İzmir'de sanatsever bir lions kulübü doğdu

Geçtiğimiz cuma gecesi düzenledikleri toplantıya ben de katıldım. Sadece misafir kontenjanından elbette... Zaten giysi yönetmeliğine uymayan öğrenci gibi, salondakilerin tarzına aykırı bir kimlik taşıdığım ilk bakışta anlaşılıyordu. Fraklı, siyah takımlı beylerin ve klasik şıklıktaki hanımların arasına 'serbest kıyafetle' karışan bir gazeteci olarak en küçük bir tuhaflık hissetmediysem, bu tamamen lion hoşgörüsünün lafta kalmayışındandır. O yüzden herkese teşekkür ederim...
***
Evet, lions disipliniyle gerçekleşen sunum ve yemin töreninin yanı sıra, opera sanatçılarından oluşan bir grubun oda konseri de verdiği o gece, 25 kişinin kurduğu İzmir İmbat Lions Kulübü'nün doğuşunu kutladık.
Dediğim gibi, ben misafir sanatçıydım... Hayatımda 'İzmir Gazeteciler Cemiyeti' dışında üyesi olduğum hiçbir sivil toplum kuruluşu yoktur. Öyleyse neden 'kutladık' diyorum, kendimi de katıyorum... Çünkü toplumsal faydacılığı kişisel amaçların önünde tutan bir erdem anlayışına sahip lions kulüpleri, her dönemde birçok sosyal sorumluluk projesi üstleniyorlar. Ama İzmir İmbat Lions'un kuruluşuna öncülük eden ve üst düzey başkanların katıldığı o gecenin düzenlenmesinde büyük emeği geçen mimar Ali Cenk Eytemiz'in kısaca hazırladığı basın bülteninin belirteci bile 'kültür sanat'...
***
Aynen şu ifade yer alıyor İmbat Lions'un bülteninde: "İzmir'in marka kent olabilmesi ve çağdaş seviyeye ulaşabilmesi için, kültür sanat kamuoyu yaratmayı amaç ediniyoruz. Bu vesileyle, İzmir için kazanım olacak başta İzmir Uluslararası Kukla Günleri ve diğer festival girişimlerine, ayrıca opera, tiyatro gibi sanat kurumlarına destek sağlamak çalışmalarımızın başında gelecektir."
İşte, kentimizin çağdaş kimliğine yakışır bir kültür atılımı için ihtiyaç duyduğu zihniyetin en çarpıcı göstergesi. "Sanata destek, çalışmalarımızın başında gelecektir" deniyor... Keşke bugün İzmir'in mülki idare birimlerinden belediyelerine, iş çevrelerinden sivil toplum örgütlerine kadar tüm kurum ve kuruluşlar aynı bilinçle kendilerine bir yol çizebilse...
***
İmbat Lions'un basın bülteninde, 'İzmir Uluslararası Kukla Günleri'nin doğrudan altının çizilmiş olması, bu festivalin kentin kültür hayatındaki yerinin fark edilmesi adına önemli bir göstergedir.
Elbette İmbat Lions Kulübü'nün ortaya çıkışındaki ayrıcalığı işaret eden ibre sanatın üzerinde duruyorsa, bunda yine Ali Eytemiz'in oynadığı rol yadsınamaz. Bilindiği gibi, hem mimarlık yönüyle gönüllü çabalarıyla, hem de düne kadar üyesi olduğu Konak Lions Kulübü'nü devreye sokarak sanat kurumlarına hatırı sayılı destekler veren Ali abinin, daha elit bir ekiple yeni projelere imza atacaklarından kuşkum yok.
***
Tabii onun kültür sanatla böylesine iç içe yaşamasındaki en büyük şansı da sanatçı bir eşe sahip olmasıdır. Konservatuarda piyano öğretmenliğinin yanı sıra sanat hayatını da bırakmayan sevgili hocam Demet Eytemiz ile Ali abimi, kentteki tüm etkinliklerde birlikte görmek mümkün...
Bu arada yeri gelmişken belirtelim. İzmir İmbat Lions Kulübü'nün kurucu üyeleri arasında, Devlet Opera ve Balesi solist sanatçısı bariton Gökhan Koç ile Klasik Türk Müziği Korosu şefi Erhan Parlat da yer alıyor. Müziğin ayrı uçlarında yer alan iki başarılı ismin, kulübün sanata destek yönündeki faaliyetlerinde olumlu etki sağlayacaklarından eminim.
Şimdiden başarılar...