Kedilerden, Karagöz ve Hacivat yaratan oyun...
Sahne üzerinde bu illüzyonu sağlamak, doğru oyun seçiminden çocukları ciddiye alacak bir oyunculuk ve rejiye kadar birçok koşula bağlıdır.
Birtakım tiplerin saçma sapan kılıklara girdiği, ipe sapa gelmez espriler yaptığı tiyatrallıktan uzak oyunlar, çocukları ancak bir defalığına kandırabilir.
***
Ne yazık ki İzmir'de bu işi 'sürüm' haline getiren, sattıkları bir liralık bilet kadar kalitesi olmayan oyunlarla okul okul dolaşan çocuk tiyatroları türedi.
Bu alanda eğitim almamış, bilgisiz, görgüsüz, derme çatma malzemeyle öğrencilerin karşısına çıkan bu gruplara karşı okul yönetimleri gözünü açmalı. Seviyeyi düşüren, sanatı ucuzlatarak 'sürümden' kazanma amacı güden gruplara itibar edilmemeli. Anne-babaların tiyatro alışkanlığı kazanmasında bile çocuklarına izletilen oyunların etkisi var. Kötüsünü gördükçe, onların da hevesi kursağında kalıyor...
Elbette 'Yeryüzü Sahnesi İzmir', 'Mavi Sanat' ve 'Sıcakkan' gibi altyapısı sağlam, eğitimli kadrolarla yola çıkan ekiplere bir diyeceğimiz yok.
***
Bir de, bu alanda ciddiyeti ve kalitesiyle fark yaratmasını umduğumuz Devlet Tiyatroları var... Kurumsal sorumluluğu, profesyonelliği, kadroları, araç ve malzeme zenginliği açısından Devlet Tiyatroları'nın yaş tahtaya basmasını kabul edemeyiz...
Nitekim önceki gün, İzmir DT'de çocuk tiyatrosunun iyi örneklerinden birini izledim. Hasan Öztürk'ün yazdığı, Nevzat Hakan Dönmez'in yönettiği 'Kedigöz Danışman', Karagöz ve Hacivat tasvirinden kedi tiplemeleri kurgulanmış başarılı bir oyun.
'Kedigöz', 'Kedivat' ve 'Tuzsuz köpek' karakterleriyle hareketli, heyecanlı ve merak duygusunu sürekli canlı tutan bir eser ortaya çıkarmış sevgili Hakan Dönmez... Kendisini kutluyorum.
***
'Kedigöz Danışman', metni ve sahneye konuluşu kadar, Buket Başaran Akkaya'nın renkli, yaratıcı kedi kostümleriyle de çok dikkat çekiciydi.
Hele oyunun Engin Bayrak tarafından hazırlanan müziklerine ve koreografilerine çocuklar bayıldı. İzmir Operası'ndan tanıdığım balerin ve koreograf Meltem Yorulmaz, yüreğindeki enerjiyi oyunculara öyle bir aktarmış ki, yarattığı samimi, neşeli danslarıyla salonu dolduran çocuklar bile yerinde duramadı.
Tüm oyuncu arkadaşların temposu ve içten oyunculuğu harikaydı. Tek tek isimlerini saymaya yerim yok ama özellikle 'Kedivat'ın kediden ziyade panteri aratmayan performansını çok beğendim.
***
Oyun, verdiği dersle de günümüz çocuklarına en güzel mesajı iletiyor. Kısa yoldan ve emek harcamadan zengin olmanın mubah sayıldığı bir anlayışı temsil eden Kedigöz, sonunda baltayı taşa vuruyor.
En yakın dostu Kedivat'a kazık atan, kendisine başvuranları çıkarları uğruna aldatan danışman Kedigöz, foyası ortaya çıkınca utancından yerin dibine giriyor.
Bu arada, iki aşık kedinin buluştuğu final bölümüne, ünlü İtalyan besteci Rossini'nin 'Kedi Düeti' cuk otururdu.
Benden söylemesi...
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.