Fuar'da 'Kral'ın kızı...
O günler babamındı Nat King Cole, büyüdükçe benim oldu. Müzikten keyif almamı sağlayan, şarkılarında yaşama sevinci aşılayan, o gerçekten kadife gibi sesiyle, şarkı dinletmenin kitabını yazan Nat King Cole'ün zamansız ölümü hep üzmüştür beni...
Babam bile günlerce kendine gelemediğine göre...
***
İşte o müzik devinin kızı, babasından devraldığı sanat bayrağını hayata boyunca gururla taşıyan Natalie Cole; bu akşam İzmirli hayranlarına, hem babasının anısını yaşatacak hem de caz müziğinin en güzel örneklerini verecek.
Ben orada olabilir miyim, bilmiyorum.
Bildiğim tek şey, Uluslararası İzmir Festivali'nin, şu sıcak yaz gününde, İzmirlileri, dünyanın en saygıdeğer sanatçılarıyla başbaşa bıraktığı, bir daha yaşanmaz denilen sanat gecelerini yarattığı, İzmir'in bir sanat kenti olmasında etkin rol oynadığı...
***
Natalie Cole, işte bu özel örneklerden biridir. Umarım, o da sevdikleriyle İzmir'in sanat mekanı, Fuar Açıkhava'da unutulmaz bir gece yaşar.
Elbette yüreğinde, yeryüzüne bir daha gelmeyen kadife gibi sese sahip babası ünlü caz ustası Nat King Cole'ün anısıyla...
Bence, o da kızıyla birlikte...
GÜNÜN SÖZÜ
Kurbağayı koltuğa oturtsan o yine çamura atlar.
Arthur Miller
Son dakika manyağı olduk
Onca sorun yaşadığımız, "yetti, yetmedi" davasına düştüğümüz, daraldığımız, bunaldığımız yaşamımızda, artık yeni bir stres topumuz daha var.
"Son dakika" haberleri...
***
Ekranda o "Son dakika" cıngılını duyduğumuz anda, başlıyor bizde bir telaş...
Kim, nerede, ne oldu? sorgu suali geliyor peşi sıra...
Kalbimiz pır pır atıyor, ekrana bakarken bakışlarımız şekilden şekile giriyor. Beynimiz bize ne oyunlar oynuyor, kanımız çekiliyor.
Hüzün, yas ve sevinç bir arada, işte tam o anda...
***
Bu "Ergenekon" soruşturmasıyla bir paranoyaya dönüştü. Son günlerde ise şike soruşturmasıyla doruğa ulaştı.
Artık "son dakikaları" saymadan günü kapatamıyoruz. Eskiden cumartesi- pazar dinleniyorduk kısmen...
Futbolda şike iddialı, o süküneti de elimizden aldı.
Cırt, son dakika...
Öyle alıştık ki, asıl sıkıntı "Ya bir gün son dakika" olmazsa!..
Sanki hayat "Son dakika"...
***
Bir arkadaşım "Son dakika manyağı olduk yahu" dediğinde, bir gerçeğe de ışık tutuyordu aslında...
Hayata dikkatimizi çalıyor son dakikalar... Kendimizden öte yaşıyoruz artık ömrümüzü...
Atalay Noyaner
Bazı insanlar vardır, yaşamı bir ödüldür, ölümü ise hüzün ve hasret...
İşte o insanlardan biriydi Atalay Noyaner...
İyi bir insan, yürekli bir baba, örnek bir patron, yaşadığı topluma yön veren yaratıcı bir işletmeciydi. Babacan bir insandı.
Ona "Gazinocular Kralı" sıfatı boşa verilmedi, sonuna kadar hak etti.
Eğlence dünyasında, "sigara-içki içmez, mafyayla işbirliği yapmaz" bir kimliği vardı.
Ses ve sahne sanatçıları için gerçek bir dost, İzmir için bulunmaz bir nimetti.
Yaşadığı sürece, "İzmir benim hayatım" dediği şehrine çok şey verdi ama önce yüreğini, sonra kazandığının her kuruşunu...
***
Yokluğu, alışılması zor bir durum...
Büyük çocukları Berna ve Tayfun'un liderliğinde, can damarı Turkuaz City'de hayat devam ediyor, İzmirliler akın akın gidiyor. İlkelerinden zerre sapma yok ama Turkuaz'a her girişimde, onun oturduğu koltuğun boş olduğunu görmek müthiş bir hüzün veriyor bana...
Atalay Noyaner, İzmir'i, eğlence dünyasının başkenti yapmak için çok çabaladı ama onu anlayan kimseyi bulamadı çevresinde...
Yalnız kaldı, üzüldü, kahroldu. Hatta can verdiği, İzmirlileri bir araya getirdiği eğlence mekanı Turkuaz'da bile rahat bırakmadılar onu...
Sorun üstüne sorun çıktı. İşte bu yüzden kalbi çok yoruldu.
***
Atalay Noyaner, İzmir için bir değerdi, markaydı. Yokluğu ise büyük kayıp...
Umarım, adını yaşatmak için mücadele veren çocukları, onun hedeflediği "Eğlence şehri İzmir" amacına ulaşır.
Zira çocuklarına bu ışığı miras bıraktığını biliyorum ben... Yeter ki, köstek değil, destek olunsun.
Kazanan İzmir olur.
Tıpkı geçmişte olduğu gibi...
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.