Erkekler de "başım ağrıyor" diyebilir!

Cinsel Tıp Enstitüsü Başkanı Dr. Cem Keçe: Erkeğin seksi reddetmesinin birçok nedeni vardır ve bunlar çok basit nedenlerden daha zor ve karmaşık nedenlere doğru gidebilir. Zaman zaman her erkek ya da kadın cinsel ilişkiyi reddetme hakkına sahiptir. Ancak bu durum sürekli, yineleyici biçimde en az 3 aydan beri sürüyorsa cinsel bir sorun var demektir ve cinsel terapiye başvurulmalıdır
Toplumda "Erkek her zaman sekse hazırdır, seksi hiçbir zaman reddetmez" şeklindeki yaygın inanışın doğru olmadığını belirten Cinsel Tıp Enstitüsü Başkanı Dr. Cem Keçe, "Erkek de bazı koşullarda seksi reddedebilir, bunun birçok farklı nedeni olabilir" diyor. Erkeğin seksi reddetmesinin 5 temel nedeni var:
-Performans anksiyetesi (başaramama korkusu)
-Psikolojik nedenler
-Ödipal komplekse bağlı nedenler
-Eşle/partnerle ilgili ilişkisel nedenler
-Nesiller arası geçişe bağlı nedenler
Dr. Cem Keçe'ye göre erkeklerin cinsellikle en sık yaşadığı sorunlardan biri "performans anksiyetesi". Performans anksiyetesi; erkeğin cinsel performansı hakkında duyduğu endişe ve partnerini tatmin edememe, onun karşısında yetersiz kalma kaygısı olarak tanımlanıyor. Performans anksiyetesi yaşayan bir erkek, birlikte olduğu kadını cinsel olarak tatmin edememek, karşısında küçük duruma düşmek, kadının daha önce birlikte olduğu erkeklerle kıyaslanmak ve benzeri kaygıları nedeniyle cinsel ilişkiyi reddedebiliyor.
"Penis boyu takıntısı", erkeğin seksi reddetmesine neden olan bir başka problem. Dr. Cem Keçe, "Erkek penis boyu ile ilgili çevreden duyduğu abartılı hiknedeniyle, kendi penisi ile barışık olmaz ve karşı cinsle cinsel ilişki kurmaya çekinebilir. Ayrıca psikolojik birtakım sorunlar, depresyon, anksiyete, iş stresi, ekonomik sorunların yarattığı stres gibi nedenler de erkekte cinsel isteksizliğe ve seks yapmayı reddetmesine yol açabilir" diyor.
HADIM EDİLME KORKUSU
"Ödipal kompleks" adı verilen bir durum da erkeğin cinsel ilişki kurmasına engel olabiliyor. Ödipal dönem 3-5 yaş arasında yaşanıyor ve bu dönemde erkek çocuk annesine cinsel kimliğinin temellerini atabilmek için "ödipal bağ" adı verilen bir bağla bağlanıyor. Anneye sahip olmak, çocuksu bir duyguyla annenin eşi olmak istiyor ancak bu arada en yakın rakibi de babası oluyor. Bu dönemde küçük çocuk düşündüğü ve hissettiklerinin baba tarafından anlaşılacağı ve babanın pipisini keserek onu cezalandıracağı korkusuna kapılıyor. Buna "ödipal çatışma" adı veriliyor. Bu çatışma çözümlenemeden çocuk "latent dönem" denilen sakin bir döneme girerse, bu düşünceler ergenlik dönemine kadar rafa kaldırılıyor. Ergenlikte cinsel dürtülerin yeniden ortaya çıkmasıyla birlikte, bu düşünceler de bilinçdışı olarak tekrar açığa çıkıyor. Erken boşalmadan iktidarsızlığa, cinsel soğukluktan eşcinselliğe kadar birçok sorunun altında da erkeğin ödipal dönemini sağlıklı atlatamamış olması yatıyor. Bu erkekler, annelerine benzettikleri veya bilinçdışı olarak anne yerine koydukları eş ya da sevgilileriyle seksi bu nedenle reddedebiliyor. Dr. Cem Keçe, "Bu tedavi edilmesi gereken bir durumdur ve çok sayıda çift evlendikten sonra yıllarca ilişki kuramama şikayetiyle bize başvurmaktadır" diyor.

