Kilo vermenin ilk şartı: KENDİNİZE İNANIN
Yazı karşılamaya hazırlandığımız şu günlerde pek çoğumuzu yine o bildik telaş aldı. Diyetisyenlerin ve spor salonlarının kapılarını aşındırmaya başladığımız şu günlerde, SportZ Club 232'nin Baş Antrenörü Bekir Şeyhoğlu ile konuştuk. Kilo vermek ve fit bir vücuda sahip olmak isteyen herkesin öncelikle aceleciliği bir kenara bırakması gerektiğini vurgulayan Şeyhoğlu, bundan sonra atılacak adımın olumsuz düşüncelerden kurtulmak olduğunu söylüyor. Her şeyin beyinde başlayıp beyinde bittiğini belirten Bekir Şeyhoğlu, "Bütün fiziksel rahatsızlıkların altında aslında mental bir neden var. Biz antrenörler bu anlamda biraz da yaşam koçluğu yapıyoruz. Diyoruz ki; pozitif düşün, büyük düşün, güzel düşün... Çünkü bunun sana geri dönüşü var. Şunu çok net söyleyebilirim ki 'Kilo veremem' diyen insan kesinlikle kilo veremiyor" diyor.
-Diyet yapmadan sadece sporla kilo vermek mümkün mü?
Sadece sporla kilo verilmez. Kilo vermenin yüzde 75'i beslenme ile alakalıdır. Size dünyanın en iyi antrenman programını yapsam ya da dünyanın en iyi antrenörü ile çalışsanız bile, yanlış besleniyorsanız kilo veremezsiniz. Diyelim günde 2000 kalori alıyorsunuz. 1990 kalori harcadığınızda kalan o 10 kalori yağ olarak depo edilecektir. Bu yüzden sadece sporla kilo verilmiyor. Spor kilo vermeyi hızlandıran bir süreç. Bu yüzden kilo vermek isteyenlerin spor yaparken mutlaka porsiyonlarını da küçültmeleri gerekiyor.
-Çabuk kilo vermek isteyen 120 kilogram ağırlığında bir insan 3 ayda kaç kilo verebilir?
Bu çok sık karşılaştığımız popüler bir soru. Mesela 3 ay sonra bikini mevsimi başlayacak. Kişi kafasında üç aylık bir süreç biçmiştir ama burada o kadar çok değişken faktör var ki.. Genetik faktörleriniz, beslenmeniz, günlük yaşantınız, spor aktiviteleriniz gibi birçok etken bir araya geldiğinde sonuç ortaya çıkacaktır. Bu nedenle hiçbir diyetisyen, hiçbir spor hekimi, hiçbir antrenör size üç ayda şu kadar kilo verebilirsiniz diyemez. Ayrıca yavaş kilo vermek daha önemli. Çünkü hızlı kilo verdiğinizde fazlasıyla geri alıyorsunuz. Mutlaka bir hedefiniz olsun ama üç ayda şu kadar kilo vereceğim demeyin. Bırakın buna vücudunuz karar versin.
-Ama kesin olarak "Sağlıklı bir diyet ve düzenli egzersiz programı ile üç ay sonra çok daha sağlıklı ve hoş görüneceksin" denilebilir sanırım...
Ben motivasyonu şöyle sağlıyorum ve çok da işe yarıyor. Şu anda içine giremeyeceğiniz güzel bir kıyafet satın alın ve o kıyafete her sabah bakarak kendinizi onun içinde hayal edin. Bunu inanarak ve düzenli olarak yaparsanız beyin olumlu bir mesaj alıyor ve kilo vermek de daha kolay oluyor.
-O zaman kilo vermek beyinde mi bitiyor?
Kesinlikle. Her şey beyinde başlayıp beyinde bitiyor. Bütün fiziksel rahatsızlıkların altında aslında mental bir neden var. Biz antrenörler bu anlamda biraz da yaşam koçluğu yapıyoruz. Diyoruz ki; pozitif düşün, büyük düşün, güzel düşün... Çünkü bunun sana geri dönüşü var. Şunu çok net söyleyebilirim ki "Kilo veremem" diyen insan kesinlikle kilo veremiyor. Ben milli sporculuk dönemimde yıllarca kendi kendime "Kilo alamıyorum" dedim. Sonradan fark ettim ki beynime yıllarca farkında olmadan bu yönde emir vermişim. Beyin olumsuzu kabul etmeye çok daha meyillidir. Bu nedenle fiziksel antrenmandan kadar mental antrenman da yapılmalı diyorum. "Ben kilo vereceğim", "Ben bu elbiseye gireceğim" dediğinizde bu iş oluyor.
-Beynimizde doğru hedefi nasıl belirleyeceğiz?
Hedef olarak kilo yerine maddesel bir şey koymak daha etkili. Örneğin bir elbise. Bunu yaptığınızda beyniniz bunu sağlamak için odaklanıyor. 10 kilo veya 20 kilo gibi bir hedef belirlediğinizde ise ortada somut bir gerçeklik olmadığı için bunu hayal edemiyorsunuz. Dolayısıyla beyne olumlu bir mesaj da gönderemiyorsunuz.
-Diyet ve spor konusunda "Ben başlayamam, başlasam sürdürerem, sürdürsem kilo veremem" gibi ortak bir ön kabulümüz var. Bunu yıkmakla da uğraşmanız gerekiyor sanırım...
Kesinlikle. Genelde bir şeye tekrar kalkışırken eski olumsuz deneyimlerinizi de ister istemez göz önünde bulunduruyorsunuz. Ben size amacımızı, yapmamız gerekenleri ve alacağımız sonuçları bilimsel done ve rakamlarla anlattığımda başlangıçtaki olumsuz düşünceniz de değişmeye başlıyor.
-Sporun olumlu etkilerini ne kadar süre sonra fark edebiliriz?
Sporun olumlu etkisini görmek için en az üç ay gerekiyor. Kalıcı olması için minimum 6 ay geçmesi gerekiyor. Bir yıl sonra zaten bırakamıyor ve artık spor yapmak sizde bir alışkanlık haline geliyor.
-Sporun alışkanlık haline gelmesi nasıl gerçekleşiyor?
Bayanlar depresif ruh haline girdikleri zaman mutlu olmak için çikolata yerler biliyorsunuz. Çünkü çikolata yemek, serotonin hormonunun salınımını tetikler. Spor yaparken de aynen çikolata yediğinizde olduğu gibi serotonin hormonunuz yükseliyor ve mutlu hissediyorsunuz. Üstelik spor yaparak mutlu olmanın yanı sıra bedenen son derece enerjik hissediyorsunuz. Bu noktadan sonra alışkanlıktan da öte olumlu bir bağımlılık geliştiyorsunuz spora karşı. Altı yaldır çalıştığım bir hanımefendi var. Yoğun bir iş temposu olmasına rağmen her gün spor yapıyor. Spor yapamadığı günlerde depresif oluyor. Sorumluluğunu yerine getirememiş olmanın verdiği suçluluk duygusu değil bu. Sporun ruhsal bedensel olumlu katkısına alışan vücut bunu sizden hep ister hale geliyor sonunda.
Yürüme bandı yerine çamaşırlık alın
İnsanlar bir hevesle evlerine yürüme bandı alıyor. Yakın çevremden pek çok kişi bana hangi marka, hangi model diye soruyor. Almayın diyorum çünkü pek çok kişide gördüğüm şu: bir süre sonra o yürüme bantları çamaşırlık olarak kullanılıyor
YARIN: VÜCUT YAĞI NEREDEN YAKACAĞINA KENDİSİ KARAR VERİYOR
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.