Önceki gece, Yaşar Üniversitesi'nin Yeni Asır ailesini ağırladığı yemekte, eğitim sistemine ve hoca-öğrenci ilişkilerine sıra dışı bir yaklaşım getiren Rektör Prof. Dr. Murat Barkan'la sohbet imkanı bulduk. Yemekte bile 'habere odaklı' bir sistematikle çalışan gazeteci kafasıyla sormadan edemedik:
"Yaşar Üniversitesi nasıl bir yol izleyerek eğitim, bilim ve kültür sanat gibi her alanda yurtdışında ses getirecek projeler üretme noktasına geldi?"
Sağ olsun, her konuda fikirlerini açıkça dile getiren rektör hocamız, öğrencileriyle kurdukları iletişimin başarıyı tetiklediğini anlatarak yanıt verdi...
***
Yaşar Üniversitesi'nin kurulduğu günden bu yana, öğrencilerine öncelikle özgürce düşünme ve aklından geçirdiklerini çekinmeksizin ifade etme ortamı sağladıklarını belirten Rektör hoca, "Onları önemsediğinizi gösterdikten sonra gerisi geliyor. Biz, öğrenciyle aramıza mesafe koyan bir protokole gerek duymaksızın, yüz yüze ilişkiyi ve düşündüklerini hiçbir çekince duymaksızın bizlere aktarma şansı tanıdık. Ayrıca yeteneklerini bağımsız bir şekilde geliştirme, kullanma ve bizleri araya sokmadan da dünyayla entegrasyon konusunda serbest bıraktık. Kendilerine güvendik, çılgınca sayılabilecek hayallerini bile yaşama geçirmede arkalarında durduğumuzu hissettirdik. Bu da öğrencilerimizin, düşlerini kısıtlamaksızın bilgilerini, becerilerini harekete geçirme özgüvenini pekiştirdi" dedi.
***
Başarının tılsımını, sağlam bir eğitimin yanı sıra, 'özgürlük', 'sevgi', 'bilgi', 'güven' ve 'yeteneklere sınırsız hak tanımak' gibi adımlar üzerinde yürümekle açıklayan Barkan'ı ibretle dinledik.
Egolarına yenik düşen, başkalarına fırsat vermeyen, kimseye güvenmeyen ve iradesi dışında adım attırmayan bir yönetim şeklinin yaratacağı şevk kırıklığını çok iyi bilen Barkan Hoca, hedeflerini ortaya koyuyor ve ardını öğrencilerine bırakıyor.
Bu sayede, bilim dünyasında ilgiyle karşılanan ve uygulama sahası açılan birçok projeye imza atıyor Yaşar Üniversitesi öğrencileri.
Mühendisliğin yanında, özellikle tasarım ve müzik alanında ortaya koydukları yaratıcı çalışmalarla da kentin kültür yelpazesine renk katıyorlar.
***
Prof. Dr. Barkan'ın, ilklere öncülük etme heyecanı da hiç dinmiyor. Yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelik "Enerji Sistemleri Mühendisliği Bölümü" önümüzdeki yıl öğrenci almaya başlayacak.
Bunun yanı sıra Sanat ve Tasarım Fakültesi'ne bağlı Müzik Bölümü'nde de peş peşe gelen atılımlarla fark yaratacak Yaşar Üniversitesi...
Türkiye'de eksikliği en çok göze batan 'caz eğitimi' için harekete geçtiler. Birçok yerde kentlerin adıyla bütünleşen caz festivallerinin düzenlendiği ülkemizde, sadece 2 yıl önce Hacettepe Üniversitesi Konservatuvarı kapsamında verilen caz eğitimine ikinci halkayı Yaşar Üniversitesi ekledi.
***
Festival fakiri İzmir'de caz kulübü yoksunluğunu da hesaba katarsak, kentin müzik yapılaşmasına ışık tutacak bir rol üstleneceğini söyleyebiliriz caz eğitimi projesinin...
Ayrıca, önümüzdeki sezona saklanan bir hamle daha kapıya dayanmış. Yemekte aldığım bilgiye göre, üniversitenin Müzik Bölümü'nde 'film müziği' eğitimi de yoldaymış.
Üniversitenin Mütevelli Heyeti Başkanı Ahmet Yiğitbaşı ve akademik kadronun da hazır bulunduğu gecede, işaret fişeği gibi sürekli yeni hedefleri aydınlatan yaratıcı fikirlere doyamadık.
Yaşar'ın yolu, aydın olsun.