İsmail Acar'ın 'Hürrem'i ünlü vampir dizisinde...
Belki de izlemeyeniniz yoktur ama bilhassa 'gerilim' meraklılarının arşivinde özel bir yer tutar vampir filmleri... Öyle ki gerçekten yaşadıklarını varsayacak ölçüde efsane haline gelmiş vampir hikayelerine inananlar bile az değildir.
Varlığını hayal etmenin dahi tüylerimizi ürperttiği 'kan içici' yaratıkların gizemi, sinema dünyasını 1900'lerden bu yana çok etkilemiş, birbirinden ilginç senaryolar yazılmış ve izlenme rekorları kıran filmler çekilmiştir. Elbette bu gece yarısı dostlarını konu alan kitap ve dizileri de es geçmemek gerekir.
***
Nitekim şu sıralar, vampirlerle insanların hayatı paylaşması üzerine kurulu 'True Blood' adlı bir Amerikan dizisi tüm dünyada tutku dalgaları yarattı. Türkiye de dahil birçok ülkeden hayran kitlesine ulaşan 'True Blood'a değinmemin sebebi ise dizinin görselliğine damga vuran iki mükemmel tablonun ünlü ressamımız İsmail Acar'a ait olması...
Belki son birkaç gündür, internet ve gazete haberlerinde gözünüze çarpmıştır. Okuduğumda beni son derece memnun etti. Çünkü gelişen uydu teknolojileri sayesinde, televizyon artık bir 'yeryüzü ekranı' haline geldi. Dünyanın birçok yerinden izlenen bir Amerikan dizisinde İsmail Acar'ın iki resminin kullanılması heyecan verici...
***
Uluslararası ödüllü ressamımız İsmail Acar, eserleriyle Avrupa'da birçok festivalin baş tacı ettiği sanatçılarımızın başında geliyor.
Kendisi ülkemizde olduğu gibi yurtdışında sergilenen tablolarıyla da çoğu kez 'birincilik' unvanına layık görüldü. Resim gibi popülizmin dışında kalan bir alanda verdiği ürünlerle, çok değişik kültürlerin dikkatini çekmeyi başaran İsmail Acar, sanat tarihimizde şimdiden 'ayrıcalıklı' bir yer kazandı. Tabii anayurdunda ne kadar değerinin bilindiği sorulacak olursa, birazdan buna kendi ağzından verdiği yanıtı sizinle paylaşacağım.
***
Ama öncesinde Acar'ın iki tablosunun, vampir dizisindeki evin salonuna taşınma hikayesini anlatmak istiyorum. Sinan Özedincik'in Sabah'taki haberine bakılırsa, ünlü aktör Jack Nicholson da sanatçımızın hayranları arasındaymış. Acar, 1997 yılında evine asmak üzere resimlerini alan Nicholson'ın menajeriyle tanışmış ve o dönemde görüşmeleri sürmüş.
Meğer 'True Blood' dizisinin yapım ekibi de Nicholson'ın menajeriyle tanışıyormuş. Türkiye'ye geldiklerinde onun önerisiyle İsmail Acar'ın atölyesini ziyaret etmişler. Ve adamlar İstanbul'da çok beğendikleri 'Seremoni' ile 'Hürrem' isimli iki eseri kaptıkları gibi ABD'ye dönmüşler. Acar'ın resimleri, dizide çekimlerin yapıldığı evin salon duvarlarını süslemeye başlamış bile...
***
Gazeteyi görünce, telefona sarılarak İsmail Acar'ı aradım ve kutladım. Sanata meylimden gelen merakla, "Tablolarınıza Türk dizilerinden de talep var mı" diye sordum.
Evet, bazı Türk dizilerinde de eserlerinin kullanıldığını söyleyen İsmail Acar, acı acı gülerek ekledi: "Türkiye'de tablolarım ilgi görüyor ama emeğe değer verilmiyor. Yabancılar ciddi bütçeler ayırırken, ülkemizde bu işler ricayla yürüyor. Henüz bizim dizilerde kullanılan resimlerim için kimseden bir kuruş aldığımı hatırlamıyorum."
