Turkuvaz Yayın Grubu'nun yazılı medyadaki amiral gemisi Sabah Gazetesi ile Türkiye'nin ilk yerli ve milli ekonomi kanalı A Para'nın dün düzenlediği 3. Türkiye 2023 Zirvesi'nde konuşan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, açıklamalar yaptı. Gaz üretiminin hemen hayata geçmeyeceğini belirten Bakan Dönmez, "Burada 3 yıllık çalışma süresi var. 25-30 yıllık bir üretim planı söz konusu olacak. Şunu rahatlıkla söyleyebiliriz buradan gelecek gaz Türkiye'deki konutların ihtiyacını 25 yıl kadar karşılayacak. Bu çalışmaların bir kısmı yerli imkanlarla sağlanacak. Yerli teknoloji ve insan kaynağına önem veriyoruz. Ön mühendislik çalışmalarını kendi imkanlarımızla yapabiliriz. Bazı parçaların kritik temini konusunda yurtdışından alım yapabiliriz. Bazı ülkelerle temasa geçtik. Ön görüşmeler yapıyoruz. 100'üncü yılda bu gazı vatandaşlarımızla buluşturmak istiyoruz" diye konuştu.
'Selçuklu 1 kuyusundan ümitliyiz' Doğu Akdeniz'de devam eden sondaj çalışmaları hakkında da konuşan Bakan Dönmez, "Derin deniz sondaj çalışmalarında iki yıl geride kaldı. Sekiz derin sondaj oldu. Bugüne kadar somut keşif olmasa da ciddi veriler elde ediyoruz. Araştırmalarımızı yoğunlaştırıyoruz. Yavuz Sondaj Gemisi Selçuklu-1 kuyusunda çalışmalarını tamamladı. O bölgeden ümitliyiz. Bazı sondajlarda gaz akışı okuduk, ancak devamlılık yoktu. İnşallah bu çalışmaları da keşifle sonuçlandırmak istiyoruz. Sismik çalışmalarımız devam ediyor. Antalya'da Oruç Reis çalışmalarına devam ediyor. Sismik programın yarısındayız. Uluslararası hukuka uygun olarak Akdeniz'deki faaliyetleri sürdürmeye kararlıyız. Haklıyız. Tezlerimizi hem masada hem sahada ortaya koyuyoruz. Sismik çalışmaların ardından arama fazının ikinci kısmına geçeceğiz" dedi.
2002'de 31 bin megavat kurulu güç olduğunu söyleyen Bakan Dönmez, "Bu alanda yeni yatırım fırsatları oluşturuldu. Bunun arkasındaki motivasyon yenilenebilir enerji için çıkardığımız destek mekanizmalarıdır. Yenilenebilir enerji alanında kurulu gücümüz dört katına çıktı. Geçen yıl sadece yenilenebilir kaynaklardan üretilen elektrik, toplam tüketimin neredeyse yarısını karşıladı. Enerjide dışa bağımlılığı azaltmak için yerli ve yenilenebilir kaynakların desteklenmesi büyük önem taşıyor. Bakıldığında ortalama 40-45 milyar dolarlık enerji ithalatımız bulunuyor ve bunun cari açığa negatif etkisi var. Yenilenebilir kaynaklar çevreye uyumlu projelerdir. Bundan sonra da YEKDEM mekanizması devam edecek. Özetle yenilenebilir teknolojilerde sabit fiyatla gitmek doğru değil.
Yatırımcının haklarına saygı göstererek yeniden düzenleme durumu oluştu. YEKDEM mekanizmasına giriş tarihi altı ay ertelendi. Türkiye aslında sessiz bir devrim yaşadı. Yenilenebilir enerji potansiyelimiz birçok Avrupa ülkesine göre çok hızlı bir şekilde gerçekleşmiş oldu" dedi.
