Göztepe'de yaz mevsiminin rehaveti sürerken sarı-kırmızılı taraftarlar sosyal medya üzerinden yönetime yeni sezon çalışmalarına yönelik baskı yapıyordu.
Zaman geçiyor, birçok kulüp iddialı transfer haberlerini duyurarak rakiplerine göz dağı veriyordu. Göztepe, biraz sessiz ancak derinden ve sakin ilerliyordu. Geçen sene Play-Off'ta şansının bir türlü tutmadığı Bodrum FK'ya mağlup olarak hazin bir şekilde Süper Lig umudunu yeni sezona bırakan İzmir temsilcisinde beklenti her geçen gün artıyordu.
Derken transfer haberleri sıralanmaya başladı.
Birçok transfer peş peşe açıklanırken yapılan takviyeler taraftarı mutlu etmiyor, hatta çileden çıkartıyordu.
Transferler Sports Republic stratejisine öyle uygundu ki, bazı isimlerin adını tarattığınızda veri bulmakta bile zorlanılıyordu. Derken kaleci Lis, Taha, Ahmed Ildız, Ogün Bayrak ve Premier Lig tecrübeli Mame Diouf gibi birçok kalitesini ispatlamış iddialı isimler de takıma dahil oldu.
BEKLENMEDİK KRİZ PATLADI
Taraftar memnuniyetsiz bir şekilde sezona teknik direktör Radomir Kokovic önderliğinde başlamaya hazırlanıyordu.
Yönetim, camiayı ve taraftarı heyecanlandırmak için Southampton FC ile bir hazırlık maçı düzenlemek için duyuru yaptı.
Herkes heyecan içinde bu maçı beklerken kimsenin beklemediği bir kriz patlak verdi.
Aylarca Gürsel Aksel Stadı'ndan ayrı kalan 12. adam, yaz dönemi evine özlemini gidermek ve havaya girmek için kolları sıvadığı esnada kulağımıza "çimde yaşanan sıkıntı nedeniyle sahanın zemini Southampton maçına yetişmiyor" haberi geldi. Bu haber kamuoyuna yayıldıktan sonra taraftar adeta çileden çıktı. Böylesine heyecanlı bir maçı oynayamama ihtimali herkese sinir krizi yaşatmıştı. Yönetim, radikal bir karar alarak maçı Doğanlar Stadı'nda oynama kararı aldı. Ve karşılaşma tepkilerin gölgesinde temmuz ayında Doğanlar'da oynandı. Ama maçın kalitesinden çok karşılaşmaya Gürsel Aksel'deki 'çim krizi' damga vurdu.
Herkes hep bir ağızdan takımın CFO'su Emre Can'a istifa çağrısı yaptı, bütün paylaşımların altında 'Emre Can istifa' yazıları dolanıyordu. Vira Bismillah denilen o karşılaşma sancılı bir sezonun habercisi olarak yorumlandı. Yaşanan bunca tartışmaya rağmen yönetim, geri adım atmadı ve CFO Emre Can görevine devam etti.
GERİ ADIM ATILMADI
Takım İtalya'da kampa girdi teknik ekip ve futbolcuların havası yerindeydi ancak taraftar hala 'çim krizi'ni unutamamıştı. Tartışmaların şiddeti hafiflerken aniden sarı-kırmızılı ekibin ilk maçı olan Sakaryaspor müsabakasının Akhisar'da oynanacağı duyuruldu. Herkes çileden çıkmıştı, Göztepe'nin kalbinde sarı-kırmızılı ekibin yepyeni stadı Gürsel Aksel dururken taraftarlar Akhisar'a gitmek zorunda kalmıştı. Armaya gönül vermiş binlerce insan yaz sıcağının kavurduğu ağustos ayında yollara düştü. Birçok taraftar bunca kaosa rağmen takımlarını yalnız bırakmamış ve Akhisar'a gelmişti.
YENİLGİ TUZU BİBERİ OLDU
Sarı-kırmızılı ekip, kardeş takımı olarak gördüğü Sakaryaspor ile oynadığı karşılaşmada varlık gösteremedi. Göz-Göz, 49. dakikada Ndlovu'nun golüyle 2023-2024 yılının ilk müsabakasından mağlup ayrılmış ve boynu bükük bir şekilde İzmir'e dönmüştü.
