Kendi Londra’ya, esi İstanbul’a tasınıyor

Geçtiğimiz hafta İzmir sosyetesi ile ilgili yeni bombalar var demiştim.
Hem de ne bomba! Birazdan okuyacaksınız. Bu arada yarıyıl tatili bu yıl iç turizme değil Avrupa'daki kayak merkezlerine yaradı. İzmir başta olmak üzere İstanbul sosyetesinin büyük bir çoğunluğu soluğu Avrupa'da aldı. Öyle paralar harcıyorlarmış ki şaşarsınız. Son olarak youtuber Enes Batur'a değineceğim.
20 yıllık gazeteciyim, neler gördüm neler! Ancak böyle bir çılgınlık ve ilgi görmedim.
Sosyal medyanın gücü çok çok büyük.

GÖSTERMELİK EVLİLİKLER

kadar göstermelik evlilikler var ki İzmir sosyetesi içinde.
Yazmayacağım diyorum, ama bilgi akıyor ben ne yapayım.
İzmirlilerin diğer gazetelerde göremediği bir köşe tabii ki burası. Yavaş yavaş alışacaklar.
Goygoy yok. Ezber bozdum, biraz biliyorum, ama yapacak bir şey yok. Alıştınız tabi hep İstanbul cemiyet hayatındaki bu yazılara. Şimdi sıra sizde ne diyeyim. Lafı fazla uzattım, geleyim ana konumuza.

AİLE KARARI

Birkaç kez buradan yazmıştım bu çifti, "Aralarında bir problem var, aldatma olayı da yaşanmış" diye. Önceki gün sosyeteden bir büyüğümle yolda karşılaştım. Bana 'Kahraman şu kişi boşanma kararı almış' dedi ve anlattı. Ben onun yalancısıyım. Bu kişi İzmirli ünlü bir iş adamı. Boy boy görürsünüz hem magazin hem de ekonomi sayfalarında kendisini. Uzun bir süredir eşi ile problemleri vardı. Aslında kopuklar ama, mutluluk oyunu oynuyorlardı. Oyun bitmiş.
İşadamının eşi boşanma davası açmış, (karşılıklı açmış da olabilirler) İstanbul'a taşınacağını söylemiş. Durum böyle olunca işadamının tanınmış ailesi de laf, söz olur diye harekete geçmiş. Oğullarına Londra'ya taşınmayı telkin etmişler. Karar alınmış, herkes onları Londra'da bilecek ama İzmirli bu ünlü çift aslında ayrılma kararı almışlar. Biri Londara'ya, diğeri İstanbul'a.

Yani kısacası The End...

20 yıllık gazeteciyim böyle bir hayranlık görmedim!
Meslekte 20'nci yılım. Ne haberlere, ne konserlere, ne galalara gittim ama ben böyle bir şey ilk defa gördüm. Gösterime girdiği ilk hafta Arif V 216'yı bile geride bırakan gişe rakamları ile ilk sıraya yerleşen 'Enes Batur Hayal mi? Gerçek mi?' filminin İzmir galasına gittim. Aman Allahım o ne kalabalık. Binlerce 10-15 yaş arası çocuk akın etmiş. Kapıları tutmuşlar, yolları kapatmışlar.
Gösterim yapılacak salonlara, kulise kadar her yeri adeta işgal etmişler. Nasıl bir tutku ve takip. Şaşırdım, şoke oldum. Sosyal medyanın gücünü gördüm ve korktum. Yeni dünyaya sosyal medya ve bu sosyal medyaya hakim olanlar hükmedecek kesin. Buradan tüm meslek kurumlarına, iş hayatına girmeyi düşünenlere, sanat camiasına ve medyaya sesleniyorum. Bu çocuklar çok hızlı geliyor. Teknolojideki bu devrimi kaçıran kurum, kuruluş ve bireyler 15 yıl sonra silinirler. İyi Pazarlar