Hayat kurtarma şampiyonu!

Her yarışın bir şampiyonu var; futbolun, atletizmin, voleybolun, mesleğin...
Peki siz hiç bir "hayat kurtarma şampiyonu" gördünüz mü?
Ben fark etmemiştim o güne kadar...
Yani kapıdan şöyle bir kafasını uzatıp, bizlere "Merhaba arkadaşlar" diyene kadar...
Öylesine samimi, öylesine içten...
Sağlık Editörümüz Filiz içke tanıştırdı bizlere Murat Ahmet Günay'ı...
O bir bağış şampiyonu... Hem de kan vermede.
Kurtardığı hayatların sayısı yok, kendisi de bilmiyor ama şunu hissediyor, "Ben insanlık için güzel bir şey yaptım, ne mutlu bana..."
***
Kendisi 25 yaşında ve maden mühendisi.
18 yaşını doldurur doldurmaz kan vermeye başlamış Murat... Bunu kendine amaç edinmiş...
Görseniz ne sağlıklı.
Üç ayda bir düzenli olarak kan bağışı yapıyor, şu ana kadar 18 kez kan bağışlamış, şimdilik bronz madalya sahibi...
Hedefi, üç ayda bir kan vermeye devam edip, platin madalyaya kadar uzanmak...
Sohbetin bir yerinde, "Kanım 0 rH(-) olduğu için bu konuda çok hassasım. Çünkü biliyorum ki çok zor bulunan bir kan. Bu nedenle her an tetikteyim. Bir süre önce halamın oğlunu, kuzenimi kaybettim. O gece çok kan aradık ama bulamadık. O anı tekrar yaşamak istemem, o çaresizliği... Çeken bilir. O yüzden radyolarda anons edilmesini beklemeyin, sağlıklıysanız mutlaka kan verin" diyor.
***
Hatırlarsanız, Yeni Asır gazetemiz bir kan bağışı kampanyası başlatmıştı, tam yerinde ve zamanında...
Çünkü İzmir'deki Kızıl Kan Merkezi'nde stoklar erimişti, takviyeye ihtiyaç vardı. Kampanya sayesinde, büyük ölçüde eksiklik giderildi.
Yeni Asır bölge gazetesi kimliğiyle sorumluluğunu yerine getirmiş, örnek olmuştu.
Tıpkı, Murat Ahmet Günay gibi...
O yüreğinde insan hayatını kurtarmanın onurunu yaşıyor, kan bağışının arttığını gördükçe de çocuklar gibi seviniyor. Kızılay'a ise minnettar, yani öylesine mütevazi...
Diyor ki: "Kızılay'da çalışanlar çok özverili, güleryüzlü insanlar. Her bağıştan sonra anahtarlık, kalem gibi küçük sembolik hediyeler veriyorlar. Bunların bazılarını biriktiriyor, bazılarını da ileride onlar da kan bağışçısı olsun diye yeğenlerime dağıtıyorum."
****
Ben, kendinden çok, başka insanların hayatlarına böylesine değer veren bu delikanlıyı, ellerim kızarana kadar alkışlamak istiyorum.
Tıpkı, vatan aşkıyla yanıp tutuşan Mehmetçik gibi...
Onlar oldukça, geleceğimden korkmam ben...
SÖZÜN ÖZÜ
Tenkit kolay, sanat güçtür.
Destouches

Dikkat edin!
Söylediklerinize dikkat edin; düşüncelere dönüşür.
Düşüncelerinize dikkat edin; duygularınıza dönüşür.
Duygularınıza dikkat edin; davranışlarınıza dönüşür.
Davranışlarınıza dikkat edin; alışkanlıklarınıza dönüşür.
Alışkanlıklarınıza dikkat edin; değerlerinize dönüşür.
Değerlerinize dikkat edin; karakterinize dönüşür.
Karakterinize dikkat edin; kaderinize dönüşür...
(Mahatma Ghandi)
Efendiler!
"Bir şeyin zararıyla, bir şeyin imhasıyla yükselen şeyler, bittabi' o şeyden zarara uğrayanı alçaltır.
Hakikaten Avrupa'nın bütün ilerlemesine, yükselmesine ve medenileşmesine karşılık, Türkiye tam tersine gerilemiş ve düşüş vadisine yuvarlana durmuştur.
Artık vaziyeti düzeltmek için mutlaka, Avrupa'dan nasihat almak, bütün işleri Avrupa'nın emellerine göre yapmak, bütün dersleri Avrupa'dan almak gibi, bir takım zihniyetler belirdi.
Halbuki:
Hangi istiklal vardir ki; ecnebilerin nasihatleriyle, ecnebilerin planlarıyla, ecnebilerin yardımlarıyla yükselebilsin?
Tarih, böyle bir hadiseyi kaydetmemiştir!"
Mustafa Kemal ATATURK (6 Mart 1922, T.B.M.M.)
***
O yüce insana sevgi ve saygıyla...
***
Yarın Cumhuriyet Bayramı.
Geçit törenini sakın kaçırmayın. O gözüpek askerlere, o aydınlık öğrencilere, o yürekli insanlara alkışlarla destek verin.
Gidin ki, gözlerinizi yaşartan o muhteşem an, tüm bölücülere ders olsun, kimliğinize saygı duysun.
Bir Türk daha başka ne ister ki...
Çünkü her vatan evladının bağımsızlık günüdür, yaşanan...

Kısa bir mola!
Sevgili okurlarım. Bizim meslekte, kendini şarj etmektir bir süreliğine izin yapmak... Benim de sıram geldi, bu nedenle bir süre ayrı kalacağız sizinle... Yakında yine hayatı paylaşmak adına, görüşmek üzere. Kalın sağlıcakla.