Özdemir Nutku'ya saygı gününden kırıntılar...

Öyle anlar vardır, tekrarına kolay rastlanmayacak kadar özel ve unutulmazdır... Yüreğinizde kopan duygu fırtınaları, farkına varmadan hafızanıza 'tarihi bir günü' işaretleyiverir. Tıpkı geçtiğimiz cuma akşamı yaşadıklarımızın, Alsancak Gazi Kadınlar Sokağı'nda buluşan herkesin gönül takviminde hayat boyu iz bırakacağı gibi...
Ne mutlu ki, hocam Prof. Dr. Özdemir Nutku'ya saygı etkinliğinde canlanan anıları gözleri dolarak paylaşanlar arasında ben de vardım. Her ay düzenlenen 'Ustaya Saygı Günü' kapsamında, Özdemir hocaya vefamızı dile getirme fırsatını bizlere sunan Konak Belediye Başkanı Dr. Hakan Tartan'a sonsuz teşekkürler...
***
Önce hocanın eski öğrencilerinden tiyatro oyuncusu ve yönetmen Gürol Tonbul başladı söze... Zekice bir sürpriz yaparak, akrostiş yöntemiyle 'Özdemir Nutku'nun sırasıyla her harfinden yola çıkarak onun sanatçı kişiliğini ve insani yönlerini anlattı.
Tonbul'un güzel yorumuyla, büyük bir tiyatro adamının düşüncelerindeki derinliği ve yeteneklerini yeniden keşfettik.
Ardından Vahide Gördüm'ün ağzından dinlediğimiz bir ibret hikayesiyle kalabalığın gözleri buğulandı. Güzel Sanatlar Fakültesi'nde oyunculuk öğrencisiyken kitap alacak para bulamadığı için okulu bırakmanın eşiğinden nasıl döndüğünü anlattı sevgili Vahide...
***
Meğer şimdiki başarısının temelini attığı Güzel Sanatlar'da ne badireler geçirmiş. Eğitimi için gereken kitapları alamayınca çekip gitmeye karar vermiş. Ama o günlerde kocaman bir koli ulaşmış eline. Açtığında, ihtiyaç duyduğu tüm kitaplar kucağına dökülüvermiş.
Kimin marifeti olduğunu anlamışsınızdır herhalde. Vahidecik heyecanla koliyi kucakladığı gibi hocasına koşmuş ama daha ağzını açamadan fırçayı yemiş:
"Kızım bırak şimdi o kutuyu elinden. Provaya gecikiyorsun, çabuk sahneye!"
Anlayacağınız, eziklik hissetmesin diye konuyu açmasına bile fırsat vermemiş Özdemir hoca...
***
Dizi meraklılarının, önce 'Aliye' dizisindeki kötü kayınvalide rolünde, şu anda da 'Kavak Yelleri'nin yumuşak huylu anneannesi olarak hayranlıkla izlediği Ayten Uncuoğlu da Nutku'nun öğrencisiymiş.
O da konuşmacılar arasındaydı ve söz kendisine gelince duyguları boğazında düğümlendi. Hoca'nın, öncelikle ilkelerine bağlı, çizgisinden sapmayacak 'doğru insanlar' yetiştirdiğini söyledi. Sadece sanatta değil, hayatın her alanında onun kazandırdığı 'duruş' sayesinde enerjisini yitirmediğini anlattı. O konuşurken, hocayı hiç tanımayan halktan dinleyicilerin bile gözünden yaşlar boşanıyordu.
***
Konuşmacılardan, tiyatro ve dizi oyunculuğu kadar yönetmenlikte de ustalığını kanıtlayan Hakan Boyav'ın tespitine bayıldım. Sevgili Boyav, "Hoca o kadar donanımlı bir insan ki, bizi fabrikasyon bir üretimle mezun etmedi. Her birimizi, yeteneklerine göre ayrı ayrı değerlendirerek yetiştirdi" dedi.
Ama en somut çıkarımlar ortaya koyan konuşmayı da yine Özdemir Nutku'nun hayat yoldaşı, değerli hocam Prof. Dr. Hülya Nutku yaptı. 'Bravo' sesleri yükselirken sözlerini tamamlayan Hülya hocam, Özdemir Nutku'nun şehir tiyatrosu ve kamyon tiyatro konusundaki çabalarına rağmen yaşadığı hayal kırıklığını dile getirerek, yerel yönetimlerin 'sanat duyarsızlığını' yüzlerine vurdu. Helal olsun! Biz de şehir tiyatrosunun kurulması için verilecek savaşın sonuna kadar arkasındayız hocam.
***
Etkinlikte yan yana oturduğumuz biricik arkadaşım, tiyatro eleştirmeni ve dramaturg Başak Sakızlıoğlu'nun ise Prof. Dr. Nutku'nun gönlündeki yeri elbette çok başkadır. Başak, yüksek lisans tez konusu olarak Özdemir Nutku'yu seçen ilk öğrencidir. Daha doğrusu, Özdemir hocanın güvenerek kendisiyle ilgili tez hazırlamasına izin verdiği tek yazardır.
Hocanın eleştiri ve denemeleri üzerine hazırladığı yüksek lisans tezi sırasında, Özdemir hoca kendisine arşivini açmış, yüzlerce belgeyi titizlikle inceleyen Başak, gelecek kuşakların bu konudaki çalışmalarına da ışık tutacak bir eser ortaya çıkarmıştır. Değerli hocamız Yrd. Doç. Dr. Efdal Sevinçli konuşmasında bunu hatırlatarak büyük bir incelik yaptı. Umarım onun övgüsü, hocayla ilgili yeni tezler hazırlamak isteyen gençlere cesaret vermiştir.
Çünkü Özdemir Nutku bir derya ve onun çalışmalarını gün yüzüne çıkarmak adına alınacak daha çok uzun bir yol var.