Otistik çocukların geleceği parlak...

İzmir eski Büyükşehir Belediye Başkanı Burhan Özfatura'nın o sıcacık tanımıyla "Melekler"i, yani otistik çocukları ilk kez yıllar önce Menemen'deki Sabahat Akşiray Otistik Eğitim Merkezi'nde tanıdım. Sinemada, "Yağmur Adam" filminde Dustin Hoffman'ın o muhteşem performansını izledikten ve bu çocukların sorunlarını az da olsa fark ettikten sonra...
Okul müdürü Sadettin bey ve başta çok yakından tanıdığım sevgili hocam Ayhan Aslan ve diğer eğitmenlerin olağanüstü çabasını görünce, önce bunu gazete sayfalarına haber olarak, daha sonra da sık sık köşeme taşıdım.
Tüm çocuklar, sayın Özfatura'nın da söylediği gibi birer melek gibiydi. Çok zeki, çok hareketli ama içe dönük olan bu yavruların, verilen eğitim sayesinde kendilerini ifade etmeyi öğrendiklerini görmek, yüreğimi rahatlatmıştı.
Ancak bir birey olarak onları anlamak, bana sorumluluk da yüklemişti. Bu yüzden her etkinliklerinde yanlarında olmaya çalıştım.
Son yıllarda onlar adına beni en çok umutlandıran şey ise, Burhan Özfatura'nın başkanlığında; Uyar ailesinin fikri ve birçok hayırseverin çabalarıyla kurulan Anadolu Otizm Vakfı'ydı.
***
Önce bir fikirle yola çıkan, sonra da Dr. Burhan Özfatura, Ulaştırnma Bakanı Binali Yıldırım, eski İzmir Valisi Cahit Kıraç ve Büyükşehir Baelediye başkanı Aziz Kocaoğlu ve hayırseverlerin çabalarıyla gerçeğe dönüşen, aynı zamanda bir otistik çocuğun babası olan mimar Nüvit Uyar ve öğretmen eşi Ayşe Yeşim Uyar'ın kuruluş fikri ve çalışmalarıyla güçlenen Anadolu Otizm Vakfı, önce Seferihisar'ın Yelki kasabasında şirin bir eğitim binasına kavuştu. Önceki gün de, İzmir'de çağdaş yaşam alanlarının öncüsü Ege Koop'un çalışkan ve hayırsever başkanı Hüseyin Aslan'ın bağışladığı denize nazır muhteşem bir arsa ile eğitim kampüsünün de ilk adımları atıldı.
Aslında biz bu gelişmeleri adım adım izledik. Yeni Asır, gazetecilik refleksiyle tüm gelişmeleri okurlarına duyurdu. Gazetemizin Genel Yayın Yönetmeni Şebnem Bursalı, her etkinliğe gönüllü katıldı, emek verdi.
Önceki gün de bu özel davetin konuğu ben oldum. İlk etapta gördüğüm, harika bir birliktelikti.
***
Yelki Belediye Başkanı'nın eski yönetim binasını vakfa tahsisi ve bu binayı işadamı Rıza Akça'nın restore ettirmesiyle ortaya çıkan Nermin -Osman Akça Eğitim Merkezi, onlarca otistik çocuğun hayatına tutunmasına ve doğru eğitim almasına vesile olmuş...
Mimar Nüvit Uyar'ın, özenle ve otistik çocukların ihtiyaçlarını gözeterek planladığı ve hayata geçirdiği binada, onlarca çocuğun sesleri yükseliyor. Her bir çocuğun sorumluluğunu da bir eğitimci üstlenmiş... Eğitimcilerin işleri sabahtan akşama değin otistik çocukları sabırla eğitmek, onları topluma kazandıracak çalışmaları yapmak...
Vakfın en büyük sorunlarından biri, nitelikli eğitimcinin çok az oluşu...
İşin ilginci, kadın eğitimci daha fazla, erkek eğitimci ise neredeyse yok. Bilirim erkekler, kızlar kadar sabırlı değil ama merhametli oluşları daha çok öne çıkar.
Burada onlara da büyük ihtiyaç var. Devlet bu konuda destek vermeli, okullar kontenjan artırmalı, erkek adaylar ise, iş sahası garanti olan otistik eğitmenliğini bir kez daha gözden geçirmeli...
Çünkü otistik öğrenci sayısı her geçen gün artıyor vakfın...
***
Dünya otistik çocukların yeteneklerinden ve bilgi gücünden yararlanmanın yolunu çoktan bulmuşken, biz belki geç ama bilge insanların önderliğinde bu gücü artık tanıyor ve otistik çocukları hayata kazandırmanın çabasını göstermeye başlıyoruz.
Anadolu Otizm Vakfı, sadec e İzmir değil Türkiye için de önemli bir adımdır.
Tıpkı yıllar önce kurulan ve vakfın mütevelli heyetinde yer alan Sabahat Akşıray'ın Menemen'de kurduğu Otistik Eğitim Merkezi gibi...
Bir toplum, çocuklarına değer verdikçe, onların sorunlarına sahip çıktıkça yükselir.
Ne mutlu ki, bu konuda çaba gösterenler artıyor.
GÜNÜN SÖZÜ
Dehanın yüzde biri ilham, yüzde doksan dokuzu terdir.
Thomas Edison