Bilime dokunmak geleceğin ışığı

Bilim, hayatın şansıdır. Dünyanın geleceği, insanlığın ışığı... Bilim sayesinde, insanoğlu uzun yaşamanın sırrını bulmuş, o yüzden hayatını kolaylaştırmıştır.
Tabii bunun artısı da var eksisi de...
Bilinen tek gerçek, bilimin insanlığın emrinde olduğu... İyi de, kötü de kullanmak senin elinde...
Bugün, bilim dünyasında güçlü olan ülkeler var, milyonlarca insanın kaderiyle oynayan... Toplumsal yaşamını etkileyen, geleceğini planlayan...
Oysa önemli olan bağımsız olmak, yaratıcı olmak...
***
Çocukluğumda, özellikle kimya, biyoloji derslerinde, "sözlü" deneyler yapardık, yani göstermelik...
Kaç kurbağa bacağı gitmiştir, hatırlayın... Okulun tahsis ettiği, gözümüz gibi koruduğumuz deney tüplerini az mı patlattık!
Aslında bilimi "ezbere" yaşıyorduk, öğrendiğimiz birçok şey havada kaldı.
Bu yüzden, bilimsel manada yaratıcılığımız gelişmedi, özel merakı olanlar dışında yeni bir şey katamadık hayatımıza...
Bilimde geri kaldık; sonuçta toplumsal bilinç gelişmedi.
***
Bütün bunları, bir grup öğrencinin büyük bir merakla, bir eğitimcinin ağzını içine baktığında, hele "İsterseniz siz de bir deneyin" diye güleç yüzüyle teşvik ettiğini gördüğümde düşündüm.
Bizim böyle avantajımız hiç olmadı. Hiç bilimsel deneyleri böylesine yakından, böylesine gerçekçi görmemiştik.
Korka korka yaptığımız sıradan deneyler kaldı aklımda sadece...
Oysa bu bilim müzesinde, hem yaratıcılık ortaya çıkıyor hem de küçük yaşta kendine güven...
Bu, hayatı daha yakından tanıma fırsatı da veriyor minik beyinlere...
İşte bu yüzden, anne ve babasına fikir veren, kimi zaman zorda bırakan, yeri geldiğinde çatapat tartışan kendine güvenli gençler yetişiyor sonuçta...
Toplumsal bilincin temelleri atılıyor.
***
Sözünü ettiğim yer Karşıyaka Belediyesi'nin, Bahçeşehir Koleji'nin işbirliğinde gerçekleştirdiği "Bilim Müzesi"...
Sanırım İzmir'de tek... Türkiye'de de ikinci özel müze... Mavişehir'den geçerken görüp 15 dakikamı ayırdığım bu ziyarette, Söke'den gelen bir grup öğrencinin meraklı bakışlarıyla, bilime dokunduğunu görünce, umutlarım bir kat daha arttı.
Karşıyaka'daki "Bilim Müzesi" sağlıklı bir topluma geçişin önemli bir adımıdır. Özgüven yüklü bir gençliğin de...
Böyle bir değere emek verenlerin ışığı hiç sönmesin.
Günün sözü
İnsan ne kadar çok kitap okursa o kadar çok büyüyeceğini bilmelidir.
John Bangs
Yapıcı olmak eğitim gerektirir
Usta bir ressamın öğrencisi eğitimini tamamlamış. Bunun üzerine büyük usta, öğrencisini uğurlamış. Ancak son bir ricada bulunmuş öğrencisine ve demiş ki:
"Yaptığın son resmi, şehrin en kalabalık meydanına koyar mısın. Resmin yanına kırmızı bir kalem bırak. İnsanlara, resmin beğenmedikleri yerlerine bir çarpı koymalarını rica eden bir yazı iliştirmeyi de unutma."
***
Öğrencisi, ustasının bu dileğini yerine getirmiş. Yaptığı resmi en kalabalık meydana kolmuş... Bir gün sonra gelip baktığında resmin çarpılar içinde olduğunu görmüş. Üzüntüyle ustasının yanına dönmüş. Usta ressam, üzülmeden yeniden resme devam etmesini önermiş.
***
Öğrenci resmi yeniden yapmış. Usta, yine resmi şehrin en kalabalık meydanına bırakmasını istemiş. Fakat bu kez yanına bir palet dolusu çeşitli renklerde boya ile birkaç fırça koymasını söylemiş. Yanına da, insanlardan beğenmedikleri yerleri düzeltmesini rica eden bir yazı bırakmasını önermiş. Öğrenci denileni yapmış. Birkaç gün sonra bakmış ki, resmine hiç dokunulmamış. Sevinçle ustasına koşmuş.
Usta ressam şöyle demiş: "İlkinde, insanlara fırsat verildiğinde ne kadar acımasız bir eleştiri sağanağı ile karşılaşılabileceğini gördün. Hayatında resim yapmamış insanlar dahi gelip senin resmini karaladı.
***
İkincisinde, onlardan yapıcı olmalarını istedin. Yapıcı olmak eğitim gerektirir. Hiç kimse bilmediği bir konuyu düzeltmeye cesaret edemedi. Bunun için emeğinin karşılığını, ne yaptığını bilmeyen insanlardan alamazsın. Değer bilmeyenlere sakın emeğini sunma ve asla bilmeyenle tartışma.