Borda dünya rezervinin yüzde 72'sinin Türkiye'de olduğunu söyleyen Bakan Dönmez, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Borun katma değerli ürün olması için çalışıyoruz. Perakende sektörüne de hitap edebilecek bir yapı oluşturduk. Boron'larda yüksek memnuniyet yakalandı. Boron'un gelecek aylarda bulaşık deterjanını da tüketicilerle buluşturacağız. Bu çalışmalar bitince zararlı kimyasal içermeyen bulaşık deterjanını da üretmiş olacağız." 'Milli Enerji' politikaları ele alındı 3. Türkiye 2023 Zirvesi'nin son paneli ise 'Milli Enerji Paneli' oldu. Moderatörlüğünü Okan Müderrisoğlu'nun üstlendiği panelde, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Bakan Yardımcısı Alparslan Bayraktar, DEIK Enerji İş Konseyi Başkanı Haluk Kalyoncu, SOCAR Türkiye CEO Zaur Gahramanov, Total & M Oil Genel Müdürü Yüksel Yılmaz ve Türkiye Sigorta Yönetim Kurulu Başkanı Atilla Benli konuşmacı olarak yer aldı.
Türkiye'de enerjide son 18 yılda önemli dönüşümler yaşandığını kaydeden Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Bakan Yardımcısı Alparslan Bayraktar, "Ben ilk dönüşüme 'Versiyon 1.0' diyorum. Birçok reform ve regülasyon yapıldı. Türkiye'de iki önemli konuya çözüm üretilmek istedi. Türkiye enerji talebi artan bir ülke. Elektrik ve gazda talep üç kat arttı. Bir de enerjide dışa bağımlılık konusu var. Bu dışa bağımlılık kader gibi kabul ediliyordu. Coğrafya kaderdir, ancak enerjide dışa bağımlılık kader değildir. Yatırımlar da buna göre başarılı bir şekilde yapıldı. 2015'e gelince 'Versiyon 2.0'a geçildi. 24 Kasım 2015'te Türkiye ile Rusya büyük bir kriz yaşadı. O sırada yeni bir hükümet kuruldu. Berat Albayrak Enerji Bakanı oldu. Türkiye'nin en büyük tedarikçilerinden biriyle kriz yaşanıyordu. Ancak burada yeni bir döneme girildi. Enerjide en kapsamlı politika belgesi hazırlandı. Sanayide rekabetçiliği ve istihdama bakarak bu programı şekillendirdik. Türkiye'nin altyapısının hazırlanması için çalışmalar yaptık. Türkiye yıllık doğalgaz ihtiyacının yarısını sıvılaştırılmış olarak alabilecek altyapıya sahip oldu. Milli Enerji ve Maden Politikası ortaya koyduk" diye konuştu.
Nükleer enerjinin Türkiye'nin 70 yıllık rüyası olduğunu belirten Bayraktar, "Akkuyu'da iki reaktörün inşaatı devam ediyor. 7 bin kişi çalışıyor. İlk reaktör 2023, diğeri 2024'te devreye alınacak. Muazzam bir başarı hikayesi yaşanıyor" dedi.
Karadeniz'de keşfedilen 405 milyar metreküplük doğalgaz hakkında konuşan Bayraktar, şunları söyledi:
"Bu çok değerliydi. 21 Ağustos akşamı Uluslararası Enerji Ajansı Başkanı Fatih Birol beni aradı ve dedi ki, 'Siz kararlılıkla bu işi yaptınız. Birçok şirket yatırımı durdururken siz devam ettiniz.' Asıl burası çok önemliydi" dedi.
2008'de Petkim'in alınmasıyla Türkiye'deki hikayelerinin başladığını söyleyen SOCAR Türkiye CEO Zaur Gahramanov, "Her yıl 100 milyonlarca yatırım yaptık. Var gücümüzle çalıştık. Bizim rafinerimizin kapasitesinin üzerinde çalıştık. Türkiye için de büyük bir dönüşüm oldu. Türkiye devleti bizim yanımızda oldu ve destek oldu. Gazda da büyük işler yaptık. 2016'da enerji politikası açıklandığında bu ekip bunu başaracak demiştim. Ve bu iş başarıldı. TANAP'la birlikte de dünya enerji haritası değiştirildi. Artık bizim gazımız Türkiye'den geçip İtalya'ya kadar ulaşıyor. Biz Azerbaycan olarak rekabetten korkmuyoruz. Türkiye'de yatırımlara devam edeceğiz. Türkiye altyapısı doğru olan bir ülkedir. Biz geleceğe umutla bakıyoruz" dedi.
