Tok evin aç kedisi

Onlarda her besin kendilerine aitmiş içgüdüsü var
Kediler bizim yiyeceklerimizi paylaşmayı köpekler kadar çok olmasa da severler. Özellikle evde açıkta bıraktığımız herhangi bir yiyeceği çalmaya çekinmezler. Bahçeli veya zemin katta oturuyorsanız her zaman sokaktan evinize girip mutfak tezgahından peynir çalabilecek bir kediye karşı dikkatli olmak zorundasınız. Onların hayatta kalma çabalarında buldukları her besin kendilerine aitmiş içgüdüsü vardır. Buna yakalayabilecekleri her canlı da dahildir.
Ayrıca kediler karınları tok bile olsa sizin özellikle yemekle ilgili her hareketinizde örneğin buzdolabını açınca veya tabakları elinize aldığınızda çok açmış gibi ayaklarınıza dolanır ve acı acı miyavlayarak sizden yemek isterler. 'Tok evin aç kedisi' deyimi de buradan gelmiştir. Böyle davranışlar sergileyen kediyi, gören de onu aç bıraktığınızı zanneder.
Evimizde beslediğimiz kedimizin yemek masasındaki veya mutfak tezgahındaki yiyeceklere olan merakını engellemenin basit ama işe yarar birkaç püf noktası vardır.
* Öncelikle yavruluktan itibaren bir kere bile masa veya tezgahta yiyecek bulup yeme deneyimi yaşamamalıdır.
* Bir kere bile lezzetli bir besinle tanışırsa, sürekli acaba yine bulur muyum diye kontrol edecektir. O yüzden kedi beslenen evlerde yiyecekler açıkta bırakılmamalı, sofra hemen toplanmalıdır.
* Kedimize yaşına, ırkına ve kilosuna uygun, içerikleri kaliteli ve gerekli maddeleri kapsayan mamalardan düzenli vermeliyiz. Unutmayın kedimiz tam ve dengeli beslenirse başka besin arayışına gerek duymayacaktır. Ayrıca kendi besinlerimizden vermemek sadece kediye özel mamalarla beslemek onun bizim yiyeceklerimize olan isteğini de baskılayacaktır.
* Gün içinde sürekli yemek isteme eğiliminde olan kedilerde toplam günlük öğününü 3 veya 4'e bölerek her miyavladığında azar azar önüne döküp dikkatini dağıtabilirsiniz. Burada dikkatli olmanız gereken bu gün içinde verdiğiniz öğünlerin toplam günlük ihtiyacı olan miktarı geçmemesidir. Aksi taktirde kediniz ihtiyacından fazla mama tükettiği için hem obez olabilir hem de beslenmeye bağlı diğer sağlık problemlerini karşılaşabilir.
Köpekler haberleşiyor
Erkek köpekler ergenlikle birlikte başlayarak arka bacaklarından birini mümkün olduğunca yukarıya kaldırarak idrarlarını az az bir çok yere yaparlar. Duvar diplerine,ağaçlara, direk ve yüksek objelere idrar yaparak kokularıyla diğer köpeklere karşı bölgelerini belirlemeye çalışırlar. Toprak alanlara idrar yaptıktan sonra ise arka ayakları ile tuvaletlerini yaptıkları bölgeye doğru tepinerek toz toprak atarlar ve böylece hem ayaklarındaki bezlerden fenomen dediğimiz kokuları bırakırlar hem de kokunun kalıcı olması için idrarlarını gömerler.
Köpeğin dışkı ve idrarı ile bıraktığı fenomen dediğimiz kokular diğer köpeklere cinsiyeti, yaşı ve üreme durumu hakkında bilgi verir. Özellikle erkek köpekler bu işaretleme ile bölgelerindeki diğer erkek ve kızgınlığı gelen dişilerden haber alırlar. Tüm köpekler bu işaretleme ile aslında sürekli birbirleriyle haberleşir ve bir nevi sohbet ederler. O yüzden düzenli gezmeyen veya kısa gezdirilen köpekler az arkadaşı olan veya asosyal insanlar gibi bir zaman sonra ruhsal problemlere sahip olabilirler.
Veterinere sorun: "Dostumu nasıl besleyebilirim"
Kuşlarınızın ve diğer tüm evcil hayvanlarınızın sağlıklı ve uzun bir ömür sürmesi, tüy, kas, eklem, kemik tüm vücudunun sağlıklı kalması, enerjisinin pozitif olması ve mutlu olması, yaşlılığını daha az problemli geçirmesi her konuda daha iyi olabilmesi için beslenme konusu çok önemlidir. Veteriner hekiminiz diş hastalıkları, cerrahi, iç hastalıkları, psikoloji gibi her türlü sağlık probleminde size nasıl danışmanlık yapıyorsa, aynı zamanda diyetisyen olan hekiminize dostunuzu nasıl besleyeceğinizi sormayı unutmayız.

Diş fırçasıyla temizlik
Kaplumbağalarda suyun kirlenmesi ve sık değiştirilmemesi ciddi hastalıklara neden olabilir. Bu hayvanlar doğada büyük göllerde yaşadıkları için yaşadıkları suyun içine dışkılarını yapma konusunda bir sakınca oluşmaz. Ama bizim beslediğimiz dar ve küçük alanlarda sürekli yem yiyip suyun içine artıklarını bırakırlar. Bu bulaşık suda mikroplar fazlaca üreyerek kaplumbağanın bir çok enfeksiyonuna kaynak olabilirler.
O yüzden kaplumbağamızın suyunu fazla kirlenmeden sık sık değiştirmeliyiz ve arada temiz bir diş fırçası ile kabuğunun alt ve üstünü fırçalayarak yosunlanma ve artıklardan arındırmalıyız.
Yeni koyacağımız su dinlendirilmiş olmalı ve soğuk olmamalıdır.
Haftanın isimleri
Köpek: Bücür- Candy- Adia- Annie- Apirl
Kedi: Kayısı- Carmen- Binnaz- Yamyam- Balkız