• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • Namaz Vakitleri
  • VavTv Canlı Yayın
Eyvah çocuğum iki yaşında! FİLİZ İÇKE ÖNAL

Eyvah çocuğum iki yaşında!

filizicke@hotmail.com Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 01 Eylül 2010, 17:15
Çocuklar iki yaş ve civarında daha sinirli ve inatçı olabiliyor. Bu durum çocuğun yakın çevresi ile ilişkilerinde sorunlara yol açarken, uzmanlar bu dönemi '2 yaş sendromu' olarak tanımlıyor

Anne baba ve çocuk üçgeninde inatlaşmaların yoğun yaşandığı, en sancılı dönem ergenlik dönemi olarak bilinse de uzmanlar, iki yaş civarında da buna benzer çatışmaların yaşanabileceği konusunda uyarıyor. Bu durumun sağlıklı gelişimin bir parçası ve tıpkı ergenlikte olduğu gibi bu yaş civarında yaşanan çatışmaların temelinde de bağımsızlaşma isteği yatıyor.
İki yaş sendromunun çocuklarda yaklaşık 1,5 yaşında başlayarak 3,5 yaşına kadar devam eden zorlu bir dönem olduğunu dile getiren Nöroloji Uzmanı Dr. Mehmet Yavuz, "Bu dönemde çocuk daha saldırgan ve inatçı tavırlar sergileyebilir. Çocuklar bir yaşından sonra çevresindeki her şeyle daha çok bağlantı kurar ve adeta keşif yapmaya başlar. Kendini ve isteklerini çevresindeki herkese kabul ettirme çabası içindedir. Birey olma yolundaki adımlarını attığı için huysuz ve ısrarcı tavırlar sergilemesi doğaldır. Çünkü 2 yaşına kadar anne ve babasına bağımlı yaşayan çocuk yürüme ve konuşmanın başlamasıyla kendini ifade etme yollarını arar. Dolayısıyla sosyalleşmenin ilk adımlarını atmaktadır. Çocukların yaptıkları davranışlar değişim gösterebilir. Anne ve babaların davranışlarındaki farklılıklar da durum değişikliği yaratabilir. Bu dönemin '2 Yaş Sendromu' olarak adlandırılmasındaki tek sebep ise çocuğun kendini ve çevresini keşfetme çabaları karşında ailenin davranışları sebebi ile sık sık ebeveynler ve çocuk arasında çatışmaların yaşanmasıdır" diyor.

İki Yaş Sendromu'nda çocuğun davranışlarında sıklıkla aşağıdaki gibi değişiklikler gözlemleniyor:

-Ağlama
-Başını duvara vurma
-Aşırı inatlaşma
-Bağırma
-Elindeki oyuncak, eşya vb nesneleri fırlatama
-İştah kesilmesi
-Israrcı davranışlarda bulunma
Ayrıca çocuklar bu dönemde aşırı tepki olarak saç ve yüzüne zarar verme ya da anne ve babasına saldırma gibi eğilimlerde de bulunabiliyor.

Bu dönemi daha da zorlaştıran durumlar ise şunlar:
-Anne ve babanın engelleyici ve aşırı koruyucu davranışları
('Aman düşersin' veya 'dokunma, kırarsın' ve benzeri uyarıları sık sık dile getirmek)
-Kardeşler arasındaki kıskançlık
-Temizlik konusundaki ısrarcılık
-Tuvalet eğitimi
-Herhangi bir konuda engellenme
-Aile içindeki anne ve babanın bir birine şiddet uygulaması
-Yiyecek ve içecekler konusunda anne ve babanın ısrarcı tutumu
-Çocuğun gün içerisinde enerjini harcayamaması
Ayrıca anne ve babanın yeterince ilgilenmemesi de çocuğu ilgi çekmeye zorlayarak inatçı tavırlar sergilemesine sebep olabilir.

Nasıl davranmalı?
Dr. Mehmet Yavuz, "Ebeveynler bu durumu doğal bir davranış olarak karşılamalıdır.
Baskıcı ve engelleyici tavırlardan uzak durmalıdır. Çocuklar yaşları ilerledikçe sizin davranışlarınıza ve verdiğiniz eğitime alışacaktır. Örneğin iştahsız ise yiyecekleri onun sevebileceği hale getirebilir veya ona özgü yiyecekler hazırlayabilirsiniz. Ayrıca bu dönemde her şeyi oyun diliyle anlatarak öğretmeyi deneyebilirsiniz. Sizin istediğiniz davranışları sergilemediği zaman ona öfkeli davranmamalısınız. Kendinize mutlaka zaman ayırmalısınız sizin moral bozukluğunuz da ona karşı olan davranışlarınızı etkileyebilir" diyor.

"Sinirlendiğinde bağırmayın"
Sinirlendiğinde bağırmak yerine çocuğa sakinleşmesi için süre tanımak gerektiğini de belirten Dr. Mehmet Yavuz, "Bir süre onu yalnız bırakın. Çocuğunuzu bu tavırlardan dolayı normal dışı değerlendirmeyin. Yaşı ilerledikçe sizi daha çok anlayacak ve uyum sağlayacaktır.
Dikkate alınması gereken bir konu da çocuğun sinirli olduğu zamanlarda her istediğinin yapılmamasıdır. Sadece sakin davranılmalıdır. Eğer aile kendi başına bu sorunu çözemiyorsa psikolojik destek alabilir. Unutmayın ki bu dönem gelişim sürecinin bir parçasıdır" diyor.


Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.