Ankara’nın rengi gri değil aslında

Merhaba. Bugün size Ankara'dan yazıyorum. Her ne kadar Ankara pek çok kişi tarafından gri ve soğuk bir kent olarak tanımlansa da ben Ankara'nın çok özel ve güzel bir şehir olduğunu düşünüyorum. Öncelikle Ankara her mevsimi güzel bir şehir. Baharın bahar gibi, yazın yaz gibi yaşandığı sonbaharın geldiğini ağaçların sarı yapraklarıyla sonuna kadar hissettiğiniz bir şehir.
Şimdi kışı da mı güzel diyeceksiniz. Evet, Ankara'nın kışı da güzel. Hatta çok güzel.
Hele ilk karın düşüşünün yaşattığı sevinç anlatılamaz.
Yoğun siyasi ortamın ve asık yüzlerin şehri olarak akıllarda yer eden Ankara'ya aslında haksızlık yapıldığını düşünüyorum.
Ankara aslında yoğun siyasetin yanında aynı zamanda cıvıl cıvıl bir sanat şehri. Sonbahardan itibaren üniversitelilerin şehre akın etmesiyle açılan sanat sezonu, operası, balesi, konserleri, sinemaları ve pek çok şehir aktiviteleri ile kışın Ankara gerçekten oldukça aktif.
Ankara'ya sadece siyasi bir gözle bakmak haksızlık olur diye düşünüyorum.

MÜZELER ŞEHRİ

Ankara'da gezilecek yer yok diyenlere de 23 yıllık Ankara'da yaşamışlığın tecrübesiyle Ankara'ya yolunuz düştüğünde ziyaret etmenizi tavsiye edeceğim birkaç yer olacak. Anadolu Medeniyetler Müzesi, Etnografya Müzesi, Tabiat Tarihi Müzesi, Ankara Devlet Resim ve Heykel Müzesi Çengel Han Rahmi Koç Müzesini gidin görün derim. Hele ki Ankara'da yaşıyorsanız hiç zaman kaybetmeyin. Eğer isteğiniz yakın tarihimizde bir yolculuksa, İlk Meclis ve Kurtuluş Savaşı Müzesi ve tabii ki Anıtkabir'i de gezmek lazım.
Tarihten bahsetmişken Ulucanlar Cezaevi Müzesi, tarih kokan koğuşlarını gözler önüne serildiği bir müze. Birçok bilindik ismin yattığı cezaevindeki balmumu heykelleri görülmeye değer.

PARKLARI İÇ AÇICI

Ankara'da birçok park var ve bunların arasında sanırım en ünlüsü Kuğulu Park.
Bunun yanı sıra Seğmenler Parkı, Altınpark, Ankara Botanik Parkı, Göksu Park gibi parkların da özellikle bahar aylarında keyfine doyum olmaz.
Ayrıca Mogan gölü, göl kenarında gezinmek ve piknik yapmak için ideal bir yerdir. Ailece çok keyifli vakitler geçirebilirsiniz.
Ankara Kalesi'ni görmeden Ankara'dan ayrılmayın derim.
Yapılış tarihi kesin olarak bilinmemekle beraber ilk kez Romalılar tarafından yapıldığı düşünülen kale yüzyıllardır kentin bekçisi ve kentin sembolü. Kalenin yüksekliği 110 metre ve her yıl pek çok festivale ev sahipliği yapıyor. Ankara Kalesi, Ankara'nın en çok ziyaret edilen yerlerinden biri.
Eğer dini mekanlar ilgilinizi çekiyorsa Kocatepe Camii'ne mutlaka uğramalısınız.
Hacı Bayram Veli Camii'de mutlaka ziyaret etmenizi öneririm. Yine özellikle Ramazan ayında tam bir şenlik havasının estiği Hamaönü'ne giderseniz eski Ankara'yı bulursunuz.

KENDİNE HAS LEZZETLER

Atatürk Orman Çiftliğine gidilerek keçi sütünden yapılmış ünlü Atatürk Orman Çiftliği Dondurması denenebilir. Geceleri ise kokoreç severler için tam bir cennettir burası. Lezzetten bahsedecek olursak Ankara Tava, Ünlü Ankara Simidi, Çubuk turşusu, Beypazarı Kurusu'nu da atlamak o lezzetlere haksızlık olur.

İLÇELERİ DE GÜZEL

Ankara'nın dışında bulunan gezme yerleri arasında en ünlü olan yer 1 saat uzaklıkta olan Beypazarı ilçesinde bulunan Beypazarı Evleri'dir.
100 yıllık geçmişi olan bu evler, Osmanlı ve geleneksel Türk evlerinin tipik özelliklerini taşır. Cumbalı veya üstünde kuşkana olarak adlandırılan bir çatı katı olan iki veya üç katlı yapılardır.
Bunun yanı sıra Kızılcahamam Soğuksu Milli Parkı kamp yapmak için ideal alanlar arasındadır. Ankara'da kamp yapılacak yerler deyince akla ilk gelen alan Soğuksu Milli Parkı gelir örneğin.
Daha uzağı isterseniz uçsuz bucaksız bir beyazlık içinde, Tuz Gölü üzerinde yürüyüş çok rahatlatıcı olacaktır. Bunlar sadece benim bildiklerim. Ankara'da gezilecek yer yok değil çoktur aslında ama istekli olana.
Öyle gri falan da değil Ankara aslında.
Her mevsim ayrı renkli her mevsim ayrı güzel. Sanatın ve politikanın içinde rengârenk bir şehir.