Estetik ve fonksiyonun buluşma noktası: implant
-İmplant nedir?
Ş.A.- İmplant; kişilerin ağızlarında çeşitli sebeplerden dolayı meydana gelen diş eksikliklerinin tamamlanması için kullanılan tıbbi bir cihazdır. Genel olarak da titanyum materyalinden üretilir.
-İmplantın diğer uygulamalara göre avantajları nedir?
Ş.A.- Ben implanta diş hekimliğinin yüzünü güldüren bir buluş olarak bakıyorum. Çünkü implantın uygulamadığı durumlarda kişilerin diş eksikliklerini tamamlamak için ya etraftaki dişleri keserek bir protez yapmalısınız ki biz buna "köprü" diyoruz; destek dişler kesilecek, küçültülecek ve köprü yapılacak. Bu tek bir diş eksikliği veya iki tane diş eksikliği için geçerli bir durum. Daha fazla sayıda diş eksikliği olduğunda ise kişilerin takılıp çıkarılan protezler kullanması gerekiyor. Tamamen dişlerini kaybetmiş vakalarda ise halk arasında "damak" tabir edilen total protezler kullanılıyor. Bunlar da yine belli yaşlardaki kişiler tarafından çok da istenilmeden kullanılan protez tipleri. Ama implantı uyguladığınızda kişinin günlük yaşamındaki konforu birden artıyor. Topluluk içinde yemek yeme sırasında ya da konuşurken dahi protezin ağızdan hareketlenmesini önleyebilecek bir alternatif bulunmuş oluyor. İmplant böylece bütün o eksiklikleri çok profesyonelce giderebilen, hem hekimin hem de hastanın yüzünü güldüren bir protez imkanı sağlıyor.
N.Ş.- Estetik ve fonksiyonu bir arada sağlaması, implantın en önemli avantajı. Sadece estetik veya sadece fonksiyonel olmaması, ikisini aynı anda sağlaması en önemli özelliği.
-İmplantlar, fonksiyonel açıdan ne gibi kolaylıklar sağlıyor?
N.Ş.- Hareketli protezde yapabileceğiniz ısırma çok zayıf bir ısırmadır. Bu protezlerle yapılabilecek çiğnemenin kuvveti çok düşüktür. Ama implantla hasta kendi dişi ile nasıl ısırabiliyorsa aynı hissi alarak ısırabiliyor. Bu da çok büyük bir avantaj. "Dişim basmıyor" diye bir tabir vardır ya, dişin basmaması doğal çünkü bir dayanak yok. Yumuşak doku ile ısırıyor hasta. Ama implantta kemiğe giren bir parça olduğu için doğrudan kemikle çiğneme yapılabiliyor.
Ş.A.- Diyelim alt çene tamamen dişsiz kalmış. En basit haliyle iki tane implant yerleştirilirse, protezin içinde de iki tane yuva hazırlatılırsa bu protez yapıştırıldığında artık çıkmayacaktır. Bu durum çiğneme ve ısırma hareketlerinde de kişiye güven verir. Aksi takdirde protezin altında implant yoksa, zaman zaman çıkacaktır. Protez hastalarına söylenen bir şey vardır: "Protezi hekiminiz yapar ama onu kullanma becerisini siz bulursunuz." Hekim, protezi ağız içinde durabilecek, etrafındaki dokuyu acıtmayacak şekilde konuşlandırır. Ondan sonrasi hastanın yeteneklerinize kalıyor. Çünkü hasta biliyor ki büyük bir lokma ısırırsa protez yerinden fırlar. Ya da yapıştırıcı kremler kullanması gerekir. Günümüzde biliyorsunuz bu tür ürünlerin reklamları oldukça yaygın olarak yapılıyor.
-Demek ki ihtiyaç var..
Ş.A.- Tabii ki. "Derde düşmeyen bilmez" derler ya. Ancak protez kullanan kişi bilir protezin ne demek olduğunu.
-Bu söylediğiniz, implanta çok farklı bir açıdan bakmamızı sağlıyor. Bugüne kadar implanta "eksik bir dişin tamamlanması" gibi bakıyorken, aslında çok daha geniş kullanım alanları olduğunu görüyoruz. Demek ki neredeyse ağzında dişi kalmamış, takılıp çıkarılan protez kullanmak zorunda olan kişiler bile isterlerse implant yaptırabilecek...
