Ali Hoca'nın 'lied'lerini dinlemeye doyamadık...
Programda bunun en güzel örneklerini sergileyen ve kısa yaşamı boyunca 140 lied besteleyen Schumann'ın eserlerini dinlemekten büyük keyif almıştım.
***
Schumann'ı bunca şarkı yazmasında kamçılayan itici güç, aşk tüten mısraları müziğiyle süsleyerek eşi Clara'ya duyduğu sevgiyi ifade etme arzusudur.
Ki bu piyano dahisinin eşi Clara da sıradan bir kadın değil, 18'inci yüzyılın ilk kadın bestecisi ve son derece duygu yüklü bir piyanisttir. O da eşi gibi tutku ve bağlılık temalarının ağır bastığı birçok lied yazmaktan geri kalmamıştır.
Ama ne yazık ki, ihtiraslarını piyano tuşelerinde sunan çiftin romantizmi, Schumann'ın önce parmaklarındaki gücü, ardından aklını yitirmesi ve erken ölümüyle kesintiye uğramıştır.
***
Schumann'ların duygulu liedleri ve piyano dokunuşları radyodan yükselirken, 'neden bizim bestecilerimiz yeterince lied yazmıyor, neden şiirlerimiz, hislerimizi haykıran ezgilere dönüşmüyor' diye düşündüm durdum.
Ama bu sızlanışım, geçen hafta 'Karşıyaka Opera ve Tiyatro Salonu'nda yapılacak konserin davetiyesi elime ulaştığında büyük bir sevince dönüştü. Meğer İzmir Operası'nın orkestra şefi ve besteci Ali Hoca, ünlü şairimiz Sina Akyol'un dizelerinden sıra sıra liedler yaratmış.
Üstadın, 'Olmanın Halleri' ve 'Taş Yorumları' adıyla yazdığı şiirlerin ilk kez seslendirileceği konsere heyecan içinde gittim tabii ki...
***
Ali Hoca, Sina Akyol'un insandaki duygu, bilinç ve felsefi derinliği uyumla dışa vurduğu şiirlerinden mükemmel melodiler oluşturmuş. Yazdığı opera, oratoryo, konçerto, süit ve liedleriyle çağdaş Türk besteciliğine zengin bir içerik kazandıran Ali Hoca, o gece dinlediğimiz ezgileriyle hepimizi içsel bir yolculuğa çıkardı.
Konserin ilk bölümünde, üstadın 'Olmanın Halleri' şiirlerinden, ikinci bölümde ise 'Taş Yorumları'ndan uyarlanan toplam 21 lied dinledik.
İzmir Operası'ndan soprano Eylem Demirhan Duru ile Ankara Operası'ndan bariton Arda Aktar, Ali Hoca'nın liedlerini mükemmel yorumladılar. Notalara hayat veren sesleriyle çok etkileyiciydiler.
***
'Olma'nın erdemini, aklın gel gitlerini, farkındalığın hüzün, coşku ve uçukluğunu yansıtan şarkıları, İzmir Operası'nın piyanisti Tuğçe Özaytekin alkışlanacak bir performansla dokunuşlara döktü.
Onun piyanosu ve solistlerin tınıları eşliğinde, Akyol'un şiirlerini dinlemeye doyamadık.
Karşıyaka'daki konserde en dikkat çekici ustalık ise, Ali Hoca'nın peş peşe seslendirilen 'lied'lerinden bütüncül bir beste ortaya çıkarmasıydı. Öyle ki, o şarkıların sadece müziğini bile kesintisiz bir eser gibi piyanodan dinlemeyi isterim.
Emeklerini büyük bir keyfe dönüştüren herkesin eline, yüreğine sağlık...
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.