ŞİKENİN BELGESİ VARDI
- Spor
- Giriş Tarihi: 09 Ağustos 2011 19:30
İtiraflar gazetelere yansıdı. TBMM konuyu inceledi, federasyona "şike var" raporu gitti
Futbol Federasyonu o dönemde konuyu ciddiye almadı, hiç bir şey olmamış gibi davrandı
ŞİKE İZMİR'İ NASIL VURDU? / MURAT ARABACI - ŞERAFETTİN ÇIRACI
2002-2003 sezonu... Altay'ın başkanlık koltuğunda Ahmet Taşpınar oturuyordu. İzmir ekibi, o sezon küme düşmemek için son düdüğe kadar Elazığspor ve Bursaspor'la çekişti. Son hafta oynanacak İstanbulspor-Altay, Bursaspor-G.Birliği ve Diyarbakırspor-Elazığspor randevuları kaderi belirleyecekti. Altay'nın ligde kalması için İstanbulspor'u deplasmanda mutlaka yenmesi gerekiyordu. G.Birliği'nin Bursaspor ile oynayacağı karşılaşma da siyah-beyazlıların kaderini belirleyecekti. Ligde hiç iddiası bulunmayan G.Birliği o maça 8 as oyuncusundan yoksun çıktı. Bursaspor maçı 3-1 kazandı, ligde kaldı.
GÜLDÜREN GOL
Aynı gün diğer kritik maçta Elazığspor, Diyarbakırspor'un konuğuydu. Elazığspor, 2-1'lik galibiyetle evine döndü ve Süper Lig'de kaldı. Maç adeta orta sahada oynandı. Elazığspor'un 63. dakikada Eren Kurnaz ile attığı gol adeta şikenin belgesiydi. Eren Kurnaz kendi sahasından aldığı topu yaklaşık 70 metre tek başına taşırken, rakipten ciddi hiç bir müdahale görmedi. Bu golden 3 dakika sonra 2 farkı yakalayan Elazığspor kümede kalıyordu. Maçın gözlemcisi Sadık Deda raporuna, "Bu maçta kesin olarak şike vardır" diye yazdı. Ancak o dönem Futbol Federasyonu Hukuk Kurulu Başkanı olan ve şike operasyonu kapsamında şu anda tutuklu bulunan Şekip Mosturoğlu, rapora tepki gösterip "Böyle bir şey yok" dedi.
İTİRAF ETTİLER
Elazığspor kazanınca, İstanbulspor'la 0-0 berabere kalan Altay, Süper Lig'e veda etti. Çünkü Altay, bu maçta karşısında çok dirençli bir rakip bulmuştu. Bunun nedeni maçtan sonra ortaya çıktı. İstanbulsporlu futbolcu İskender, Musa Kuş, Selçuk ve Mehmet Yozgatlı, "Bize para gönderildi" diyerek, teşvik primi aldıkları itirafında bulundu. Konuyla ilgili ses kayıtları ortaya çıktı. Ancak federasyon şike tahkik kurulu işlem yapmadı ve lig tescil edildi. İzmirli Milletvekili Ahmet Ersin konuyla ilgili belgeleri toplayıp, TBMM'ye şikenin araştırılması için önerge verdi. Önerge kabul edildi, komisyon kuruldu.
TEŞVİK PRİMİ İDDİASI
Şike Tahkik Kurulu, yaklaşık 1 ay süren incelemesi sırasında İstanbulsporlu Selçuk Şahin, Mehmet Yozgatlı ve Musa Kuş'un, Yarın gazetesinde yayınlanan röportaj kasetlerini dinledi. Kurul, gazetede yayınlanan "Teşvik primi şike değildir" başlıklı haberdeki tüm ifadelerin aynen ses bandında kayıtlı olduğunu, hatta bir takım konuşmaların da habere konu yapılmadığını saptadı. Bu konuşmaların tümünün üç futbolcuya ait olduğu kanaatine de vardı. Kurul, o tarihte A Milli Takım'la birlikte Fransa'da bulunan Selçuk Şahin'in yazılı ifadesini alamadı. Ancak Musa Kuş ve Mehmet Yozgatlı ifadelerinde söz konusu röportajı inkar etmişlerdi.
