Köpekler hareketleriyle konuşur!
Tüm canlıların kendi aralarında bazı iletişim yöntemleri vardır. Köpekler çeşitli hareketlerle birbirlerine duygularını veya o anda hissettiklerini ifade ederler. Örneğin kuyruğunu bacaklarının arasına sıkıştırmış bir köpek, korktuğunu ve karşısındaki köpeğin üstünlüğünü kabul ettiğini ifade eder.
Dişlerini gösterme ve hırlama, üzerime gelme saldırabilirim demektir. Kuyruk sallama ise her zaman dostluk belirtisidir.
Yere sırtüstü yatma ve karnını açma diğer köpeğe sana güveniyorum, en korumasız şeklimle duruyorum demektir.
Köpeklerin kendi aralarındaki bu ifade şekillerini iyi değerlendirirsek onlara yaklaşırken veya birlikte yaşarken dostlarımızı çok daha iyi anlayabiliriz.
Özellikle çocuklarımıza köpeklere nasıl yaklaşmaları gerektiğini öğretmeliyiz.
Burada dikkat edilmesi gereken birinci kural yanında sahibi olmayan bir köpeğe çok rahat ve hızlı hareketlerle hemen samimi davranmamaktır. Unutmayın ki sizi tanımıyor ve daha önce bazı insanlardan zarar görmüş olabilir o yüzden size hemen güvenmez ve yaptığınız hareketleri tehdit olarak algılayabilir.
Bir köpeğe yaklaşırken en doğru hareket yere çömelip, çok yavaşça elimizi avucumuz yukarıya bakacak şekilde ve onun baş hizasından aşağıda yaklaştırmak ve belli mesafede tutmaktır. Sakin ve yumuşak sesle konuşup elimiz ona uzanmışken, onun ilerleyip elimizi koklaması için beklemeliyiz. Özellikle elimizi koklama aşamasına gelebildiysek, tam o anda ''Aferin kızıma!'' gibi onu motive edici dost konuşmaları yapabiliriz. Bu noktada kuyruğunu neşeli neşeli salladığını görürsek acele etmeden başını okşayabiliriz. Zaten bu aşamadan sonra artık dost olmuş olursunuz.
Yapılmayacak hareketler ise; Asla bir köpeğin kuyruğunu çekiştirmeyin, kuyruk ve kalçasına dokunmayın. Arka bacak kasık bölgesine dokunmayın. Bu bölgeler köpeklerin dokunuşunuzu düşmanca algılayabileceği bölgelerdir. Ayaktayken başını yukarıdan üzerine eğilip başını okşamaya çalışmayın. Unutmayın yüksek sesle konuşma veya gözlerine gözünüzü dikerek bakmak köpekler için direk meydan okuma anlamına gelir.
Akvaryuma balık seçerken
* Birbirleriyle anlaşabilecek türleri seçmelisiniz.
* Boyut olarak büyüklerin küçükleri yiyebileceğini unutmamalısınız.
* Çiklit vb bazı balıkların aşırı saldırgan olduklarını ve diğer balıklarla beraber aynı akvaryuma koyulamayacağını unutmamalısınız.
* Akvaryumunuzun büyüklüğüne uygun sayıda veya uygun büyüklükte balıklar koymalısınız. Eğer bu oranı iyi hesaplamazsanız balıkların yaşaması mümkün değildir.
* Bazı balık türleri bitkili, bazıları bitki- kaya- odun bazıları ise sadece kayalardan oluşan bir ortamda yaşar. Bunu dikkate almazsanız balıklarınıza uygun yaşam ortamı sağlayamazsınız.
Balık seçiminde yukarıdaki önerilerime dikkat ederseniz uzun süreli birlikte yaşayabilen balıklarla keyifli bir akvaryumunuz olur.
Muhabbet kuşumuzu kafesinden dışarıya salabilir miyiz?
Muhabbet kuşlarını genelde yavru olarak alır ve bir kafesle evimize getiririz. Yeni alınan muhabbet kuşunun kanat ve kuyruk tüyleri henüz uçabilecek kadar uzamamıştır. O yüzden tüyleri iyice gelişip uzayana kadar kuşumuzu kafesinde tutmalıyız.
Bu arada çok sakin hareketlerle elinize çıkmaya veya yine elinizden yem yemeyi öğretebilirsiniz. En az 4- 5 ay geçtikten sonra artık tüylerini tamamladığına emin olduğumuz ve elimize gelmeye alışmış kuşumuzu artık günün özellikle ortalarına denk gelen saatlerde yaşadığı odaya salabiliriz.
Ama dikkat etmeniz gereken birkaç husus vardır; İlk salışlarınızda sadece kafesin kapısını açık bırakmalısınız, böylece kendisi çıkıp geriye dönebilir. Siz odada değilken yalnız ve serbest bırakmamaya çalışın. En önemlisi de iyice elinize alışmamış bir kuşu odaya salarak sonrada yakalamak için uğraşıp evcilleşecek kuşunuzun iyice korkmasına ve evcilleşmemesine neden olmayın.
Haftanın isimleri
Köpek: Lotti- Miko- Rocket- Tori- Woof
Kedi: Manny- Stimpy- Jazz- Dasko- Jamin
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.