Ş.A.- Tabii ki yaptırabilir. "Bu benim makus talihim. Dişlerimi kaybettim. Artık hareketli protez kullanmak zorundayım" diye düşünmesin kimse. İmplantlar sayesinde çok konforlu bir proteziniz olabilir. İmplantlar hastalara bir elmayı yeniden ısırarak yiyebilmeyi vaat ediyor. Normal protezlerle hasta bu tür yiyecekleri ancak dilimleyerek ve küçük lokmalar halinde yiyebilir.
N.Ş.- Köprü uygulamalarında eksik dişin yanındaki iki diş kesilip üzerine köprü yapılıyor.
Köprü uygulamalarının en büyük dezavantajı, eksik dişin her iki yanındaki sağlıklı dişlerin de kesilmek zorunda olması. Ayrıca ağızda köprü varsa hastanın ağız bakımı yapması çok daha zorlaşıyor.
-Köprü uygulamaları için sağlam dişlerin kesilmesi de çok istenmeyen bir durum değil mi?
Ş.A.- Mutlaka bir travmaya yol açıyor dişte. Bazı durumlarda dişte hassasiyet oluşursa kanal tedavisine kadar da götürebilir bu travmalar işi. O yüzden sağlam dişleri hiç kesmeden çözüm üretmek en güzeli. Koruyucu diş hekimliği anlayışı da, hastanın kendi dişini mümkün olduğunca ağızda tutmayı gerektiriyor.
İmplantın devreye girdiği noktalar zaten kaybedilmiş olan dişler için. Klasik olan yöntemle bu zamana kadar köprüler ve protezler yapılıyordu. İmplantla da protez yapılabiliyor. Ancak köprü yapmak yerine tek bir implanta çözüm üretilebiliyor. Ya da hasta hareketli bir protez kullanacağına, implant destekli bir proteze sahip oluyor.
-Çene kemiği de implanttan çok olumlu etkileniyor değil mi?
N.Ş.- Tabii ki dişler kemiği koruyan yapılar. İmplant da birebir dişi o konuda taklit ediyor. Etrafındaki kemik, eğer sağlıklı bir yapıdaysa hiçbir şekilde erimiyor. Ama dişsiz kaldığınız süre boyunca çene kemiğinde kayıplar devam ediyor. Protezi yaptırdıktan 10 sene sonra ağzınızda aynı kemik kalmıyor. Bunun da rakamsal değerleri şöyle: 10 sene sonra 12 milim kemik kaybı oluyor. Bu da yaklaşık bir buçuk santimlik bir kayıp anlamına geliyor. O yüzden hasta protezi yaptırıp çok uzun yıllar boyunca kullanamıyor.
-İmplant herkese uygulanabilir mi?
Ş.A.- İmplant öncelikle yaş dönemi olarak ergenlik döneminin bitiminden sonra yapılması gereken bir tedavi. Çünkü kemik gelişimi devam ediyor bu sürenin sonuna kadar. Kızlarda 18, erkeklerde de 20 yaş civarı lat yaş sınırıdır. Kişide sistemik hastalıklar yoksa implant için bir üst yaş sınırı yok. En önemli faktör implantın yapılabileceği çene kemiğinin durumudur.
O yüzden implantın erken dönemde yaptırılması tabii ki daha doğrusu. Kişiler asla "Ben en son sınıra kadar bekleyip öyle gideyim" dememeli. Çünkü o zaman da implant yapılacak kemiği bulamayabilir hekiminiz. Çünkü implantların da belli bir boyları ve hacimleri var. Tamamen sağlıklı bir kemik dokusunun içine yerleştirdiğinizde başarılı oluyor.
N.Ş.- Bazen kişiler "Benim yaşım çok ileri. Acaba olmaz mı?" diyor ama implant için kriter yaş değil. Genel sağlık durumu ve kemik durumu. Bu yönden kişi uygunsa yaşı sorulmayabilir bile.
-İmplantların ömrü ne kadar?