EŞİ CEZALANDIRMA YÖNTEMİ
Eşle yaşanan ilişkisel sorunların da erkekte cinsel isteksizlik yaratıp seksi reddetmesine neden olabildiğini ifade eden Cinsel Tıp Enstitüsü Başkanı Dr. Cem Keçe, bu durumu şöyle açıklıyor: "Erkeğin hem eşini hem de kendi cezalandırmasının en güzel yollarından biri cinselliği redetmektir. İletişim eksikliği, sevgi eksikliği, tutkunun azalması, partnerin eski çekiciliğini kaybetmesi, partnerin temizliğine, giyimine, öz bakımına dikkat etmemesi, kilo alması, kötü kokması, ağız hijyeninin eksik olması ve benzeri nedenler de erkeğin cinsel ilişkiyi reddetmesinin en önemli sebeplerindendir. Hep söylenir belki ama özellikle evlendikten sonra eşin kendine bakmaması, beden temizliğine ve vücut kıllarının temizliğine eskisi kadar dikkat etmemesi erkeği soğutabilir. Ayrıca monotonluk, sürekli aynı tarzda aynı pozisyonlarda sevişmek de cinselliğin sıradanlaşmasına ve bu nedenle sevişmeyi istememeye neden olabilir."
Yine erkeğin seksi istememesinin başka bir nedeni de nesiller arası geçiş olabilir, yani erkek bu şekilde davranmayı babasından modellemiştir. Çocukluğunda babası da annesiyle beraber olmak istememektedir ya da aralarında sevgi dolu bir ilişki yoktur. Dr. Cem Keçe, "Çocuklar anne-baba arasında olan her şeyi hissederler, bu şekilde bir ortamda büyüdüğünde ileride o kişi de babanın davranışlarını kendi eşine yansıtabilir" diyor.
Hangi nedenden kaynaklanırsa kaynaklansın, erkekte cinsel isteksizliğin tedavi edilebilir bir durum olduğunun altını çizen Dr. Cem Keçe, çiftlere önerilerini şöyle sıralıyor: "Görüldüğü üzere erkeğin seksi reddetmesinin birçok nedeni vardır ve bunlar çok basit nedenlerden daha zor ve karmaşık nedenlere doğru gidebilir. Burada kadına düşen öncelikle eşi/partneriyle konuşmaktır. Kırmadan, üzmeden, yargılamadan ve suçlamadan, onu anlamaya çalışarak konuşmalı ve sorunun ne olduğunu öğrenmelidir. Ona göre karşılıklı istek ve beklentiler paylaşılarak ortak bir nokta bulunabilir. Ayrıca erkeğin seksi reddetmesi bir defaya mı mahsus yoksa sürekli yineleyen ve aylardır süren bir süreç mi olduğu tespit edilmelidir. Zaman zaman her erkek ya da kadın cinsel ilişkiyi reddetme hakkına sahiptir. Ancak bu durum sürekli, yineleyici biçimde en az 3 aydan beri sürüyorsa cinsel bir sorun var demektir ve cinsel terapiye başvurulmalıdır. Unutulmamalıdır ki; cinsel sorunların yüzde 100 tedavisi vardır."
Cinsel terapi eğitimi verecek
Cinsel Tıp Enstitüsü Başkanı Dr. Cem Keçe, hekimler ve sağlık profesyonellerine "Holistik Cinsel Terapi" eğitimi vermek üzere 3-4 Nisan'da İzmir'e geliyor. Ülkemizde cinsel eğitim yetersizliğine dikkat çeken Dr. Cem Keçe, "Bu nedenle cinsel problemler yaşayanlar ne yazık ki üfürükçü hocalardan bile medet umuyor. Cinsel sorunlar nedeniyle cinayetler bile işleniyor" diyor. İzmir'deki sağlık profesyonellerine yönelik düzenlenen ve toplam 100 saat sürecek olan "Holistik Cinsel Terapi" eğitimi için evsahipliğini İzmirlilerin yakından tanıdığı, tamamlayıcı tıp konularında uzman olan Dr. İnci Erkin yapacak.