ÇIKAR SAĞLADILAR
Şike Tahkik Kurulu, federasyona sunduğu raporunda üç futbolcunun maddi çıkar sağladığını aynen şu ifadelerde kayıtlara geçirdi: "Kurulumuz özellikle 31.05.2003 tarihinde İstanbulspor ile Altay arasında oynanan müsabaka sonrası futbolcuların para aldıkları şeklindeki iddialar karşısında soruşturmayı bu yönde derinleştirmiş, yapılan araştırmalar sonucu gerek dinlenen ses bandı, gerekse İstanbulsporlu oyuncuların kurulumuza verdikleri çelişkili ifadeler, oyuncuların müsabaka sonrası kendi kulüpleri dışında başka bir yerden maddi menfaat temin ettiği kanaatine ulaşmıştır. İstanbulsporlu oyuncuların maddi çıkar sağlamış olmaları Futbol Disiplin Talimatı'nın 39. maddesinin ihlali niteliğinde düşünülebilir. Bu konuda karar vermek federasyonun yetkisindedir" denildi.
RAPORDA BELİRTİLDİ
Teşvik primi iddialarının ilk kez resmi olarak kanıtlandığı, ancak Şike Tahkik Kurulu raporunun Haluk Ulusoy başkanlığındaki Futbol Federasyonu Yönetim Kurulu tarafından "hasıraltı edildiği" ortaya çıkmıştı. Şike Tahkik Kurulu'nun, 2002-2003 sezonunun son haftasında oynanan İstanbulspor-Altay maçında ev sahibi takım futbolcuları; Selçuk Şahin, Mehmet Yozgatlı ve Musa Kuş'un takımları dışında maddi menfaat temin ettiklerini belirlediği saptandı. Ayrıca Kurul'un, bu oyuncular hakkında Disiplin Kurulu Talimatı'nın 39. maddesine göre işlem yapılıp, 6 ay ile 2 yıl arasında ceza almalarını talep ettiği öğrenildi.
39. MADDE NE DİYOR?
Sair hallerde menfaat "Bir futbol müsabakasının neticesinden faydalanılması mümkün olan teşekkül ve kişilerden maddi menfaat temini suretiyle yarışanlar, bu suretle yarışanlara maddi menfaat adayanlar veya temin edenler 6 aydan iki yıla kadar müsabakalardan men cezası ile cezalandırılır. Bu fiili işleyenlere 500 milyar liraya kadar para cezası verilir."
FEDERASYON GİZLEDİ
Avukat Erol Gönen başkanlığında Avukat Doğan Balkanlı, Avukat M.Emin Varol, Avukat Semih Güner ve Avukat Taner Ünlü'den oluşan 5 kişilik Şike Tahkik Kurulu, 25 Haziran 2003'de futbol tarihimizde teşvik primi alındığını ilk kez kanıtlayan raporunu federasyona sundu. Şike ve teşvik iddialarının gündeme geldiği bu dönemde rapor, Futbol Federasyonu Yönetim Kurulu'nda tartışıldı. Hukukçular, raporda adı geçen Selçuk Şahin, Mehmet Yozgatlı ve Musa Kuş'un derhal Disiplin Kurulu'na sevk edilmesi gerektiğini savundu. Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım ile o günlerde soğuk savaş yaşayan federasyon, sarı-lacivertli kulübe transferleri söz konusu olan Selçuk Şahin ve Mehmet Yozgatlı'nın da aralarında bulunduğu üç futbolcu hakkında işlem yapmadı. Ayrıca kamuoyuna, şike ve teşvik unsuruna rastlanmadığı, Süper Lig'inin tescil edildiği açıklaması yapıldı.
TEHDİT İDDİASI
Diyarbakır-Elazığspor ve Elazığ-İstanbulspor maçlarıyla ilgili kulüp yetkililerinin şike ve teşvik iddialarını reddettikleri de gizlenen raporda yer aldı. Dönemin Diyarbakırspor Başkanı Mücahit Can savunmasında, silah çekilerek futbolcuların tehdit edildiği iddialarının yalan olduğunu, kümede kalmayı garantileyen takımlarının psikolojik olarak müsabakayı rahat şekilde oynadığını ifade etti. Elazığspor Başkanı A.Baki Aydın ise kulüplerinin hiçbir çirkin oyun içine girmediğini ve şaibeye karışmadığını belirtmişti.
