Hakan Tartan'ı eleştirmek
CHP İzmir Örgütü'nden bazı muhteremler, Konak Belediye Başkanı Dr. Hakan Tartan'ın sosyal ve sanatsal projelerinde Kültür Bakanı Ertuğrul Günay'la kurduğu dirsek temasından rahatsızlık duymuş.
Geç bile kaldılar! Zira, İzmir gündemine sürekli polemik ve ayrımcılıkla not düşen o politikacı profilinin, güzel gelişmeler karşısında rahat durması beklenemezdi.
Gıpta edilecek her işi gölgeleyen bir 'izdüşümden' başka ne yaratıcılık bekleyebiliriz ki o profile uygun politikacı tipinden.
Yapılanlara ancak bir kulp taksınlar, ikilik çıkarsınlar, İzmir için 'partiler üstü' bir kimlikte buluşarak hizmet üreten insanların birliğinden ders alacakları yerde kısır çekişmeler yaratsınlar...
Neymiş efendim, Konak Belediye Başkanı nasıl olur da iktidarın Kültür Bakanı'yla ortak girişimlerde bulunurmuş, birlikte açılışlar yaparmış.
***
Biliyorsunuz, Hakan Başkan'ın butik müze zincirine üçüncüyü eklediği 'Neşe ve Karikatür Müzesi' açılışına, Kültür Bakanı Ertuğrul Günay da eşlik etmişti. Sadece o mu? İzmir Valisi Cahit Kıraç, eski vekiller ve AK Partili temsilcilerin de yer aldığı törende, siyaseti aşan bir destek çemberi oluşmuştu.
Ben de ertesi gün bu kenetlenmeyi başlığa taşıdığım yazımda, "Siyasi hesapların gölgelemediği, İzmir'in beklentileri adına birlik duygusunun kabartılarını hissettiğimiz bir tablo ortaya çıktı" diyerek memnuniyetime ayna tutmuştum.
Ama nifak tohumları ekenler yüzünden sevinci kursağında kalan Başkan Tartan bile, "Günay başka bir ülkenin bakanı mı" diye isyan etti sonunda.
***
Bu ülkenin bakanı olmasını bir yana bırakın, kendisi bu kentin milletvekili üstelik... Bakan Günay'ın İzmir'den aldığı oylarla Meclis'e gitmesini fırsat bileceğimiz bir dönemde, kimi CHP'liler onun altı üstü açılışa katılmasına bile fesatlanıyor.
Bakanların ve değişik parti temsilcilerinin katılım zenginliği, İzmirli belediyelerin projelerini daha değerli hissettirmez mi? Daha çok ilgi, daha çok yankı, daha çok merak uyandırmaz mı?
Particiliği sadece 'siyasi çekişme' zannedenler, İzmir'in kültür politikalarındaki 'güdüklüğe' dönüp bir baksınlar. Yapılanlara değil yapılmayanlara eleştiri oklarını yöneltsinler.
***
Ben tam aksine, "Keşke belediyelerin yaptığı ve yapamadığı daha çok projenin içine çekebilsek Bakan Günay'ı" diyenlerdenim...
Bakın, yarınki yazımda konu edeceğim 'İzmir Uluslararası Film Festivali' de Başbakanlık Tanıtma Fonu ile Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın destekleriyle yeniden hayata dönebilecek.
Kişisel çabalarla 11 yıl süren ve 2000'de son verilen Uluslararası Film Festivali'nin eksikliğiyle 12 yıl geçirmişiz. Bu bile İzmir'in yüzünü kızartmaya yetmez mi?
Şehir tiyatrosu yoksunluğumuz, festival fakirliğimiz, tiyatro ve opera salonlarımızın yetersizliği gün gibi ortada. Geçen yazımda Elhamra'nın artık utanç kaynağı haline geldiğini ve Büyükşehir'in yaptırmayı düşündüğü opera binası konusunda da Kültür Bakanlığı'ndan destek isteyebileceğini önerdim.
***
Sosyal, kültürel ve turizm kimliğiyle bugün Antalya'nın, Eskişehir'in, kısmen Bursa'nın gerisinde kalan İzmir'imizi atağa kaldıracak projeler, hangi siyasi kokardı taşırsa taşısın tüm kent sakinlerinin yaşam kalitesini yükseltecektir.
O zaman bırakalım kısır çekişmeleri ve güzellikleri gölgelemeyi de, 'partiler üstü' hizmet zenginliğine katkıda bulunmaya bakalım...
Yoksa kaybettiğimiz günlerin faturası kime çıkacak sanıyorsunuz!
Geç bile kaldılar! Zira, İzmir gündemine sürekli polemik ve ayrımcılıkla not düşen o politikacı profilinin, güzel gelişmeler karşısında rahat durması beklenemezdi.
