Belediyeler, salonlarını Devlet Tiyatrosu'na açmalı
İzmir Devlet Tiyatrosu bu sezon, geçen yıldan devam edenlerle birlikte tam 18 oyun, Devlet Opera ve Balesi ise 23 farklı eserle çıktı izleyicinin karşısına.
***
Çok güzel...
Ama farklı türde onca oyun, müzikal, opera, operet, bale ve konserlerle dolup taşan program yoğunluğu ile bu etkinliklere ayrılan salon sayısı arasındaki korkunç uçurumun farkında mısınız?
Önceki yıllarda da bu konuya kim bilir kaç kez değindim. İzmir'de sahne sanatlarının en büyük yoksunluğu, salonların hem sayıca hem de kapasite ve teknik olanaklar yönünden yetersiz kalışıdır.
Ve ne yazık ki bu yoksunluğun, gelecekte daha da üst boyutlara çıkma riskiyle karşı karşıyayız.
***
Çünkü İzmir Devlet Tiyatrosu'nun Karşıyaka'daki Ragıp Haykır Sahnesi, önümüzdeki aylarda yeniden inşa edilmek üzere yıkılacak ve en iyi ihtimalle perdelerini açması 2-3 sezonu bulacak. İzmir DT'nin bin bir çabayla tapusunu aldığı binanın, yapılan incelemede depreme karşı dayanıksız olduğu ve yenilenmesi gerektiği saptanmıştı.
Karşıyaka Çarşısı'nın ara sokağında kalan sahne, yıkım ve yapım çalışmalarının çok sağlıklı yürütülemeyeceği bir konumda ne yazık ki... Bu yüzden ihaleyi kazanacak firmanın orayı sil baştan var etmesi, bürokrasinin hantallığını da hesaba katarsak biraz uzayacak gibi...
***
Bu arada Konak'taki Melek Ökte Sahnesi de aynı akıbete uğrayacak. O binaya da kazma vurulunca, İzmir DT'nin elinde sadece 200 kişilik Konak Sahnesi kalacak.
Bu İzmir için kabullenilmeyecek bir kısırlaşmadır ve yeni sahneleri hazır oluncaya dek tüm belediyeler salonlarını Devlet Tiyatrosu'na açmalıdır.
Eğer İzmirli belediye başkanları; çağdaş, ilerici, sanatın ufuk çizgisinde insanları birleştiren aydın bir kent yaratma idealizmini hizmet politikasının başucuna koymuşlarsa, Türkiye'nin üçüncü büyük ilinde salonsuz kalacak tiyatroya sahip çıkmak zorundalar.
***
Bilindiği gibi, 'verim' yerine 'kazanç', 'sanat' yerine 'sürüm' beklentisindeki devleti aliyenin, yeni mekanlar yaratmak için parmağını oynatmaya niyeti yok!
8 üniversiteli, 4 milyona yakın nüfusun yaşadığı, yüzü Batı'ya dönük İzmir şehrinde, koskoca İzmir DT'nin zihnini, üretkenliğini, emeğini ve izleyicisini el kadar sahneye mahkum etmek en büyük utanç kaynağıdır!
Bugün birçok belediyemizin, tiyatroya kucak açabilecek nitelikte sahneleri olduğunu biliyorum. Amaç duvarlara değil, sanata ve insana yatırım yapmaksa, elinizi taşın altına koyma vaktidir.
***
Bu arada İzmir Devlet Opera ve Balesi'nin durumu da içler acısı... Yıllardır Elhamra'dan başlarını çıkaramamanın sıkıntısı sürüyor. Adnan Saygun'a sofita yapılmadığı ve sadece konser mekanı kimliğiyle tasarlandığı için, her yıl bir eserin dışında operanın, balenin işine yaramıyor.
Mart ayındaki Caz Festivali'nin açılışında, Aziz Başkan'a Mavişehir'de inşa etmeyi planladıkları yeni opera sarayının son durumunu sordum. Kendisi, projenin çizim aşamasında olduğunu söyledi. Ben işlerin ağırdan alındığı izlenimine kapıldım doğrusu. Tam bir yıldır o proje çizilmez mi? Şimdiye çoktan temeli atılmalıydı.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- İşte şimdi, hepimizi 'FAZIL SAY'ın... (17 Nisan 2013)
- Tarihi kaya mezarları, göz göre göre yok oluyor (16 Nisan 2013)
- Bir yazar ve piyanistin müzik şölenine katılın (12 Nisan 2013)
- 'Mirasçılar'da duygular güçlü ama tempo düşük... (11 Nisan 2013)
- Dario Moreno'nun İzmir sevgisi ve ödül gecesi (10 Nisan 2013)