• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • Namaz Vakitleri
  • VavTv Canlı Yayın
Başkan çat kapı evinize gelirse... HÜROL DAĞDELEN

Başkan çat kapı evinize gelirse...

hurol.dagdelen@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 08 Ağustos 2011, 16:40
Karşıyaka Belediye Başkanı Cevat Durak, çat kapı yaptı önceki gün evime... Saat akşamüzerini devirdiğinden, sportif bir kıyafet vardı üzerinde... Görünüşte güleç yüzlü, mütevazı ve keyifli bir insan ama günün yorgunluğu da vardı yüzünde, hissettirmedi...
Çalışırken nasıl bilemem tabii..
Bence gazeteler yaşlı gösteriyor başkanı, 30'luk delikanlı gibiydi. İkişer ikişer çıktı merdivenleri, korumalarını arkada bırakıp...
Yanında ise ifhal olmaz gazeteci dostum Cengiz Duyar vardı.
Ziyaretinin nedeni, kısa bir sohbetti; bir kahve içimi...
***
Aslında bir gün önce basın danışmanı Sedat Sözer serzenişte bulunmuştu bana, ziyaretle ilgili... Başkan, "Aslında sana sürpriz yapacaktım" dese de, iyi yapmış Sedat... Neme lazım, gazeteci takımının saati suutu belli olmaz, habersiz olsaydı, beni büyük ihtimal bulamazdı.
Başbaşa 20 dakika geçirdik Başkan'la... Bu kadar kısa bir sürede, herşey konuşulmaz elbette ama mimikler, tavırlar, fikirler çok şey anlatıyor insana...
Karşıyaka Belediyesi'nin sosyal projeleri üzerine yazdığım yazı tetiklemişti Başkan'ı ziyarete... Önce o özel çalışmalar hakkında bilgi verdi. Kararlıydı, "İnsana yatırım yapmadan gitmek yok" diyordu sık sık...
"Yaşlılar, çocuklar ve gençler mutlu olmalı Karşıyaka'da... Herkes aradığını bulmalı, bunun için mücadele veriyoruz" dedi satır arasında...
***
Rahattı ama onu üzen bazı girişimlere de anlam veremiyordu; "Bir grup çıkmış, 'doğma büyüme Karşıyakalı olmayan kenti yönetmesin, yönetimde yer almasın' gibi bir sav ortaya atmış... Böyle bir şey olabilir mi... Ben 40 yıldır bu kentte yaşıyorum. Her mahallesini, her sokağını bilirim. Hayatım burada geçti. Neden emeğim geçmesin Karşıyaka'ma" diye yakındı.
Haklı, doğma büyüme Karşıyakalı olarak ben de sevmedim bu girişimi, resmen kafatasçılık... İnsanın yüreğine yakışmaz.
İsyankar belediyeler imajından da rahatsızdı. "Biz arkadaşlarla ortak bir bilinci oluşturmak istedik. Başkanımız Kocaoğlu'na fikir vermek, destek olmak amacımız... İsyancı değil, birleştiriciyiz" dedi özetle...
***
Hele üç özel projesini anlatırken gözlerinin içi gülüyordu, bir çocuk gibi heyecanlıydı.
İlki, Karşıyaka'ya kazandırdığı sanat ve opera binasıydı, "Çok yakında sanat kenti olacağız" dedi ve ekledi: "Önceki gün, dünyaca ünlü orkestra şefimiz Gürer Aykal geldi ziyaretimize... Projelerimizi anlattık, heyecanlandı. Bize danışmanlık yapıp yardımcı olacak, sanat programımızı yapacak. Karşıyaka'da kışın soğuğunda da, yazın sıcağında da konserler düzenleyeceğiz. Yani yılın 12 ayı klasik konser, opera, müzikal... Hepsi de özel olacak."
İkincisi yakında basınla paylaşmayı düşündüğü, hazırlıkları hızla süren deprem evi... "Türkiye'ye örnek bir deprem hazırlığı yapıyoruz sevgili Hürol... Allah korusun, öyle bir an yaşandığında, Karşıyakalı yanında, Kızılay'dan önce belediyesini bulacak. Çadırlarımız ve gerekli tüm donanımıyla" diye heyecanla anlattı...
***
Üçüncü ve beni de heyecanlandıran çalışması ise, yine deprem projesi kapsamında, daracık sokakları, artık bina niteliğini kaybetmiş yaşlı apartmanları, sıkıntılı yaşam düzeniyle, olası bir depremde zor anlar yaşaması muhtemel Alaybey ve Tersane'de yapılacak kent yenileme projesiydi.
Bence gerçekleşirse Karşıyaka için bir devrim olur bu...
İşte onun sözleri:
"İşin başında, Türkiye'de kent yenilemede uzman bir isim var. Onun başkanlığında, her apartman tek tek inceleniyor. Gerekli önlemler alınıyor. Gerekirse, bu bölgeyi tamamen yıkar, yeniden inşa ederiz. İnsanların huzuru için herşeyi yaparız."
***
İkinci başkanlık döneminde iddialı başkan... Hep o anlattı 20 dakika boyunca... Sadece birkaç soru yöneltebildim Başkan'a; o ise hep anlattı...
Sonra aniden kalktı ve "Sevgili kardeşim, bir yere yetişmem gerek, sözüm var. Biliyorum kafanda birçok soru var ama istersen, onu da bir başka zaman yapalım, olur mu. Bu bir dost ziyareti, tadında bırakalım" dedi.
Hiç itiraz etmedim, sonuçta ben ev sahibiyim. Ama izleyeceğim onu; hem bir gazeteci hem de bir vatandaş olarak; verdiği sözler, getirdiği projeler Karşıyaka'nın geleceği çünkü...
Laf olsun, olmaz.