Varlığını hayal etmenin dahi tüylerimizi ürperttiği 'kan içici' yaratıkların gizemi, sinema dünyasını 1900'lerden bu yana çok etkilemiş, birbirinden ilginç senaryolar yazılmış ve izlenme rekorları kıran filmler çekilmiştir. Elbette bu gece yarısı dostlarını konu alan kitap ve dizileri de es geçmemek gerekir.
***
Nitekim şu sıralar, vampirlerle insanların hayatı paylaşması üzerine kurulu 'True Blood' adlı bir Amerikan dizisi tüm dünyada tutku dalgaları yarattı. Türkiye de dahil birçok ülkeden hayran kitlesine ulaşan 'True Blood'a değinmemin sebebi ise dizinin görselliğine damga vuran iki mükemmel tablonun ünlü ressamımız İsmail Acar'a ait olması...
Belki son birkaç gündür, internet ve gazete haberlerinde gözünüze çarpmıştır. Okuduğumda beni son derece memnun etti. Çünkü gelişen uydu teknolojileri sayesinde, televizyon artık bir 'yeryüzü ekranı' haline geldi. Dünyanın birçok yerinden izlenen bir Amerikan dizisinde İsmail Acar'ın iki resminin kullanılması heyecan verici...
***
Uluslararası ödüllü ressamımız İsmail Acar, eserleriyle Avrupa'da birçok festivalin baş tacı ettiği sanatçılarımızın başında geliyor.
Kendisi ülkemizde olduğu gibi yurtdışında sergilenen tablolarıyla da çoğu kez 'birincilik' unvanına layık görüldü. Resim gibi popülizmin dışında kalan bir alanda verdiği ürünlerle, çok değişik kültürlerin dikkatini çekmeyi başaran İsmail Acar, sanat tarihimizde şimdiden 'ayrıcalıklı' bir yer kazandı. Tabii anayurdunda ne kadar değerinin bilindiği sorulacak olursa, birazdan buna kendi ağzından verdiği yanıtı sizinle paylaşacağım.
***
Ama öncesinde Acar'ın iki tablosunun, vampir dizisindeki evin salonuna taşınma hikayesini anlatmak istiyorum. Sinan Özedincik'in Sabah'taki haberine bakılırsa, ünlü aktör Jack Nicholson da sanatçımızın hayranları arasındaymış. Acar, 1997 yılında evine asmak üzere resimlerini alan Nicholson'ın menajeriyle tanışmış ve o dönemde görüşmeleri sürmüş.
Meğer 'True Blood' dizisinin yapım ekibi de Nicholson'ın menajeriyle tanışıyormuş. Türkiye'ye geldiklerinde onun önerisiyle İsmail Acar'ın atölyesini ziyaret etmişler. Ve adamlar İstanbul'da çok beğendikleri 'Seremoni' ile 'Hürrem' isimli iki eseri kaptıkları gibi ABD'ye dönmüşler. Acar'ın resimleri, dizide çekimlerin yapıldığı evin salon duvarlarını süslemeye başlamış bile...
***
Gazeteyi görünce, telefona sarılarak İsmail Acar'ı aradım ve kutladım. Sanata meylimden gelen merakla, "Tablolarınıza Türk dizilerinden de talep var mı" diye sordum.
Evet, bazı Türk dizilerinde de eserlerinin kullanıldığını söyleyen İsmail Acar, acı acı gülerek ekledi: "Türkiye'de tablolarım ilgi görüyor ama emeğe değer verilmiyor. Yabancılar ciddi bütçeler ayırırken, ülkemizde bu işler ricayla yürüyor. Henüz bizim dizilerde kullanılan resimlerim için kimseden bir kuruş aldığımı hatırlamıyorum."
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.