'Sanata Evet' çağrıları ve taslakta geri adım...
"Kültür ve Turizm Bakanlığı, tüm Türkiye'ye yayılan Gezi Parkı protestoları nedeniyle, Devlet Tiyatroları, Devlet Opera ve Balesi ile Güzel Sanatlar genel müdürlüklerini kapatan 'Türkiye Sanat Kurumu ile Sanatın Desteklenmesi Hakkında Yasa Tasarısı Taslağı'nda frene bastı. Bakanlık, taslağı hemen Bakanlar Kurulu'na getirmek yerine, üzerinde biraz daha çalışma kararı aldı."
***
Biliyorsunuz, Türkiye Sanat Kurumu adı altında yeni bir yapılaşmayı öngören yasa tasarısı ile, devlet tiyatroları ve opera balenin lağvedilmesi, sanatçıların da kendi illerindeki kültür müdürlüklerine bağlanması planlanıyordu.
Yine bu yasal düzenlemeyle, 11 kişiden oluşacak bir 'Sanat Kurulu'nun devlet adına hangi eserlerin sahneleneceğine karar vereceği, kabul görecek oyunlar için de düşük miktarda ödenek sağlanacağı fikri benimseniyordu.
***
Bu taslak özetle, devletin sanatı ödeneksiz bırakmasını ve sanatçı istihdamından elini ayağını çekmesi anlamına geliyordu.
Tasarı ilk açıklandığında ne dedik: "Dünyanın hiçbir yerinde, devletin sanatı ve sanatçıyı koruyucu şemsiyesi olmadan devamlılığını sağlayan bir opera bale yoktur. Bu taslağa göre, genç yeteneklerin ancak kendilerine rol teklif edilmesi halinde 'eser başına' sözleşme yaparak geçinmeleri bekleneceği için, kurumları besleyecek sanatçı akışı kesilecektir. Özel girişimlerin elinde ticari oyuncağa dönüşecek tiyatro, opera bale ve hatta sanatçılar yozlaşıp gidecektir."
***
Ardından çağrıda bulunmuştuk: "Bu yolla halkın sanattan pay alma ihtiyacı yok sayılmaktadır. Oysa Türkiye'nin en ücra köşesine dek insanlarımızın oyunla, dansla ve çok sesli müzikle tanışma şansı ancak devletin sanat kurumlarıyla mümkündür. Ancak biz bunu yeterince anlatamamışız ki, yeni yasal düzenleme ile toplumun hayat damarları kesilmek isteniyor. Öyleyse bunu anlatma görevi en çok, elinden sanatı alınacak sanatseverlere düşüyor. Sanata, sanatçıya sahip çıkın. Onların direnişlerine katılın, arkalarında durun ve 'sanata evet' deyin!"
***
Sonra ne oldu?
Henüz Gezi eylemleri başlamamışken, İstanbul'da, Ankara'da, İzmir'de, Eskişehir'de ve Türkiye'nin daha birçok yerinde sanatçılar yollara dökülerek, 'Kurumlarımız kapatılamaz' sloganlarıyla hazırlanan taslağa bayrak açtılar. İşte o zaman görüldü ki, toplum da sanatçıların arkasında ve bu kurumların yok edilmesine kesinlikle razı değil.
Örneğin İzmir'de, Opera ve Bale çalışanları Kıbrıs Şehitleri'nde şarkılar söyleyerek yürüyüşe geçtiklerinde, halk da peşlerine takıldı. Dışarı çıkamayanlarsa balkonlarında alkış tutarak 'sanata evet' dediler.
***
Yine daha Gezi eylemleri sökün etmemişken, 'Carmina Burana'nın provasını Gündoğdu'ya taşıyan sanatçıları çevreleyen kalabalık, İzmir'de 'Sanata Evet' nidalarıyla Alsancak'ı inletiyordu.
Bu arada Kültür Bakanlığı'na teslim edilmek üzere TOBAV'ın yürüttüğü, gerek elden, gerekse internetten 'sanata evet' imza kampanyasına beklentilerin üzerinde bir katılım gösterdi insanlarımız.
Sürpriz destekler de geldi. Sivas'ta devlet tiyatrosu turnesiyle oyun izleme şansı bulan imam hatip lisesi öğrencileri, Cumhurbaşkanlığı sitesini 'tiyatrolar kapatılmasın' mesajlarıyla bombardımana tuttu.
***
Ardından Taksim Gezi Parkı'nda başlayarak tüm yurdu kapsayan direnişlerde, halk adeta iktidara nota çekti. Milyonların sesi, 'Milleti yok saymayın. Bizi ve geleceğimizi ilgilendiren uygulamalarda, fikir, görüş ve taleplerimiz dikkate alınsın!" diye yükseliyordu. Haftalar süren eylemlerde sanatçılar yine direnişin öncüsü, destekçisi, hatta simgesi haline geldiler.
Halk bastırdıkça, talepleri uğruna gaza, copa, sopaya direndikçe, önce opera sınavını kazananların kadroları geldi, sonra Gezi Parkı'nda geri adım atıldı ve son olarak sanatı bitirecek o taslağın, itirazları da dikkate alarak yeniden değerlendirmek üzere ileriye bırakıldığı açıklandı.
Demek ki, neymiş...
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- Mozart Akademi, 'minik Mozartları'nı belirledi (18 Haziran 2013)
- '500 Minik Kemancı'nın hayalleri yarım kalmasın (14 Haziran 2013)
- 'Direnmeyen' sanatçıdan neyin görüşü alınacak? (13 Haziran 2013)
- Hayatın renkleri İzmir Festivali'nde (07 Haziran 2013)
- Yeni sürecin samimiyetinde ilk gösterge sanata yaklaşım (06 Haziran 2013)