Türkiye'de enerji sektöründe, sanayide, tarımda yaşanan kalkınmada, teknoloji kullanımının artmasının çok büyük payı olduğuna vurgu yapan DEIK Enerji İş Konseyi Başkanı Haluk Kalyoncu, Türkiye'nin çok ciddi kazanımları olduğunu, bunun da uzun vadede faydalarının görüleceğini söyledi. Kalyoncu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"DEİK olarak diplomatik ilişkilerle enerji firmaların tanıtımını, güncel gelişmelerin farkındalığını oluşturmak için çeşitli organizasyonlar yapıyoruz. Pandemi sürecinde birçok organizasyona katıldık. Fiziki olarak bir araya gelmesek de çevrim içi toplantılar çok yararlı oldu. Enerji iş konseyi olarak yenilenebilir enerji kaynakları konusunda çalışmalar yürütüyoruz. Şartlar el verdiği ölçüde hem farkındalık hem de enerji yatırımlarını arttırmak için çalışmalara devam edeceğiz." 1 Eylül itibariyle 6 kamu sermayeli sigorta şirketinin bir araya geldiğini ve Türkiye Sigorta'nın faaliyete geçtiğini belirten Türkiye Sigorta Yönetim Kurulu Başkanı Atilla Benli, "Türkiye Sigorta olarak ilk kestiğimiz poliçe, Tuna1 kuyusunun sigorta poliçesiydi. Bu onur verici bir durumdu. Enerji sektörü bizim için çok önemli. Önümüzdeki dönemde büyümenin devam edeceği bir alan bu. Çok stratejik bir sektör. Yerli ve milli yatırımlar konusunda ödevlerimizi yapıyoruz. Kendimizi geleceğe hazırlıyoruz. Bundan 15 yıl önce orta ölçekli müstakil villa için yurtdışında teminat bulunurdu. Şimdi ise stratejik ölçekli projelere çok daha uygun maliyetlere teminat bulabiliyoruz. Bir çoğuna da kendi kaynağımızla teminat veriyoruz. Enerji sektöründeki gelişimle birlikte biz de kendi içimizde enerji sigortaları birimini kurduk. Yatırımcıların ve firmaların sigorta tarafındaki ihtiyaçlarını karşılamak için çalışıyoruz" dedi.
Yatırımlarını ülke kalkınmasına ve istihdama yönlendirmiş bir grup olduklarını belirten Total & M Oil Genel Müdürü Yüksel Yılmaz, "Enerjinin önemi artıyor. Toplumsal ve ekonomik kalkınma için enerji çok kritik bir rolde. İçinde bulunduğumuz pandemi sürecinin enerji sektörüne ciddi etkileri oldu. Bizler de sorumluluk bilinciyle hareket ettik. Hem istasyonları yakıtsız bırakmadık hem de çarkların dönmesine yardımcı olduk. İçinde yaşanılan dönem milli enerjinin önemini gösterdi. Ülkede cari açığın önemli bölümü enerji kaynaklı. Enerjide millileşmeye biz de çok önem veriyoruz.
OYAK olarak üzerimize düşen sorumluluk konusunda gerekli adımları atmaya devam ediyoruz ve gelişmeleri yakından takip ediyoruz" diye konuştu.
Güçlü sponsor desteği Borsa İstanbul, Emlak Konut, Erciyes Holding, Halkbank, Koza Altın İşletmeleri, Türkiye Katılım Bankaları Birliği, Türk Hava Yolları ve Türk Telekom'un ana sponsorluğunda gerçekleştirilen Türkiye 2023 Zirvesi'nin, co-sponsorlukta ise Cengiz Holding, Çalık Holding, DAP Yapı, Erg İnşaat, IGA, Kalyon Enerji, Koloğlu Holding, Kuzey Marmara Otoyolu, Limak Holding, Oyak Enerji, SOCAR, Türkiye Sigorta ve Vakıfbank yer aldı. Türkiye 2023 Zirvesi'nin destek sponsorları ise Ant Yapı, Avrupa Konutları, Cargill, Doğuş Holding, Gören, Kuzu Grup, Memorial, Philip Capital, Quick Sigorta, Sur Yapı, Torkam Holding ve Tudors oldu.