.... Dönüş yolunda geçen yıldan beri çok seyretmek istediğim bir oyunun oynadığı tiyatronun önünden geçtik. Aklıma geldi, hemen dün akşam ver elini Union Square...
HICHCOCK'TAAN KOMEDİ!
'39 Steps' 39 basamak, Alfred Hichcock'un taaa orta okulda romanını okuyup, ardından filmini izlediğimiz o süper korku filmi... Meğerse komedi şekline getirilmiş. Bu da büyük bir sürpriz oldu bana. Son dakika bilet olarak gişedeki hanım arkadaşla sayenizde gazeteci olduğumu belirtip mutlak seyretmem ve de önlerde olmam gerektiğini söyleyince öyle bir güzellik yaptı ki... En önden, hiç bir hareketi kaçırmadan seyredebildim. Oyuna girerken kırmızı burunluk veriyorlar. Ben de sizin için Hichcock ile yan yana kırmızı burunlarla hatıra resmi çektirdim.
Hemen tiyatronun yanında New York Film Academy'ye geçtim. Oyunculuk, rejisörlük vs. gibi sinema ile ilgili sanat faaliyetlerinin en iyisi denebilir buraya. Hani aklınızda olsun ihtiyacı olanlar için şartları öğrendim. Hani podyumdan veya ani kararla veya arkadaş tavsiyesi veya tanıdık vasıtası ile TV dizilerine, sinemaya geçenler için belki faydalı olur diye.
Bu gece de Jake Gyllenhaal'ın son filmi 'Southpaw'a gittik. Şu anda İzmir'de oynayan bu filmi seyrediş şeklim için yazdım. Yatar koltuk, ultra servis ve film... Pek keyifli geldi. Sinemadaki oturma düzeni inanın uçaklardaki en iyi business koltuklarından daha rahat. Kesin uyurum dedim, ama filmden mi, koltuktan mı bilemiyorum saniye kaçırmadım, gece seansına gitmemize rağmen.
Her hafta başı İzmir Kent radyosunda Zeynep Kökçü'nün sunduğu programına buradan canlı bağlanıyor ve bir konuk misafir ediyoruz. İzmir saati ile 23.30'da gerçekleşen bu keyifli programa bu hafta 'İyilikler Kralı' Ekmel Anda'yı konuk ettik. Harika bir program oldu. Zeynep'in de enerjisi birleşince zor sona erdi program. Anda buradaki işadamlarının mavi ve beyaz yakalı olarak ikiye ayrıldığını ve patron vasfındakilerin beyaz yakalı olduğunu anlattı. Ne kadar fazla olursa o kadar söz hakkı sahibi olabileceğimizi anlattı. Kendi işi olan ve Amerika çapında büyük bir yeri olan kuyumculukta çok iyi anladığı pırlantaya geçildi, bu taşın hanımların en iyi arkadaşı olduğundan.... Espri dolu süper bir program oldu. Bu haftaki konuğumuz hazır...
CANIM ABLAM NURLAR İÇİNDE OL
Size buralardan en yeni, neşeli haberleri vermeye çalışırken memleketimden gelen acı haberlerler belki on misli etkiliyor beni. Hani orada olsam belki dostlarla az da olsa avunurum avunmaya çalışırım. Bunlardan beni çok üzen çok güzel hatıralara götüren sonuncusu canım kardeşim yerinde olan Şenay'ımın (Düdek) hakiki hanımefendi, dost olan sevgi yüklü anneciği oldu. Kızları, torunları ile geldiği işletmesini yaptığım tatil köylerinde olsun, bayram hatıralarımızda olsun, özel günlerde olsun çok ama çok unutulamayacak hatıram vardı. Kızlarının değerli sevilen anneleri olmanın dışında, torunlarının en sevileni, en güzel anneannesi, her tanıdığının hürmet ettiği sevgi dolu dostu idi. Çok üzüldüm kaybına. Oralara gelince daha da üzülürüm... Canım ablam nurlar içinde ol, ailene sabırlar diliyorum.
BU MÜZİKAL KAÇIRILMAZ
300 kişinin üzerinde hepsi birbirinden değerli Unique Settings of New York yani Ekmel Anda'nın mücevher fabrikasında başta Türk, dünyanın dört bir yanından değerli gençler çalışıyor. Egemen Barlas'tan (ki önümüzdeki günlerde onunla yaptığımız söyleşi geliyor) Desen Uygur'a kadar. Desen'le tanıştığımızda çok sevdiğim Süheyl ve Behzat'ın yeğeni olduğunu öğrendim. Hemen yeni oyunları 'Markopaşa'yı New york'a getirme durumlarını araştırmaya başladık. Şu günlerde İzmir'e ve de Çeşme'ye gelecek olan bu nefis müzikali mutlak izleyin derim. Hani artık işlenmeyen o harika müzikallerimize bir yepyeni kan geldi desem yeridir. Müzikleri, eğlencesi, dekor ve de kostümleri ile ayakta alkışlanacak % 100 Türk bir müzikal. Hele Uğur Babürhan, Sadık Kızılağaç, Ömer Yılmaz gibi kardeşlerim de içinde olunca tadından geçilmez...
Hepinize nefis bir haftanın başlayacağı harika bir pazar diliyorum, aslan arkadaşlarım Hakan Elyaban, Melek Boz, Gönül Yazar, Nazan Pedükcoşkun, Şenay Düdek ve nicelerine mutlu, sağlıklı yaşlar diliyorum.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.