Ş.A.- İmplant, doğru bakıldığında size en az 20 sene hizmet edebilecek bir cihaz.
N.Ş.- Şu anda 20 yıl diyebiliyoruz. Çünkü diş hekimliğinde implantların kullanılmaya başlanması 1980-85'ler. 20 yıldan sonra problem olur demek değil bu. Elimizdeki veri bu kadar şimdilik. Belki 10 sene sonra bu röportajı yapsak 30 sene diyeceğiz.
-İmplant nasıl yapılır?
Ş.A.- İmplant, lokal anestezi altında yapılır. Hastaların çok korktuğu bir konu var;
"Bayıltarak olmuyor mu?" diyorlar. Diş çekimi ile kıyaslarsak implant bunun yarısı kadar daha az travtamik bir iştir. Diş çekerken kişi ağzından çıkarılacak bir dokunun organın stresi içindedir. Kırılacak mı, canı yanacak mı vs... Yaşanan tecrübelerde hekimler görüyor ki koltuktan kalkan hasta "Bu muydu? Ben boşuna stres olmuşum" diyor. İmplant için dişsiz bölgede bir yuva hazırlanır. Sonra da implant yerleştirilip kapatılır. Kemiğin durumuna göre ortalama üç aylık bir bekleme süresi vardır.
-Üç aylık bekleme süreci nasıl geçiyor?
Ş.A.- Hastaların sosyal durumlarına göre mutlaka geçici protezler üretiliyor. Eğer implant ağzın ön bölgesinde ise hemen üzerine geçici bir kuron konulabilir. Burada kural; implantın karşıt dişlerle temasa geçmediğinden emin olmaktır. Çünkü ilk dönemde implant çiğneme hareketlerini almaya başlarsa tutunamaz. Çiğneme yapmaması gerekir kişinin o dönemde.
Tamamen dişsiz bir ağızda ise geçici protez yapılabilir ama bunun birtakım kuralları vardır. Bu protez geçici olarak tamamen estetik amaçla yapılmıştır ve çiğneme yapılmamalıdır. Hasta bu dönemde tamamen yumuşak gıdalar tüketmelidir.
Diyelim ki bir-bir buçuk ay çiğneme fonksiyonundan tamamen uzak kaldınız. Bu bütün hayatınızı düşündüğünüzde büyük bir kayıp değil. Çünkü çok ciddi bir konfora doğru gidiyorsunuz.
İkinci aşamada çok küçük bir operasyonla implantın ara bağlantı parçaları yerleştirilip ölçü alınarak standart protez işlemine geçilir. Bir hafta 10 gün içinde de hasta yeni dişlerine kavuşabilir. O andan itibaren de implantın kemikle kaynaşma süreci tamamlandığı için hasta implantını kendi dişi gibi kullanmaya başlar.
12 ya da 16 implant tüm ağız için yeterli
Bazen hastalar "Benim ağzımda hiç diş yok. 32 tane mi implant yaptıracağım?" diye soruyor.
Hayır. Bu gibi durumlarda 6 ya da 8 implant, her bir çenenin eksikliğinin tamamını giderir. Yani 6 tane implant yapılırsa bir alt çene tamamen protezle restore edilebilir. Altı ya da 8 tane implant da üst çeneyi tamamen restore etmek için yeterlidir.
Sigara olumsuz etkiliyor
İmplant uygulamalarında başarı oranının tüm dünyada yüzde 98'ler de olduğunu, sigara içenlerde ise bu oranın yüzde 60'lara kadar düştüğünü söyleyen Dt. Dr. Şenol Alkan, "Tek bir sigara içimi parmaklara kan akış hızını bir saatte yüzde 40'tan daha fazla azaltır. Kısıtlanan kan akımı vücudun iyileşme kapasitesini bozar. Günde 5 taneden bile az sigara içimi negatif etki gösterir. İmplant cerrahisinden 2 hafta ya da daha önce sigarayı bırakırsanız ve cerrahi sonrası 8 hafta kaçınmaya devam ederseniz implantlarınız sigara içmeyen birine yerleştirilmiş kadar başarılı olur. Tabii ki ideal olan sigarayı tamamen bırakmaktır" diyor.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.