Zaten uzun süredir Radomir Kokovic taraftarlar tarafından kabul edilmiyor ve teknik adamı ürkek ve golü düşünmeyen futbol anlayışı nedeniyle eliştiriyordu. Çim krizinin üzerine Sakaryaspor'dan alınan yenilgi tuzu biberi oldu.
ÜMRANİYE'DEN BİR PUANLA DÖNDÜ
SAKARYA maçının taraftarda yarattığı olumsuz etkiler camiayı sarsarken, taraftar ve camia ikiye bölünmüş ve bir taraf sıkıntılı sürecin atlatılabileceğini savunuyordu. Diğer taraf ise çalkantılı sürecin katlanarak devam edeceğini iddia ediyordu. Nitekim de öyle oldu. Kardeş takımdan alınan mağlubiyet Göz-Göz'ü darmaduman etmişti. İlk iç saha maçının adeta gurbette oynanması herkesin moralini oldukça bozmuştu. Teknik direktör Radomir Kokovic'in oynattığı ürkek oyunu kimse Göztepe'ye yakıştırmıyordu. Kadro henüz oturmamış ve oyuncular sağa sola savruluyordu. Ön bölgeye 'ilaç' olarak alınan gol makinesi Mame Diouf henüz etkisini gösterememişti. Kokovic, Sakarya maçında forvet olarak alınan ama pek gol atamayan Kvasina'yı bile sahaya sürmüştü. Bu kaos ortamı sürerken İzmir ekibi, Ümraniyespor deplasmanına gitti. İstanbul'da yeni bir sayfa açmak isteyen takım, rakibi karşısında varlık gösteremedi ve golsüz eşitlik ile 1 puana razı geldi. İlk iki maçında gol atma başarısı gösteremeyen Göztepe, deplasman tribününü ağzına kadar dolduran 12. adama yine hayal kırıklığı yaşattı. Kadro bir türlü oturmuyordu, geçen sene varlık gösteremeyen Erhan Gottwalt, Ngalina ve Kvasina gibi isimler çözüm olarak sahaya sürülüyordu ancak puan kayıpları devam ediyordu. 2. haftanın sonunda Göztepe, 1 puanla ateş hattının üzerinde 15. sırada kendine yer buldu.
DİOUF AÇILIŞI ÇORUM'DA YAPTI
GÖZTEPE'NİN golcüsü Mame Diouf, 3. hafta oynanan Çorum FK maçında ilk kez fileleri havalandırdı ancak sahadan 2-1 mağlup ayrıldı. Taraftarın şampiyonluk beklediği sezonda Göztepe üç haftada yalnızca 1 puan kazanabilmişti. Kronikleşen gol sorunu devam ediyordu. Çim krizinden sorumlu tutulan yönetici Emre Can'ın ayrılmaması sıkıntıyı pekiştirirken, taraftarlar bu kez 'Kokovic istifa' seslerini yükseltmeye başladı.Taraftar yeni bir sayfa açmak için 4. haftadaki Altay maçına kilitlendi. Bu karşılaşma 'Ya tamam, ya devam' maçı olacaktı. İşte Göztepe'nin şampiyonluk yolculuğu böyle bir kaosta başladı...
KİMLER GELDİ:
Doğan Erdoğan Taha Altıkardeş Mame Diouf Tarkan Serbest Ahmed Ildız Fıratcan Üzüm Ali Dere Ogün Bayrak Lasse Nielsen Kubilay Kanatsızkuş Ihejirika Mateusz Lis Celil Yüksel Billal Messaoudi Ensar Aksakal Ümit Akdağ David Tijanic
KİMLER GİTTİ:
Dino Arslanagic Ege Özkayımoğlu Tarık Çamdal Yasin Öztekin Berkin Özgür Cengizhan Şen Efe Binici Tibet Öniz Altay Özkan Alihan Al Bayere Junior Tuğbey Akgün Uğur Kaan Yıldız İbrahima Diallo Marko Kvasina Marko Mihojevic Lukas Gottwalt Berkay Atay Emir Ortakaya Ali Akman Ajdin Hasic Hikmet Çiftçi Bayere Junior Ekrem Kılıçarslan Emirhan Delibaş
HÜCUMDA SORUNLAR YAŞADI
SEZONA hücumda istediği gibi başlayamayan Göztepe, 3 haftalık periyotta sadece 1 gol atabildi. İzmir temsilcisi, gol atmakta zorlanırken, bu süreçte hiç gol atamayan Tuzlaspor'un ardından Boluspor ile birlikte 1. Lig'in en az skor üreten takımı oldu.