GÜNÜN SÖZÜ
Yanlışlık fare deliğinden geçer, doğruluk kapılardan sığmaz.
Bernard Shaw

Karşıyaka'nın simgesiydi o ev
Şu gördüğünüz fotoğraf, Karşıyaka'nın simgesi olmuş bir villanın son hali... Şu ana kadar yerle bir olmuştur belki de...
Karşıyaka gibi geleceğine turizm hedefi koymuş bir ilçenin en güzel yapıtlarından biriydi o bina... Özsaruhan Ailesi'nin, bu kıyı kentine kazandırdığı keyifli bir mekan...
Önünden her geçişimde bahçesinden gelen çiçek kokuları ferahlatırdı beni, hele Karşıyaka ile özdeşleşmiş Yasemin kokusu...
Bina ise modern görünümüyle, esin kaynağı olurdu yüreğimde... Sahil boyunca dizilen tek tip sevimsiz apartmanlar arasında bir gönül hoşluğuydu bu villa...
Ve geçmişte İzmir'in bir sahil kenti olan Karşıyaka'dan kalan son anı...
***
Duydum ki yıkılmış bu güzellik... Karşıyakalılar, gelecekte koca bir gökdelen olup, kentin rüzgarını kesecek bir arsayı görecek uzun bir süre... O modern mimariye bakıp ilham almak yerine...
Ve yerine gelecek olan anlamsız, donuk ve çok katlı koca bir binayı görecekler artık yaşamlarında...
Mirasçılarına diyecek tek sözüm yok. Paylaşamamış, yıkılmasına karar vermişlerdir. Ellerinde Karşıyaka'nın en güzel yeri var, neden değerlendirmesinler?
Keşke farklı düşünselerdi...
***
Benim sözüm, onlara bu yıkım iznini veren zihniyete... Neredeyse taşları tepemize düşecek metruk binaları, eski eser diye yıktırtmayan koruma kurulu üyelerinin, Karşıyaka ile bütünleşmiş bir binanın yok olmasına ses çıkarmamasına...
Eskiye, görünümü kente kötü örnek olduğu halde, korunmadığı halde, ayakta kalma izni ver; nispeten yeni olana, antik ruhsatı taşımayana, modern olana karışma!
Bu anlayışın değişmesi lazım.
Karşıyaka'da geçmişle bugün arasında bir bağ oluşturacak özel bir bina gitti göz göre göre, çocukluk anılarım da...
Yasemin kokuları, gece sefaları da...
O çok özendiğim bahçesi ve ferah yapısı da...
Geçmiş olsun.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.