İŞLEM YAPILMADI
Sporda şike, teşvik ve şiddet olaylarını araştırmak üzere Türkiye Büyük Millet Meclisi bünyesinde kurulan Araştırma Komisyonu ilk olarak Futbol Federasyonu Başkanvekili Şekip Mosturoğlu ve Genel Sekreter Lutfi Arıboğan'ın ifadelerini aldı. TBMM'de iki saat süren toplantı sırasında Komisyon Başkanı Ankara milletvekili Haluk İpek'in iki yöneticiye, Şike Tahkik Kurulu tarafından hazırlanan raporla ilgili neden işlem yapılmadığınısorduğu bildirildi.
ALTAY İSYAN ETTİ
Dönemin Altay Başkanı Ahmet Taşpınar, iddialarını federasyona şöyle iletmişti: "25.05.2003'teki Elazığspor-İstanbulspor maçında İstanbulsporlu futbolcular hiç mücadele etmedi. 31.05.2003'teki Diyarbakırspor-Elazığspor maçında şike iddiaları ayyuka çıktı. Diyarbakırsporlu yöneticiler, futbolcularını silahla tehdit etti. Teknik Direktör Ümit Kayıhan, TRT'deki konuşmalarında şike konusundaki iddiaları dile getirdi. İstanbulspor-Altay maçı sonunda İstanbulsporlu oyuncuların teşvik primi aldıklarına dair ses bantları bulundu."
EN ZAYIF HALKA
Taşpınar, Türkiye'yi ayağa kaldıran ancak sonuç alamadıkları sezon için şöyle konuştu: "İstanbulspor'la oynadığımız son maçta teşvik primi dedikoduları vardı. Bunları o zaman da dile getirmiştik. Altay'ın mağduriyeti o yıllardan beri var. 2002-2003 sezonunda belgelerle federasyona başvurumuzu yapmıştık ama bir netice alamadık. Neden sonuç alamadık... Bu işte şike tahkik komisyonun vereceği karar çok önemliydi. Biliyorsunuz "Sezon başında futbol federasyonunun kararlarını idari mahkemeye taşımaşacağız" diye taahhütname veriyorsunuz. O taahhütname gereği de konu futbol federasyonunun içinde çözülmesi gereken bir olaydı. Ancak şike tahkik komisyonu kuruldu. Kurul da bizim leyhimize karar verdi. Biz başvuru yapmamış değiliz. Ancak sonuç alamadık. Altay yine en zayıf halka olduğu için küme düşürüldü."
İZMİR SAHİPSİZ
İzmir takımlarının bu konularda sahipsiz kaldığı, İzmir kentinin, siyasi gücünü kullanıp takımlarına sahip çıkmadığı için Altay'ın hedef seçildiğini vurgulayan Taşpınar, konuşmasını şöyle tamamladı: "Aynı sıkıntıyı hep yaşadık. Daha sorgu aşamasında ama sezonu yine mağdur olarak tamamladık. Soruşturma kapsamında olduğu için şu an için maç isimleri vermek istemiyorum. En kısa sürede bu soruşturma tamamlandığı zaman Altay'ın mağdur olduğu bu sene de mağdur olduğu ortaya çıkacaktır" dedi.
APAR TOPAR DÜŞÜRÜLDÜK
Altay'ın eski başkanlarından Nafiz Zorlu ise konuyla ilgili olarak ilginç açıklamalarda bulundu. Zorlu, "İstanbulspor teşvik primi aldığını açıkladığı halde, banka hesapları 3-5 gün incelenmedi. Federasyonun 5 günlük hesap hareketlerini istemediği gibi apar-topar düşürüldük. Şunu görüyoruz, bizim çizgimiz sporun içinde olması gereken çizgi. Büyük mağduriyetler yaşadık" diye konuştu.