Hürol Dağdelen

Cahit Satkı Tarancı'nın bir kardeşlik türküsü

Her şarkının bir öyküsü vardır, bu böyle bilinir, söylenir... Peki ya şiirler... O bizi can evimizden vuran, yüreğimizi titreten o mısralar...
Aslında onların da öyküleri, öykündükleri var. ya bir şehir, ya bir peri kızı, ya bir çift yeşil göz, ya mapushane akşamları...
Hepsi ama hepsinin de bir öyküsü var.
Gençlik yıllarımda Ahmet Kaya'dan dinlediğim, her dinledikçe hüzünlendiğim, hayatı bulduğum şarkılar vardı. Bu şarkılar, ünlü şairlerin dizileriydi çoğu kez...
Rahmetli Ahmet Kaya buna özen gösterirdi. Yorumuyla da ete kemiğe büründürürdü. Bu güzden Hasan Hüseyin'in "Acı çekmek özgürlükse, acı çektik ikimiz de" şiiri, şarkı olduğunda dillerden düşmedi.
Ve de "Haydi Abbas, vakit tamam; akşam diyordun işte oldu akşam" dizeleri...
O da Cahit Sıtkı Tarancı'nın bir başyapıtıydı ve ilginç bir öyküsü vardı. Öykünün temeli ise, bu vatanın "kardeşliğiyle" örülüydü.
Hani, toplumu bölme çabalarının yoğun yaşadığı günümüze nazine edercesine... Öyküyü okuyunca geçmişe döndüm, tek yürek günlerimize ve kardeş türkümüze...
Sizinle de paylaşmak istedim, belki örnek olur diye...
****
Şair Cahit Sıtkı Tarancı, askerliğini yedek subay olarak yapmak üzere birliğine gider. O yıllarda yedek subay sayısı az olduğundan her yedek subaya emir eri verilmektedir. (Astsubaylara bile müşterek ya da dönüşümlü emir eri verilirdi 1955 yılına kadar.) Tarancı, birliğinde bölük yazıcısından künye defterini ister. Sırayla isimlere bakar, bir isim dikkatini çeker: Abbas oğlu Abbas. Sakat ve çolak eli yüzünden çürüğe ayrılmış biridir Abbas. Talim bitiminde askerin yanına gönderilmesini ister. Öğle saatlerinde kapı çalınır. Karşısında civan mert yiğit biri selam çakıp;
"Abbas oğlu Abbas, emret komutan!.." der.
Aralarında şöyle bir konuşma geçer:
"Nerelisin?"
"Memleket Mardin, kaza Midyat komutan!"
"Sen benim emir erim olur musun?"
"Sen bilir komutan!.."
Askere eşyalarını toplamasını ve kendi evinin altındaki boş yere taşınmasını ister. Zamanla askerin zekiliği ve sıcakkanlılığından etkilenir. Abbas her sabah erkenden kalkar Cahit Sıtkı'ya kahvaltı hazırlar. Öğle yemeğini sormadan hazırlar. Tüm ihtiyaçlarını karşıdan bir istek gelmeden düşünüp yerine getirir. Erkenden kalkıp Cahit Sıtkı'nın kıyafetlerini ütüler, hazırlar ve evin temizliğini yapar. Akşam olunca Cahit Sıtkı'nın sevdiği yemek ve mezeleri hazırlar. Zamanla aralarında komutan-asker ilişkisinden daha güçlü bir dostluk bağı oluşur. Bu saf ve temiz Anadolu çocuğundaki sadakat ve temiz yürekten etkilenmiştir Cahit Sıtkı...
Zaman zaman karşısına alıp dertleşir ve bu Anadolu çocuğunun ruhunda gizli şeyleri duyumsayıp keşfeder.
***
Akşamları rakı sofrası kurup en güzel kızartma ve mezeleri hazırlar Abbas. Aralarındaki duygu bağları güçlenir. Böyle bir keyif akşamında alkollü Cahit Sıtkı sorar:
"Sen İstanbul'u bilir misin Abbas?"
"Bilir komutanım."
"Orda bir Beşiktaş var bilir misin?
"Bilir komutan! Ben orda acemi birlikteydim."
"Orda benim bir sevgilim var. Sen bana kaçırıp onu getirir misin?"
"Elbet komutan!"
Sabah olur Cahit Sıtkı bakar ki Abbas yeni asker kıyafetleri giymiş, tıraş olmuş hazırlanmış. Cahit Sıtkı sorar;
"Hayırdır Abbas neden böyle hazırlık yaptın?"
"Ben İstanbul'a gidecek komutan!"
"Ne yapacaksın sen İstanbul'da?"
"Sen söyledi bana. Ben gidecek sana sevgiliyi getirecek!.."
Gözlerindeki hüznü ve gözyaşlarını gizlemek istercesine arkasını dönüp kapıyı çarpar ve çıkıp gider Cahit Sıtkı... Fakat bu mert askerin, yüreği sevgi dolu Anadolu çocuğunun samimiyeti ve sıcaklığından
duygulanır. Akşam olur. Ağaç altında rakı sofrası kurdurur ve Abbas'ı karşısına oturtur. Birlikte yer içerler ve ünlü Cahit Sıtkı o ünlü şiirini kağıda döker (1943):
----
"Haydi Abbas, vakit tamam; akşam diyordun işte oldu akşam.
Kur bakalım çilingir soframızı; dinsin artık bu kalp ağrısı.
Şu ağacın gölgesinde olsun; tam kenarında havuzun.
Aya haber sal çıksın bu gece; görünsün şöyle gönlümce.
Bas kırbacı sihirli seccadeye, göster hükmettiğini mesafeye / Ve zamana.
Katıp tozu dumanı, var git, böyle ferman etti Cahit,
Al getir ilk sevgiliyi Beşiktaş'tan; yaşamak istiyorum gençliğimi yeni baştan."
***
Kardeşlik bir yürektir; en kötü günde, en iyi günde yanında olmaktır. Acıları paylaşmak, dertlere ortak olmaktır.
Türkiye Cumhuriyeti'nin örgüsü de kardeşlik üzerinedir; her şey, "kol kırılır yen içinde kalır" temeli üzerine kurulmuştur.
Yanlış yapılanı da düzeltir kardeş, hataları da... Günün birinde orta yolda buluşur her kardeş... Söz konusu olan vatandır çünkü...
Önemli olan, kardeşliğe inanmak; tek gerçek bu.

