Sanata susadığımız İzmir'de neyimiz eksik
Ama ne yazık ki kimse, yılın üçte birlik bölümünde sanattan payını alamayışını şikayete dökmüyor, bu yoksunluktan rahatsızlığını dile getirmiyor!
Dünyaca ünlü piyanistimiz Burçin Büke, "İzmir'de kültür deyince, insanların aklına 'kültür çipurası' geliyor" demişti, kentin sanat yaşamıyla ilgili röportajımızda.
Haksız mı? Kordon'da 'rakı balık' keyfiyle anılmanın önüne geçebilecek başka bir 'kültürel iz' yaratabildik mi dış dünyanın kafasında?
***
Ha, bir de gevreğimiz, boyozumuz var... Ki İzmir'i anlatan filmin adı bile, "Bir gevrek, bir boyoz, iki de kumru". Daha yaratıcı bir farklılığımız yok çünkü.
Ancak boyozla, kumruyla, rakıyla, rokayla yetinerek 'dünya kenti' kimliği edinemeyiz!
Gelişmiş ülkelerde en küçük bir kasaba bile adıyla bütünleşen festivaller sayesinde itibar topluyor.
Türkiye'de de bu aklı kullanan kazanıyor. Antalya'da il bazındaki üretimleri geçtim, sadece Side ilçesi bile uluslararası çaptaki festivalleriyle kendini dünyaya kabul ettirmeyi başardı.
12'ncisini düzenledikleri 'Uluslararası Kültür ve Sanat Festivali' ile Avrupa Festivaller Birliği'ne kabul edilen Side Belediyesi'nin yaptığına bakın. Altı üstü iki tarihi mekanı doğru kullanmayı bilerek kültürler ötesine köprüler attılar.
***
Bakın, 25 Ağustos'ta Viyana Schloss Schönbrunn Orkestrası'nın konseriyle başlayan Side Uluslararası Sanat Festivali'nde neler var neler...
Dünyaca ünlü flüt sanatçısı Massimo Mercelli ile Oscar ödüllü piyanist ve besteci Luis Bacalov ikilisi, önceki akşam tarihi Apollon Tapınağı'nda hayranlık uyandıran film müziklerini seslendirdiler.
30 Eylül'e kadar sürecek programda, 'Türksoy Oda Orkestrası', 'Golden Trombone Orkestrası', Pekin'den 'Beijing Senfoni Orkestrası', 'Antalya Devlet Senfoni Orkestrası', 'ENBE Orkestrası', Ayhan Sicimoğlu 'Latin ALL Stars', 'Ege Üniversitesi Türk Halk Dansları', 'Dağıstan Halk Dansları' ve 'Anadolu Üniversitesi Senfoni Orkestrası' gibi dünyaca ünlü toplulukları ağırlayacak Side. Klasikten Latin'e, cazdan yöresel ezgilere dek müziğe ve dansa doyuracak.
***
Nerede yapılacak bu konserler? Antik Side Tiyatrosu ve Apollon Tapınağı'nda...
Peki, Türkiye'nin Batı'ya açılan koskoca üçüncü kenti İzmir'in neyi eksik. Açık hava tiyatroları mı yok, antik mekanları mı? Aksine, namı sınırlarımızı aşan tarihsel ve kültürel mekanlarla çevrili bir kentte yaşıyoruz. Keşke değerlendirmeyi bilsek.
Başka neyin eksikliğini çekiyoruz?
Sanat kurumlarımız var, sanatçı yetiştiren üniversitelerimiz var, her türlü imkanı sağlayabilecek belediyelerimiz var, mangalda kül bırakmayan bir iş dünyamız var, aydınlık insanlarımız var...
***
Fazlamız var, eksiğimiz yok.
Kimsede olmayan bir Adnan Saygun Kültür Merkezi'nde bile neler başarılır yaz boyunca. Yeter ki betona yatırımı, insana yatırımla tamamlayacak akıl melekelerimiz işlesin.
Anlayacağınız, sahip olduğumuz potansiyeli doğru bir eksene oturtacak kültür sanat politikalarımız ve projelerimiz yok.
Üç dört ayı miskince geçiren İzmir'in utancı bundan...
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- 'Lal Gece'yi izleyin ama seyirci kalmayın (28 Ağustos 2012)
- İzmir'de eski fayton gezintileri canlanıyor (24 Ağustos 2012)
- Hoşgeldiniz sayın bayram tatilcileri (23 Ağustos 2012)
- O 'Müşfik' ışıktan yararlanmaya bakalım (17 Ağustos 2012)
- Orhan Veli'yi tanımamak utanılacak şey mi canım! (16 Ağustos 2012)