Ağrı korkusu ortadan kalkınca normal doğuma talep arttı
-Ağrısız doğum nedir?
Ağrısız doğum; doğum sancılarının karında basınç, kasıklarda baskı şeklinde algılandığı tamamen normal bir doğum şeklidir. Bu doğumda ağrı, acı yoktur. İşlem rahim kasılmaları düzenli hale gelip rahim ağzı yaklaşık 4 santim açılınca uygulanır.
SİNEK ISIRIĞI KADAR
-Annenin, doğum sancılarını ağrı şeklinde hissetmemesi için anestezi ne şekilde uygulanıyor?
Öncelikle anestezi doktoru anneye yapacağı işlemi anlatır. Varsa sorularını cevaplandırır. Daha sonra anne adayı sol tarafına yatırılabilir veya oturtulabilir. Çenesi göğsüne dayatılır. Kollarını omuzlarında çaprazlar ve olabildiğince öne doğru bükülüp sırtını kamburlaştırır. Cilt altı çok ince bir iğne ile uyuşturulur ve daha sonra kateter
yerleştirilir.
-Kateter yerleştirme aşaması ağrılı mıdır? Bu aşama biraz korkutuyor sanırım..
Aslında göremedikleri için korkuyorlar. Halbuki önce o bölgeyi uyuşturmak için kullanılan iğne kola
serum için takılan iğneden çok daha ince bir iğnedir ve çok hafif, sinek ısırığı gibi hissedilir. O bölge uyuşturulduktan sonra da kateter takılırken hiçbir şey hissetmiyorlar. Korkulacak bir durum yok.
Uygulamadan sonra hasta yürüyerek odasına gidebilir ve dolaşabilir. Böyle avantajları var. Yani 'Belimden aşağısı tutmayacak, belimden aşağısını hissetmeyeceğim' gibi bir durum kesinlikle yok.
-Halbuki böyle biliniyor...
Tam aksine annenin kas gücü bizim için çok önemli. Çünkü doğum esnasında bebeği iktirerek doktora
yardımcı olması gerekir. O yüzden de yapılan anestezinin dozu öyle ayarlanıyor ki anne ağrıyı hissedemiyor fakat ayaklarını, karın kaslarını kullanabiliyor. Anestezinin bu şekilde yapılmasının bir başka avantajı kesinlikle bir sersemleme hissi olmuyor annede. Tamamen bilinci yerinde oluyor.
SANCI HİSSEDİLMEZ
- Doğum sancıları kesiliyorsa doğum nasıl gerçekleşiyor?
Yapılan anestezi sancıları kesmez. Sadece anne ağrıyı duymaz. Ama doğum da durmaz bu sırada ve kasılmalar devam eder. Anne bunları kasılma olarak hisseder, acı olarak hissetmez. İşlemden sonra hasta yürüyerek odasına dönebilir ve ondan tam açılma olana kadar beklenir. Doğum iki evrede gerçekleşir. Önce rahim açılana kadar beklenir. Saat başı yapılan muayenelerle açılma kotrol edilir. Normalde bu esnada epey kuvvetli sancılar olur ve anne adayı rahatsızlık hisseder fakat ağrısız doğumda bu sancılı periyod rahatlatıldığı için anne adayı, odasında televizyonunu izleyip, eşi dostu ile sohbet edebilir.
Açıklık 10 santime ulaştığında da doğum salonuna alınır. Bu aşamadan sonra doğum için annenin işbirliği lazım. Direktiflerle ıkındırılarak doğum yaptırılır. Doğum gerçekleştikten bebek giydirilirken, gerekiyorsa annenin dikişleri atılır, kanama kontrolü yapılır ve işlem sonlandırılır.
-İlk doğumunu sezeryanla yapmış hanımlar ağrısız doğumdan yararlanabilir mi?
Literatürde var böyle vakalar ama normalde çok mecbur kalmadıkça sezeryanlı hastaya bu doğum şekli önerilmez. İstisnaları var tabii ki. Tam açık gelmiş, evi uzak yetişememiş anneler de çok acil geldiğinde normal doğuma alınabilir. İmkansız değil. Fakat tavsiye edilen bir durum da değil. Normalde bir sezeryan geçirmiş hastanın ikinciyi de sezeryan olması uygundur. Normal doğum bile olsa bu kişilerde ağrısız doğum uygun olmuyor.
HERKESE ÖNERİLİYOR
-Ağrısız doğumu özellikle önerdiğiniz anne adayları var mı?
Ağrısız doğumu herkese öneriyoruz. Herkesin hakkı. Önceden 3-4 doğum yapmış hastalar da bu yöntemle doğurabiliyor. Daha önceki doğumlarını normal yapmış, ağrı çekmiş hastalara da ağrısız doğumu öneriyoruz.
'İlk üçünü ağrı ile yaptın, bu kez çok daha rahat doğurabilirsin' diyoruz. İlk kez anne olacaklara ise daha kuvvetli şekilde tavsiye ediyoruz. Çünkü genç anneler biraz daha korkuyor. Bilmemekten kaynaklanan korkuları var ve o ağrının kesilecek olması, genç anne adaylarını çok rahatlatıyor.
-Ağrısız doğumun sezaryene göre üstünlükleri var mı?
Tabii ki normal doğumun sezaryene göre pek çok üstünlükleri var. Örneğin bebek dar bir kanaldan çıktığı için, ciğerlerinden anne karnında yuttuğu sıvı da çıkıyor. O yüzden normal doğumla dünyaya gleen bebeklerin ciğerleri daha temiz olur. Sezaryende o ciğerleri temizlememiz gerekiyor. Ayrıca dikiş sayısı çok az normal doğumda. Ayağa kalkma süresi çok daha kısa olduğu için, oturma, kalkma ve bebeği
emzirme çok daha rahat oluyor.
'Karar vermek en sona kalsın siz hamileliğin tadına varın'
-Gebeliğin kaçıncı ayında doğum şekline karar verilmeli?
Doğumun nasıl olacağı en son aya kadar belli olmaz. 9 ay dolar, son 10 günde belli olur her şey. Çünkü bebek alacağı kiloyu o ana kadar alır. Belki iri bir bebek olacak, belki son anda ters dönecek... Böyle son an sürprizleri olur. Eğer o ana kadar her şey normal
gitmişse, zaten yüzde 90 normal doğum olur. Son 10 gün doktor çatı muayenesi yapar, bebeğin kilosunu da göz önüne alarak karar verir. Bebeğin kilosu da tek başına belirleyici değil. Bazen 2 buçuk kilo normal yolla doğamaz, ama bazen de 4 kiloluk bebek normal doğar. Çatı-kilo oranı önemli olan. Benim tavsiyem annenin bunu çok düşünmemesi yönünde. Çünkü artık her iki doğum şekli de eskiye oranla kolay. O nedenle anne adaylarına tavsiyem, 'Karar vermek en sona kalsın. Siz hamileliğin keyfini çıkarın' şeklide olacak.
Gebelik özellikle çalışan kadınlar için çok büyük bir lüks. Bebek doğduktan sonra bu kadar çok naz, keyif
yapma lüksünüz kalmayacak. Çarşıya çıkın, bebeğiniz ve kendiniz için alışveriş yapın. Aşermelerinizin keyfini çıkarın.. Çünkü 9 ay bittiğande bebek uyudu, uyumadı, yedi yemedi dişi çıktı gibi birçok sorumluluğunuz olacak ve bebekten sonra kimse sizinle bu kadar yakından ilgilenmeyecek.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.