Gıpta edilecek her işi gölgeleyen bir 'izdüşümden' başka ne yaratıcılık bekleyebiliriz ki o profile uygun politikacı tipinden.
Yapılanlara ancak bir kulp taksınlar, ikilik çıkarsınlar, İzmir için 'partiler üstü' bir kimlikte buluşarak hizmet üreten insanların birliğinden ders alacakları yerde kısır çekişmeler yaratsınlar...
Neymiş efendim, Konak Belediye Başkanı nasıl olur da iktidarın Kültür Bakanı'yla ortak girişimlerde bulunurmuş, birlikte açılışlar yaparmış.
***
Biliyorsunuz, Hakan Başkan'ın butik müze zincirine üçüncüyü eklediği 'Neşe ve Karikatür Müzesi' açılışına, Kültür Bakanı Ertuğrul Günay da eşlik etmişti. Sadece o mu? İzmir Valisi Cahit Kıraç, eski vekiller ve AK Partili temsilcilerin de yer aldığı törende, siyaseti aşan bir destek çemberi oluşmuştu.
Ben de ertesi gün bu kenetlenmeyi başlığa taşıdığım yazımda, "Siyasi hesapların gölgelemediği, İzmir'in beklentileri adına birlik duygusunun kabartılarını hissettiğimiz bir tablo ortaya çıktı" diyerek memnuniyetime ayna tutmuştum.
Ama nifak tohumları ekenler yüzünden sevinci kursağında kalan Başkan Tartan bile, "Günay başka bir ülkenin bakanı mı" diye isyan etti sonunda.
***
Bu ülkenin bakanı olmasını bir yana bırakın, kendisi bu kentin milletvekili üstelik... Bakan Günay'ın İzmir'den aldığı oylarla Meclis'e gitmesini fırsat bileceğimiz bir dönemde, kimi CHP'liler onun altı üstü açılışa katılmasına bile fesatlanıyor.
Bakanların ve değişik parti temsilcilerinin katılım zenginliği, İzmirli belediyelerin projelerini daha değerli hissettirmez mi? Daha çok ilgi, daha çok yankı, daha çok merak uyandırmaz mı?
Particiliği sadece 'siyasi çekişme' zannedenler, İzmir'in kültür politikalarındaki 'güdüklüğe' dönüp bir baksınlar. Yapılanlara değil yapılmayanlara eleştiri oklarını yöneltsinler.
***
Ben tam aksine, "Keşke belediyelerin yaptığı ve yapamadığı daha çok projenin içine çekebilsek Bakan Günay'ı" diyenlerdenim...
Bakın, yarınki yazımda konu edeceğim 'İzmir Uluslararası Film Festivali' de Başbakanlık Tanıtma Fonu ile Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın destekleriyle yeniden hayata dönebilecek.
Kişisel çabalarla 11 yıl süren ve 2000'de son verilen Uluslararası Film Festivali'nin eksikliğiyle 12 yıl geçirmişiz. Bu bile İzmir'in yüzünü kızartmaya yetmez mi?
Şehir tiyatrosu yoksunluğumuz, festival fakirliğimiz, tiyatro ve opera salonlarımızın yetersizliği gün gibi ortada. Geçen yazımda Elhamra'nın artık utanç kaynağı haline geldiğini ve Büyükşehir'in yaptırmayı düşündüğü opera binası konusunda da Kültür Bakanlığı'ndan destek isteyebileceğini önerdim.
***
Sosyal, kültürel ve turizm kimliğiyle bugün Antalya'nın, Eskişehir'in, kısmen Bursa'nın gerisinde kalan İzmir'imizi atağa kaldıracak projeler, hangi siyasi kokardı taşırsa taşısın tüm kent sakinlerinin yaşam kalitesini yükseltecektir.
O zaman bırakalım kısır çekişmeleri ve güzellikleri gölgelemeyi de, 'partiler üstü' hizmet zenginliğine katkıda bulunmaya bakalım...
Yoksa kaybettiğimiz günlerin faturası kime çıkacak sanıyorsunuz!
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- Yaşar Üniversitesi'nde caz ve film müziği eğitimi (27 Ocak 2012)
- 'Halktan Biri', Devlet Tiyatrosu'nu şenlendirdi (26 Ocak 2012)
- Operada 'Unutulmayanlar' ve Elhamra'dan kurtulmak (25 Ocak 2012)
- Karikatür Müzesi açılışında partiler üstü 'kenetlenme' (24 Ocak 2012)
- 'Neşe ve Karikatür Müzesi' davetiyle bile neşelendirdi (19 Ocak 2012)