Bülent Gürlük

Biz boşa bekler dururmuşuz meğer

Yıllardır bu köşede kendimi paralıyorum...
İzmir'e hak ettiği 'kültür sanat' kimliğini kazandıralım, kenti bu alanda markalaştıracak projeler için daha etkin politikalar üretelim diye.
Ne diyorum örneğin...
Festivallerimiz az, oysa kültürel canlılığı tüm yıla yayacak yeni potansiyeller yaratabiliriz...
Sonra diyorum ki, İzmir'de mevcut sanatın ulaşabileceği kesimler de genişletilmeli.
Koskoca Devlet Tiyatrosu'nun, Opera Bale'nin salonları teknik imkanları ve kapasiteleri açısından çok yetersiz. Artıralım, yenilerini yapalım...
***
Ama ne gezer...
Yıllardır, sanatın altyapısına yönelik yatırımlar olduğu yerde sayıyor. İzmir DT'nin Konak Sahnesi 200 kişilik... Operamızın Elhamrası ise 350...
Üstelik bunlar da gerçeğine uygun değil, başka amaçlarla inşa edilmiş mekanlardan dönüştürme salonlar. Tarihi dokularının güzelliğine söz bulamamakla birlikte, sanat üretmede son derece zorlayıcı sahneler.
Bu sezon İzmir DT'nin Ragıp Haykır ve Melek Ökte'sine depreme dayanıksızlığı yüzünden kazmayı vuracaklar. Elde sadece o 200 kişilik Konak Sahnesi kalacak.
***
Sizlerin bilmediği, bir de 'perde arkası' var sahnede izlediğiniz eserlerin. O dekor, kostüm, ışık ve tamamlayıcı diğer teknik unsurların yaratıcı ellerle buluştuğu atölyelerin halini görmelisiniz.
Mucize yaratılıyor resmen. Bütçe az, malzeme kısıtlı, çalışma koşulları için yeterli uygunluk sağlanmıyor...
Burası İzmir... 4 milyon nüfuslu, 7 üniversiteli, Türkiye'nin Batı'ya açılan şehri...
Diğer illerde de durum farklı sanmayın. Yıkılan salonları, kapatılan sahneleri okuyor, duyuyorsunuzdur.
***
Ve biz tüm umutlarımızı takınarak, bu panoramanın ucundan kıyısından iyileştirilmesini beklerken neyle karşılaşıyoruz...
Yıllardır yaya bırakılan, kaderine terk edilmiş, kırıntı oranındaki devlet ödenekleriyle yaşamaya çalışan bu devlet kurumları ve onları ayakta tutan özverili sanatçılar tekdir edileceğine, tamamen ortadan kaldırılmaya çalışılıyor.
Ne verdiniz ki, toptan her şeyi ellerinden alıyorsunuz? Ne kadar ileri götürdünüz ki, başladıkları yerin de gerisine sürüklüyorsunuz? Ne hakkınız var!
***
Türkiye nüfusunda bir avuç sayılmayacak sanatçı kesiminin tiyatrosunu, operasını, orkestrasını kapatmak ve yaşam standartlarını gelişmiş ülkelere yakışmayacak koşullara kaydırmakla elinize ne geçecek?
O tiyatrolar, altı üstü 6 ilimizdeki opera bale, çok sesli müzik ve dans kurumları halkın malı. Kültür Bakanlığı'nın yeni düzenlemesiyle sanatçılar değil, oyunlarını, müziğini, renklerini, hayallerini, ışığını yitirecek olan bu ülke vatandaşları cezalandırılacak.
O yüzden 'izleyicinin, sanatseverin, tüm insanların kaybettikten sonra bir daha yerine koyamayacakları değerlere dört elle sarılma ve tepkilerini dile getirme zamanıdır' diye yazdım dün...
***
Elbette Meclis'ten en alt kademeye dek devlette karşılaşacağınız birçok aksaklık, sanat kurumları için de geçerli...
Gerçek bir özerkliğe kavuşma, çalışanla çalışmayanın ayrılacağı idari reform, sanatçının özlük hakları ile fikir ve eserlerini güvence altına alacak yasal düzenlemelere ihtiyaç duyulduğu yıllardır tartışılıyor.
Ama bu sorunları gidermek; tiyatro, opera, orkestra ve koroların kolunu kanadını kırmakla olmasa gerek!

Bugün Güldestan yarın basın açıklaması

Dünkü yazımda sizlere, bu akşam (29 Mayıs Çarşamba) saat 18.00'de tüm sanatçıların, sivil toplum kuruluşlarının ve destekçilerin Kıbrıs Şehitleri Caddesi'ndeki TANSAŞ önünde toplanacağını bildirmiştim. Yürüyüş ve basın bildirisinin yapılacağı o buluşma aynı yerde ve saatte yarına (30 Mayıs Perşembe) sarkıtıldı. Tüm sanatseverlerin yoğun katılımını bekliyoruz. Ayrıca bu akşam ise Elhamra'da Güldestan Balesi'ne davetlisiniz, kapılar herkese sonuna kadar açık...
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.