Mutlu olun ve gülümseyin...

Kendimi her zaman mutlu hissederim.
Neden biliyor musunuz?
Çünkü kimseden bir şey ummam.
Beklentiler daima yaralar.
Hayat kısadır.
Öyleyse hayatınızı sevin.
Mutlu olun ve gülümsemeye devam edin.
Sadece kendiniz için yaşayın.
Konuşmadan önce dinleyin,
yazmadan önce düşünün,
harcamadan önce kazanın,
dua etmeden önce bağışlayın,
incitmeden önce hissedin,
nefret etmeden önce sevin,
vazgeçmeden önce çabalayın,
ölmeden önce yaşayın.
Hayat budur.
Onu hissedin, onu yaşayın ve ondan hoşnut olun.
Shakespeare
Üstad
Üstada sormuşlar kırılan kalp yeniden sever mi?
Üstad "evet" demiş...
Adam "peki" demiş... "Siz hiç kırılan bardaktan su içtin mi?"
Bunun üzerine üstad sormuş: "Peki sen hiç bardak kırıldı diye su içmekten vazgeçtin mi?"
***
Dün Sevgililer Günü'ydü... Belki bir kırmızı gül alacak paranız yoktu ya da aşkınızın yanında değildiniz...
O gün geçti, aslolan kırılan bir kalbi onarmanızdır.
Yani sevgiliniz için mücadele etmeniz...
Çünkü her sevgili, hayatın ışığıdır.
GÜNÜN SÖZÜ
İnsanın özgürlüğü, istediği her şeyi yapabilmesinde değil, istemediği hiçbir şeyi yapmak zorunda olmamasındadır.
Jean Jacques Rousseau
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.